Şaşkınlıkla etrafa bakınırken Taehyung ile göz göze geldik. Doğum günlerimi ve kutlamayı pek sevmezdim ama bu sefer hoşuma gitmişti. İlk defa sevildiğimi hissettirmişti.
Jimin ve J-hope tarafından seviliyordum ama bu kadar çok kişi sanmıyordum. Okuldaki herkes vardı. Gerçi çoğu Kim Taehyung burada olacak diye gelmiştir. Ama yine de beni mutlu ediyordu bu.
Taehyung'a yaklaşıp
"Teşekkür ederim sevgilim.", diye fısıldadım.
Burnundan güldü. Bu gülüşü beni kalpten götürüyordu. Sonra diğerlerine ayıp olacak diye, yanlarına gidip onlara da teşekkür ettim.
Bir masaya geçip oturduk. Garson yanımıza geldiğinde herkes bir şeyler sipariş etti. Garson bana döndüğünde;
"Kırmızı şarap.", dedim gülümseyerek.
"Ben de kırmızı şarap alacağım.", dedi Tae.
Bir süre havadan sudan konuştuk. Sonra içeceklerimiz geldi. Bu sefer çok içmeyecektim çünkü bir sarhoşluk daha kaldıramazdım. Rezildim o gün.
"Ee Jungkook, senin aşk hayatında kim var?", dedi Jin.
"Kim var.", dedi Taehyung.
"Ben de onu soruyorum işte kim var?", dedi Jin.
"Amına koyayım Kim var diyorum ya.", dedi Tae.
"Ben de kim var diyorum ya işte.", dedi Jin.
"Ben varım, ben.", dedi Tae'm.
Herkesten bir 'oooo' nidası koptu. Böyle bir şey beklemiyordum. Neden böyle demişti ki?
"Güzel şakaydı, ee Jungkook kim?", dedi Namjoon.
Bunlar çift olarak mallardı.
"Taehyung'un dediği gibi.", dedim.
"Yemeyin beni, cidden mi?", dedi Jin.
"Seni niye yiyelim ki Jin?", dedi Tae.
"Tae sana bir şey sorcam lan.", dedi Jimin.
"Sor bakalım, ne soracaksın.", dedi Tae.
"Senin şu 'Tea' muhabbeti ne? Sana arada tea diyorlar. Neden?", dedi Jimin.
Namjoon, Jin ve Yoongi kendi aralarında kıkırdaşırken Tae tepkisiz Jimin'e bakıyordu.
"Madem sen anlatmayacaksın, sevgilim.", dedi Jim.
"Efendim sevgilim.", dedi Yoongi.
"Sen anlat.", dedi Jimin.
"Yoongi sakın, belanı sikerim, sakın anlatma." dedi Taehyung.
"Umrumda değil, sevgilim istiyor." dedi Yoongi.
Jimin için Tae'yi karşısına almıştı.
"Şimdi bu Taehyung'un kız arkadaşı vardı. Yani tanışma amaçlı kafeye gitmişlerdi. Tae garsona Tae diye isminin kısaltmasını söylemiş. Garsonda bunu tea olarak anlamış. Kahveleri geldikten sonra kız, kahveni ver fotoğraf çekeyim demiş. Tae de tamam demiş vermiş. Sonra kız kahveye baktığında isim kısmına tea yazıldığını görünce. 'sen çay mısın olm? Bu ne?' demiş. Sonra bir çay sipariş edip Tae'nin üzerine dökmüş. O gün bu gündür Tae'ye tea diyoruz.", diye anlattı Yoongi. Zaman zaman gülme krizine girse de olayı dinleyebildik sonunda.
"Şimdi siktim seni Yoongi", dedi Tae ayağa kalkarken.
Herkes hem olaya hem de Yoongi'nin süt dökmüş kedi haline kahkahalar atarken Bogum ve birkaç arkadaşı yanımıza geldi.
"Jungkook." dedi Bogum.
"Ne var?", dedim
"Doğum günün kutlu olsun. Bakıyorum keyfin yerinde.", dedi.
"Sağ ol ve evet yerinde.", dedim.
"Ne güzel.", dedi.
"Bittiyse yolu biliyorsun.", dedim.
"Biliyorum tabii, bilmez miyim? Ben senin yollarından çok geçtim.", dedi.
"Uzatma hadi artık.", dedim.
"Pekii, kızma hemen." , dedi.
Sonra gittiler. Tae'nin kolu hâlâ Yoongi'nin boğazındaydı. Biraz daha sıksa çocuk ölecekti.
"Taehyung yeter artık bırak sevgilimi.", dedi Jim.
"Lan bırak çocuğu.", dedi Jin.
"Tae bıraksana Yoongi'yi.", dedim.
Yoongi'yi bıraktı.
"Aşk olsun, Jungkook'un bir lafına bıraktın çocuğu.", dedi Jin.
"Aşk var zaten olm." ,dedi Tae.
"Var tabii.", dedi Yoongi.
"Konuşma nereden nereye geldi amk.", dedi Hoseok.
"Oo Hoseok sen burada mıydın?", dedi Jin.
"Burdayım olm, başka nerde olcam?", dedi Hoseok.
Öyle biraz daha sohbet edip sonra evlerimize dağıldık.
Taehyung beni, Yoongi hobi ve jimin'i bıraktı. Namjoon ve Jin'de zaten aynı evde kaldıkları için beraber gittiler.
Eve gidince üzerimi değiştirip direkt yattım. Ama gelen bildirim sesi ile yatakta doğrulup telefonu elime aldım.
Buna da bir 60 yorum atarsınız ben size inanıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia in school- Tk
FanfictionEs-tu stupide? Je suis un patron de la mafia. Ne connais-tu pas ma force ? "Taehyung" "Efendim Jungkook" "Sen mafya babası mısın?" "Sen Fransızca mı biliyorsun?"