"Ne yapıyorsun ya?" Diyerek geri çekildim.
Ne yapıcak amk, öpüyor işte diye içimden kendime söverken
"Özür dilerim ama başka türlü susmayacaktın.", Dedi.
"Off, dileme özür falan. Ben her susmadığımda beni öpecek misin böyle?"
"Olabilir, mantıklı."
"Off, salaksın, aptalsın, geri zekalısın"
Sustursana yine , hadi lan.
Susturmadı , neyse bir dahakine artık.
"Daha fazla hakaretlerini dinlemeyeceğim."
Susturacak mısın beni?? Hayır susturmadı yine. Gidiyormuş sadece. Ne bir dakika gidiyor mu?
"Taehyung!" diye bağırdım.
"Ne?"
"Beni burda bırakamazsın."
"Niyeymiş o?"
"Eve nasıl döneceğimi bilmiyorum ki."
"Taksi tut."
"Para mı getirdim sanki amk."
"Sora sora git o zaman."
"Offf."
Yürümeye başladım. Sonra kaybolacağımı düşünerek Jimin'i aradım. Saat 16.47 idi. Jimin telefonunu açmadı. Sanırım daha demin eve gelme dedim diye triplendi. Bende onunla uğraşmak istemediğim için Jhope'u aradım. O da açmadı. Niye açmıyorlar diye onlara söverken bir korna sesi geldi. Arkamı döndüm ve Taehyung'u gördüm.
Beni almaya mı gelmişti? Kesin bana kıyamadı derken konuşmaya başladı.
"Yolun ortasından yürüme, ezilirsin. Zaten ufacık bir şeysin."
"Ne?"
"Görüşürüz Jungkook."
Ben arkasından bakarken o ise arabasıyla uzaklaşmıştı. Yine Jimin'i aradım. Bu sefer açtı. Nefes nefeseydi. Nedenini sorgulamadım ama arkadan Yoongi'nin sesi gelince aklıma bir şeyler geldi. Bence ben fesat düşünüyorum. Daha erken değil mi?
Jimin'e olanları kısaca özet geçtim (en ufak ayrıntısına kadar anlattım. Özellikle Tae'min beni öptüğü yeri elli kez anlattım)
"Ben olsam çakardım bir tane suratına." dedi.
"Ama beni düşündü."
"Nasıl düşündü? Yolda bırakarak mı?"
"Hayır. Yolun ortasından yürüme, ezilirsin dedi. Düşündü beni. Ezilmemi istemedi."
"Allah'ım neden benim bu kadar salak arkadaşlarım var ya?"
"Benim ne suçum var amk?" , dedi J-Hope.
"Lan sen ne zamandan beri burdasın?"dedim
"En başından beri."
"Nasıl burdasın?" ,Dedim
"Mal mısın? Grubu aradın ya, grupta ben de varım ya."
"Hee."
"Neyse gidicem ben zaten, sevgili arıyorum kendime sokakta."
"Bende gidiyorum işim var benim." dedi Jimin.
Lan ben olayları anlatmaktan yolda kaldığımı söylemeyi unuttum. Off Tae, derken yine bir korna sesi geldi. Tetem olması umuduyla arkamı döndüm ve Bogum'u gördüm.
"Ne işin var lan senin burda?"
"Ne o, yolda mı kaldın?"
"Kalmadım yolda falan."
"O zaman neden yolun tam ortasında etrafına bakınıyorsun."
"Sana ne?"
"Ah Jungkook, ne bu sinir?"
"Şuradan bir tane çakarım, görürsün siniri."
"Oov, sakin Jungkook"
"Cidden , gitsene sen ya."
Arabadan indi
"Gitmiyorum", dedi
"Siktirip gideceksin."
"Gitmeyeceğim."
"Gideceksin."
"Kim gidiyor ya?" Dedi bir ses. Ve bu kişi Namjoon hyungtu.
"Sen karışma Namjoon.", dedi Bogum.
"Karışırım. Benim nasıl karıştığımı çok iyi biliyorsun. Ama unuttuysan hatırlatabilirim.", dedi Namjoon.
"Ge-gerek yok. Bende tam gidiyordum zaten."
Namjoon hyung güldü.
"Aferin.", dedi.
Bogum gittikten sonra Namjoon hyung bana dönüp
"Bin arabaya, bırakayım seni evine."
"Tamam."
Arabaya bindim. Evimin olduğu yeri tarif etmeme gerek olmadığını söyledi ve eve getirdi beni. Evimi nerden biliyordu ki? Sevgilisi Jin yüzündendir. O buraya gelmişti daha önce.
Eve geldiğimde kapıyı açmadan önce biraz durdum. Eve girince işiteceğim azarlar hazırlık yaptım ve kapıyı açtım. İçeriye girdim ama kimse yoktu. Sonunda be. Ama saat 18.06 olduğu için çok gecikmezlerdi. Birazdan gelirlerdi. Bende geldiklerini duymamak için odama gittim. Ve ne kadar yorulduğumu fark ettim. Ilık bir duşun iyi olacağını düşünüp duş aldım. Çıktığımda annem ve kocası hâlâ gelmemişti. Biraz oturdum ve hâlâ yoklardı. Saat 21.00 olmuştu. Derken bir mesaj geldi. Telefonu açıp baktığımda annemin kocasından geldiğini gördüm.
"Hastaneye gel."
Bir bölümün daha sonuna geldik
Ve fic tam tamına 3K okundu
Yorum atıp, oylamayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia in school- Tk
FanfictionEs-tu stupide? Je suis un patron de la mafia. Ne connais-tu pas ma force ? "Taehyung" "Efendim Jungkook" "Sen mafya babası mısın?" "Sen Fransızca mı biliyorsun?"