10-O Kişi

1.3K 85 25
                                    

O kişi de tabiiki taekook ficlerinin olmazsa olmazı Bogum'du. Şaşırdık mı? Hayır. 

"Jungkook!", Diye bağırdı Bogum.

"Ne var lan piç?", Dedim.

"Ne işin var senin bunlarla?"

"Sanane."

"Bak güzelce konuşuyorum, ne işin var bunlarla?"

"Ben de güzelce sanane diyorum."

"Jungkook sinirleniyorum bak."

"Hadi bir sinirlensene ya." , dedi Tetemm.

Beni korudu. Kesin aşık bana. Kesin seviyor beni, kıskandı zaten. İlk görüşte aşk işte ya.

"Sen kimsin oluyon lan, sen karışma.", dedi Bogum.

"Asıl sen kimsin, ne hakla onunla böyle konuşuyorsun?", Dedi bitanem. 

"Sevgilimle arama girme, sevgilisi olarak konuşuyorum.", dedi Bogum.

"Sevgilisi olarak, anladım. Jungkook.", dedi Tae.

"Efendim"

"Kusura bakma, aranıza girdim. Sevgililerin arasına girmemeyeyim."

"Biz onunla sevgili değiliz ki. O taktı bana. Özür dilemene gerek yok. Dediğim gibi bana tak-" derken Bogum lafımı böldü.

"Yalan konuşma, daha dün kucağımda öyle demiyordun ama.", dedi Bogum.

"Ne!? Ne saçmalıyorsun sen?", Dedim.

O sinirle kalkıp bir tokat attım. Sonra siktir olup gittim. Jimin ve diğerleri arkamdan bağırsa da onları duymazdan geldim.

Çıktıktan sonra yürümeye başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum.

Bir deniz kenarına gidip müzik açtım. Sesini arttırdım. İyice açtım. Bir süre sessizce oturduktan sonra ayağa kalkıp bütün nefesimi bağırarak yitirdim. Niye bu kadar sinirlendim ki diyip kendime kızdım biraz. Bu kadar büyütmeye gerek yoktu ki. Aslında vardı. Yoo yoktu. Off, kafamı bu sorulardan temizlemek için şarkıyı değiştirdim. 

Hareketli bir şeyler açtım. Bir süre öylece oturdum. Bazen coşup dans etmiş olabilirim. Hareketli müziklerim bitti ve yine duygusal bir şeyler çalmaya başladı. Üşendiğim için değiştirmedim. Yine bir süre öylece dinledikten sonra uyuyakalmışım. 

Gözlerimi açtığımda hava daha yeni aydınlanıyordu. Telefonumu alıp saate baktım. 07.45 , bir sürü cevapsız arama birikmiş. Bir sürü de mesaj. Telefonun ekranını kapatıp yeniden uzandım. Ve yine uyuyakalmışım. Bir ses ile uyandım.

"Jungkook?"

Ses tanıdıktı. Gözlerimi açmadan

"Ne?", Dedim.

"Cidden sensin. Ne işin var burada?"

Gözlerimi açtım ve kafamı kaldırmadan arkaya bakmaya çalıştım. Ve başarısız oldum. Arkamı dönüp oturdum. Ne? Taehyung, ne işi var burada?

"Oha, ne işin var burada?", Dedim

"O soruyu ilk ben sormuştum ama neyse. Ben canım sıkıldığında buraya gelirim. Senin ne işin var peki?"

"Bende gelirim buraya çok sık."

"Anladım, bir dakika, sen geceyi burada geçirmedin, değil mi?"

"Şey burada geçirdim."

"Ahh Jungkook."

"Ama napıyım, uyuyakalmışım."

"Tamam, o zaman bana geçelim. Hem güzel bir kahvaltı yaparsın hem de ısınmış olursun."

"Yok, annem evde beni bekliyordur. Hem gece mesajda atmadım. Meraklanmıştır."

"Şimdi at, arkadaşıma geçeceğim diye."

"Yok olmaz."

"Peki sen bilirsin, o zaman seni eve ben bırakayım."

"Yok ben giderim."

"Tamam tamam, sen kendin git evine. Ben seni yolda yerim falan. Gerek yok şimdi."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz Jungkook."

Telefonumu alıp yürümeye başladım. Eve vardığımda annem pencereden bakıyordu. Beni görünce sinirle kapıya doğru koştuğunu tahmin edebiliyorum. Şimdi bir de onun dırdırı var.

Kapıyı tıklamadan açtı. Ve başlıyoruz.

"Sen dün geceden beri neredesin? İnsan haber falan verir. Tabii senin umurunda değil ki. Ne kadar çok merak ettim seni. Ama yok, bir daha dışarı çıkamazsın. Bundan sonra evden okula okuldan ev-"

"Anne! Yeter artık ya. Tamam biliyorum haber vermeliydim ama uyuyakalmışım işte. Ne bu muamele. Çocuk muyum ben?"

Sustu. Hızlı adımlarla yukarıya yani odama çıktım.

Yatağıma uzanırken telefonum çaldı. Arayan Tetem'di. Bir dk tetem mi? Niye arıyor ki bu şimdi? Aramayı açıp

"Alo.", dedim.

"Jungkook. Çok kötü bir şey oldu. Yardımın gerekiyor. Lütfen."

Sesi tuhaf geliyordu. Nefes nefeseydi.

"Sen nefes nefesesin. Ne oldu?"

"Atacağım konuma gel, lütfen."

"Taehyung, Taehyung."

Kapattı. Telefonu cebime koyup odadan çıktım. Kapıyı açacakken annem seslendi.

"Ne o? Daha yeni gelmedin mi sen?"

"Anne , arkadaşımın başı belada."

"Eminim öyledir, sen o arkadaşına söyle, başını beladan başka arkadaşı kurtarsın."

"Anne ama."

"Hadi odana."

"Anne!"

"Odana dedim."

"Yeter artık ya."

"Babana söyleyeceğim seni."

"Babam değil o adam. Senin kocan sadece. Benim babam öldü."

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Arabayla Taehyung'un attığı konuma gittim. Taehyung , o çok kötü durumdaydı.

"Taehyung", diye bağırarak yanına koştum.




                                               

                                 

Bu bölümde bu kadardı. 

Ve ficim 2.4 k okunduu. 

Herkese teşekkür ederim.






















Mafia in school- TkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin