ben senden vazgeçmem

5 1 0
                                    

"Ah, jungkook gözlerini büyüterek bana bakmayın kesene!"

"Ama Taehyung dün sen bir şey anlatmayı unutmadın mı?"

Sorusuyla yüzüne boş boş bakmaya başladım.

" Ya hani birlikte kalacaktık, birbirimizi tanıyacaktık, dün ben anlattım bugün sıra sende."

Ne demek istediğini aldığımda onun dün bana yaptığı gibi konuşmaya başladım.

"ben, Kim Taehyung!"

"Yaaa Taehyun şerefsizlik etme!"

Tepkisiyle kahkaha attım

"Nasıl oluyormuş jungkook Bey?"

"Ya Taehyung cidden şerefsizmişsin haa gülüp durma"

Onun bu tepkisi beni daha da güldürmüştü.

"Bir kere öpiyim mi çok tatlısın"

Kahkahalarım eşliğinde ağzımdan istem dışı bu cümleyi söylediğimi jungkook'un tepkisi ile fark etmiştim.
Tanrım...

"Ne?" Bozuntuya vermeyip gülmeye başladığın da bende bozuntuya vermenin saçma olduğunu düşünmüştüm.

"Tamam bu sefer anlatıyorum, dalga geçtiğim için özür dilerim."

Her ne kadar özür dilediğimi desemde gülmeye devam ediyordum.

"Şarkı söylemeyi ve şiir yazmayı çok seviyorum. Yanlız yaşadığım için etrafımda ses duymamı sağlıyor."

"Bundan sonra yalnız olmayacaksın Taehyung, ben her zaman yanındayım."

Tebessüm ederek karşılık verdim.

"Bende Jungkook, mumları yakalım mı karanlık oldu?"

"Tamam ben yakarım."

Jungkook yerimden kalkıp mumları yakmaya gittiğinde daha ne kadar Burada yaşayacağımızı düşündüm. Günün beş altı saati dışında ışık almıyordu tabii ona da ışık demeye bin şahit gerekiyordu.
Salgından dönüşen bu insanlardan(!) Korunmak için eksi birinci katta geçmiştik.

"Taehyung?"

"Hmm?"

"Madem şarkı söylemeyi çok seviyorsun bugün bana şarkı söyler misin?"

Sözlerini söylerken karşıma geçip oturmuştu.

"Peki jungkook istediğin bir parça var mı?"

"Hayır kafana göre takıl"

"Tamam müzik aletlerimiz olmadığı için böyle idare edin ama"

"Memnuniyetle"

Gülümseyerek başladım

"Halim ortada yine ellerimde kan
Hiç derinlere inen kalmadı yaram
Ben ki kalbine gömüp içerde ağlayan
Şimdi aksine çıkıp zincirlerini kıran"

İlkez birine şarkı söylüyordum. Sesim nasıl, güzel söylüyor muyum hiçbir fikrim yoktu. İlkez çekinme duygusu yaşıyordum.

"Hey Taehyung kasma kendini sesin güzel."

Jungkook gerçekten melek gibiydi dışarıdan onu tanımayan biri bile sözleri ve miniklerinin ne kadar cesaret verici olduğunu fark edebilirdi.
göz teması kurmadan devam ettim söylemeye.

"Sözüme güven dönmem ben kahpelik etmem
Bu yola bir baş koydum seni kimseye yedirmem
İçini rahat tut, başını hep dik tut
Sabret bu duvarları bir gün yine yıkacağız elbet"

Şarkının sözleri o kadar anlamlı geliyordu ki hissetmek için gözlerimi kapatıp söylemeye başladım.

"Ben senden vazgeçmem
lşıkları söndürseler bile korkuma yenilmem
Ellerim kollarım tutmasın isterse
Ben sensiz pes etmem"

"Bir akıl versen bana kurtulsa şu beden
Bir isim bulsan bana duyanı ürküten
Bir yol açsan ufukta yollara düşsem
Yeter ki inan bana başka bir şey istemem"

"Sözüme güven dönmem beni kahpelik etmem
Bu yola bir baş koydum, seni kimseye yedirmem
İçini rahat tut, başını hep dik tut
Sabret bu duvarları bir gün yıkacağız elbet"

"Ben senden vazgeçmem
Işıkları söndürseler bile
Korkuma yenilmem
Ellerim kollarım tutmasın isterse
Ben sensiz pes etmem"

"Taehyung"

"Jungkook?"

Yumruğum gözlerimi açtığımda Jungkook karşımda ağlıyor bir şekilde idi.

"Taehyung sana Sarıla bilir miyim?"

Tanrım... Ağlıyarak sorduğu bu soruyu nasıl reddedebilirdimki? Kafamı onaylar şekilde salladım ve yana kayıp oturduğum koltukta ona yer açtım.

"Taehyung, ailemi çok özlüyorum. Belki bizim gibi dönüşmeyen insanlar da vardır."

Yaşlı gözleriyle kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Gördüğüm en savunmasız ve güzel şey olduğuna ant içebilirdim.

"Olabilir Jungkook inanki hiç bilmiyorum, yatağa geçip birlikte uyuyalım mı?"

"Teşekkürler!"

Yanımdan kalktı ve yavaş adımlarla eline aldığı bir mumla odaya doğru gitti. Arkasından bende tek bir tane yanık mum kalkacak şekilde mumları üfledim.
Yanan son mumu alıp Jungkookun gittiği odaya doğru koyuldum.

"Geldin mi?"

Belli belirsiz seslerle geldiğimi onayladığım da yanına uzanmıştım. Kafasını göğsüme yerleştirip ne kadar belli etmemeye çalışsada ağlıyordu.
Ne kadar süre o pozisyonda kaldık hatırlamıyorum ama jungkookun uykuya daldığı bariz belliydi. Saçına küçük bir öpücük kondurup devamını getirmediğim şarkının sözlerini kulağına fısıldadım.

"Ben senden vazgeçmem
Işıkları söndürseler bile
Korkuma yenilmem
Ellerim kollarım tutmasın isterse
Ben sensiz pes etmem
Işıkları söndürseler bile
Korkuma yenilmem"

Zamparanın Ölümü Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin