Öpüşmemizin üzerinden Jungkook'u görmemiştim. Odasına kapatmıştı kendisini. Utanıyordu ya da yanlış bir şey ettiğini düşünüyordu. Utanacak bir şey etmemişti ya da yanlış bir şey. Yanına gitmek istiyordum. Akşam plan edelim diyen o değil miydi? Neden kaçıyordu benden? Derin bir nefes aldım, kendime cesaret vermek için; yanına gidecektim. O benden kaçıyor olabilirdi ama ben ondan kaçmayacaktım. Yerimden kalkıp kapısına doğru hareket ettim. Kapısına birkaç kere vurdum, önceki gibi ses vermemişti. Ses vermesini beklemeyecektim. Kapıyı açıp içeri girdim. Yatakta tavana bakmış şekilde yatıyordu
"Jungkook"
Ses vermedi.
Yavaş adımlarla yanına oturdum.
"Jungkook, neden benimle konuşmuyorsun?"
Cevap vermedin, yeniden.
"Jungkook hani plan edecektik? Planı tek başıma edemem ya!"
Yerimden kalkıp tam önünde diz çöktüm.
"Jungkook neden benimle konuşmadığını tahmin edebiliyorum ama beni korkutan bir başka düşünce daha var... Yanlış bir şey ettiğini düşünüyorsan bil ki yanlış bir şey etmedik. Lütfen benimle konuş... Ya da ben tek başıma gideceğim."
Yere sabitledin gözlerini gözlerimde buluşturdun. Gözlerin dolmuştu.
"Taehyung" Buyruk sesinle adımı mırıldandın
"Efendim jungkook?"
Burnunu çektin ağlıyordun.
"Taehyung... Özür dilerim"
Ellerini tuttum güven vermek istiyordum sana.
"Jungkook yanlış bir şey etmedin, üzülecek bir şey de. Tamam şaşırdım ama bu..."
Diyip dudaklarına ulaştırdım dudaklarımı. Küçük bir buse kondurup geri çekildim.
"Yanlış bir şey değildi."
Konuşmadın.
Hâlâ sessizliğini koruyordun.
Sarıldın. Öylece durduk bende sana sarıldım.
"Teşekkür ederim taehyung."
"Rica ederim güzelim, hadi plan edelim."
Burnunu çekip konuştun.
"Tamam."
"Şimdi bir kaç kesici aletler almalıyız yanımıza. Dışarıda ne tür ucubeler var bilmiyoruz. Ölebiliriz ama soğuk kanlı olacağız. Ailelerimiz belki yaşıyordur bilmiyorum ama önceliğimiz kendi canımız olacak tamam mı güzelim. Benden önce senin canın senden önce de benim canım."
"Ya bize bir şey olursa?"
"Jungkook bunun olasılığı çok yüksek biliyorsun ama yapacak bir şey yok. Önce kendimizi düşüneceğimize dair söz ver bana lütfen olurda eğer... Eğer olanlardan biri olursak birimiz diğerimizi öldürecek. Tamam mı Jungkook?"
Ses vermedin.
"Tamam mı!?"
"T-tamam"
Sana cesaret ve güven vermek istedim çünkü hala gözlerini kaçırıyordun benden.
"Jungkook sen çok hoş bir çocuksun şu kısa süre zaafında sana çok alıştım. Seni kaybetmekten korkuyorum ve bu gerçekleşirse ne yaparım bilmiyorum ben bu felaketen önce yanlız bir ihtiyardan farkım yoktu, jungkook hayatıma renk kattığın için teşekkür ederim."
Gözlerin dolmuştu. Küçük bir çocuktan farksızdın
"Ben Jungkook, seni seviyorum."
Aniden çıkan sözcüklerle gözlerime baktın. Bir şey demeni bekledim.
"Jungkook lütfen bir şey söyle... Lütfen."
"Bende seni seviyorum Taehyung "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamparanın Ölümü Taekook
FantasyAşk asırlara bile sığmazken yok olmaya yüz tutmuş bu dünyaya nasıl sığardı Mini fic Angst