Taehyung yerde yatıyordu. Kanlar içerisindeydi. Kim yapmıştı ona bunu?
Şaka şaka, yerdeydi ama kanlar içerisinde değildi. Ve sanırım keyfi yatmıştı. Ama gözleri kızarmış. Sanırım biraz ağlamış.
"Taehyung"
"Jungkook?"
"Ağladın mı sen?"
Yanına gidip oturdum.
"Biraz."
"Neden?"
"Boşver."
"Neden?"
"Boşver Jungkook."
"Kim yaptıysa söyle, ağzını burnunu kırayım."
"Sen mi kıracaksın?" Dedi ve güldü.
"Evet , şüphen mi var?"
"Var ama neyse."
"Tamam, var mısın savaşa?"
"Varım lan."
"Tamam, ne zaman?"
"Şimdi."
"Şimdi mi?"
"Evet, ne o korktun mu yoksa?"
"Senden mi korkacağım?"
"Öyle olsun."
Ayağa kalktım. Tutması için elimi uzattım ve tam Taehyung tutacakken geri çektim. O da düştü. Sonra kalktı ve kollarını açtı.
"Hadi, başla."
"Ben mi?"
"Jungkook, korkuyorsun değil mi?"
"Ne alaka be."
"Tabii ki de sen olacaksın, burada başka biri mi var?"
"Ne? Bir dakika, beynim durdu."
"Şapşal."
Koşarak bir tane yapıştırdım karnına.
"Oo, elin sertmiş."
Güldüm ve,
"Ne sandın oğlum?"
O da güldü.
Hep savunmada duruyordu. Bense saldırıyordum. Kendimce vurduğumu ve canını acıttığımı sanıyordum.
"Sen de vur bana."
"Olmaz."
"Neden?"
"Canın acır."
"O zaman ben senin güçsüz olduğunu düşünürüm."
"Tamam lan, gel sana göstereyim gücümü."
"Ta-tamam."
Arabasına giderken arkasından seslendim.
"Nereye? Korktun mu?"
"Benimle gel."
"Geliyorum
"Arabaya bindim. Bir yere gidiyorduk ama nereye gideceğimizi sormaya korktum.
Bir süre konuşmadan sessizce gittik.
"Müzik açsam sıkıntı olur mu?", dedi.
"Hayır, sorun yok", dedim.
Radyoyu açtı ve sexyback çaldı. Tetem aceleyle radyoyu kapatıp bana döndü.
"Dinlemesek de olurmuş"
Radyoyu yeniden açıp
"Bu şarkıyı severim" , dedim.
"Ben de severim."
Şarkının söz kısmı girdiğinde söylemeye başladık. Aynı anda. Ezbere biliyor sanırım. Ben cidden hayatımın aşkını buldum.
Derken bana bir bildirim geldi.
Jimin
Bugün size gelmeyi düşünüyorum
Jungkook
Gelme
Jimin
Neden
Jungkook
Gelme işte
Jimin
İyi be
Telefonun ekranını kapattığım da geldiğimiz fark ettim. Arabadan inip kapıyı kapattım.
"Sen geç, içeriye alırlar zaten. Bekle beni orda."
"Tamam ya, çocuk muyum ben?"
İçeriye geçip onu bekledim. Geldi. Burası spor salonu gibi bir yerdi. Biz alt kata indik. Önümüzde bir adamla Tae konuşuyordu. Ne konuştuklarını duymuyordum ama. Alt katta dövüş yapılan yerler gibi şeyler vardı. Adını bilmiyorum. Tae tam eldivenlerini taktıktan sonra telefonu çaldı. Telefon benim yanımda olduğu için kimin aradığına baktım. M.D.M arıyordu.
"Taehyung, biri arıyor seni."
"Kim?"
"M nokta D nokta M diye biri."
"Geliyorum hemen."
Niye böyle kaydeder ki? Çok saçma aq.
Telefonu açtı ve dinlemeye başladı, konuştuğu kişiyi. Yanımdan gitmedi. Önemli veya saklayacak bir şeyi yok herhalde derken Tae'nin söylediği şey beni şoka uğrattı.
"Es-tu stupide? Je suis un patron de la mafia. Ne connais-tu pas ma force ?" , Dedi.
Ne dediğini anlamadınız di mi. Çeviriden çevirmeye üşendiniz. Merak etmeyin. Söyleyeyim hemen.
"Sen aptal mısın? Ben bir mafya babasıyım. Gücümü bilmiyor musun?", dedi.
"Taehyung."
"Efendim Jungkook."
"Sen mafya babası mısın?"
"Sen Fransızca mı biliyorsun?"
Birkaç dakika öylece kaldıktan sonra telefonumu alıp çıktım dışarıya.
"Jungkook, bak dinle bir beni."
"Neyini dinliyim, mafya babasıymışsın."
Ya amk. Baştan söylesene. Şimdi daha çok aşık oldum sana. Off. Neyse biraz naza çekiyim.
"Jungkook lütfen."
"Ya sen salak mısın? Bir mafya babası olduğunu söyledin. Ben Fransızca bilmeseydim ne zaman söyleyecektin. Bir mafya babası ile aynı sırada oturdum ben ya. Ve arkadaş olabileceğimizi düşün-" derken beni susturdu. Ama öperek.
Evettt , bu bölüm de bu kadar
Yorum ve oyu unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia in school- Tk
FanfictionEs-tu stupide? Je suis un patron de la mafia. Ne connais-tu pas ma force ? "Taehyung" "Efendim Jungkook" "Sen mafya babası mısın?" "Sen Fransızca mı biliyorsun?"