5-hyunin

26 4 1
                                    

~jeongin

Veterinere girdiğimiz an hyunjinin yanına gittim. Beni görünce başta şaşırdı ama sonra sıkıca sarıldı. Ayakta biraz sarıldıktan sonra onu koltuğa geri oturtup sehpada duran suyu ona uzattım. İçmek istemeyince biraz ısrar edip içmesine yardımcı oldum

Yanına oturdum ve tek kolumu omzuna atıp onu göğsüme çektim. Sessiz dursada tişörtümün ıslanmasından ağladığını anlayabiliyordum.

Başımı saçlarına yasladım, bir süre öyle kaldık. Onu yavaşça kaldırıp konuşmaya başladım

"Hyunjin, bana bakar mısın" başını yavaşça kaldırıp kızarmış gözlerle bana baktı. Yüzünü avuçlarım arasına aldım
"Merak etme kkami iyi olacak. Üzülme tamam mı, hisseder o senin üzüldüğünü"

Başını yavaşça sallayıp tekrar sarıldı bana. Saçlarını okşarken veteriner çıktı içerden. "Gençler kkaminin durumu iyi merak etmeyin. Biraz burda kalması gerekiyor sonrasında gelip evine götürebilrisiniz onu"

Hyunjin sevinçle tekrar bana sarıldı ve ardından veterinere dönüp 'kkamiyi görebilir miyim' diye sordu. Bir süre yanına giremeyeceğimizi ve eve gitmemizi beklememizin bir anlamı olmadığını söyledi veteriner.

Chan ve minhoya veda edip hyunjinle el ele yürümeye başladık. Akşamın sessizliğiyle yavaş adımlarımız bizi nereye götürüyor bilmiyordum.

Dönüp hyunjine baktığımda o da bana baktı "eve gitmek istemiyorum" dedi titrek sesiyle. Gülümseyip yanağını okşadım "istersen benim eve gidelim derdim ama annemlerle uğraşmak istemezsin bence" bu dediğimden sonra ikimizde güldük

"Hadi gel sahilde biraz oturalım sonra bakarız"

Başını sallayıp adımlamaya başladı. Sahilde kayalıklara geçip oturduk yanyana. Başını omzuma yasladı. İkimizde konuşmuyorduk.

Hyunjinin burun çekme sesini duyduğumda biraz geriye çekilip başını kaldırmasına sebep oldum ve yüzüne baktım. Yine kızarmıştı gözleri ve burnu ama bu sefer soğuktan mı ağlamaktan mı kestiremedim. Biraz dibine girip gülerek sordum

"Üşüdün mü yoksa yine ağlıyo mu bu sulu göz" o da benim gibi kıkırdayıp "hayır ağlamıyorum soğuktan burnum aktı ve ayrıca sulu göz değilim"

Gülüp onaylar bir mırıltı çıkardım. Cebimden peçete çıkarıp ona uzattım. Gülümseyip sildi burnunu, küçük bir bebek gibiydi şuan karşımda.

"Teşekkür ederim, her şey için"

"Teşekkür edilecek bir durum yok ki ortada"

"Yanıma geldiğinde daha rahat ve iyi hissettim. Senle konuşmak, yakın durmak iyi hissettiriyo" gözlerime bakarak söylediği sözler neredeyse kalbimi yerinden çıkaracaktı.

Gülümseyip yanağını öptüm ve yanaklarımın kızarmasınj görmemesi için sarıldım. Kokusunu son kez içime çekip geri çekildim. "Hyunjin bişey söyleyebilir miyim sana"

Gerginliğimi anlamış gibi o da gerildi. Yavaşça kafasını sallayıp gözlerime baktı. "Bilmiyorum şuan zamanı mı ama ben senden hoşlanıyorum"

Elini tutup devam ettim "ne zamandır bilmiyorum ama ben senden çok hoşlanıyorum. Şuan söylemezsem belkide bir daha cesaret edemezdim. Seni seviyorum" biraz bekleyip devam ettim "karşılık vermek zorunda değildin şuan gidebilirsinde hiç sorun de-"

"Jeongin sakin ol" elimi okşayıp gülümseyerek söyledi.

Kalbim daha hızlı atabilirmiş gibi atarken onun vereceği cevabı bekliyordum.

"Bende, bende seni seviyorum"

Bir süre algılarım kapanmış gibi -kapanmışta olabilir emin değilim- yüzüne baktım öylece.

Sonrasında kıkırtı bırakıp elini yanağıma koydu "jeongin, sevgilim olur musun"

Gülerek başımı hızlıca salladım ve çekip sarıldım ona. Sessiz sahili ikimizin gülme sesleri dolduruyordu, aslında ortada gülünecek bir şey yoktu ama mutluyduk ve böyle ifade ediyorduk.

Geri çekildiğimizde bacaklarıma yavaşça dokunup uzatmamı sağladı, sonrasındaysa kafasını bacaklarıma koyarak uzandı. Yorulmuştu bugün.

Uykusunun geldiğini anlayarak üşümesin diye üstümde ki hırkayı onun üstüne örttüm. Başta itiraz etsede sweatimin kalın olduğunu göstererek ikna ettim.

Bir süre sessizliğin ve beraber olmamızın verdiği huzurla bende gözlerimi kapatıp arkama yaslandım ve sadece durduk.

Hyunjinle uzun süredir flört gibiydik ve ikimizde adım atmaya çekiniyorduk. Okul dışında pek muhabbetimiz olmazdı ama okulda samimi olmaktan çekinmezdik.

Aklıma sevgili olduğumuz gelince kıkırdayarak gözlerimi açtım. Hyunjinde gözlerini açıp "noldu ya neye gülüyorsun" dedi

Yanağıyla dudağı arasında bir noktayı öptüm. "senle sevgilim olmamız çok güzel ve hatırladıkça beni mutlu ediyor"

O da benim gibi kıkırdayarak yerinden kalkıp karşıma oturarak sarıldı bana. Yavaşça geriye giderek yasladım sırtımı ve üstüme hafifçe uzanmasını sağladım. Kollarını gövdeme daha sıkı dolayıp başını göğsüme koydu. Saçlarını okşamaya başladım

"Jeongin"

"Hm"

"Kkami" diyip başını kaldırıp yüzüme baktı "iyi olur değil mi" gözleri hafiften dolmuştu yine.

Hafifçe gülümseyip gözaltlarını okşadım. "Merak etme, çok iyi olacak. Hem zaten veterinerde dedi gayet iyi olduğunu. Beraber onu yürüyüşe çıkaracağız, kontrollerini yaptırmaya beraber gideceğiz, biz yemek yerken o da yemeye çalışacak sonra sen kızıp kovacaksın ama ben gizlice ona yemek vereceğim, oyun oynayacağız, daha bir sürü şey yapacağız üzülme tamam mı"

Gülümseyip başını salladı yanağımı öpüp geri kafasını göğsüme koydu. Artık geç saat olduğu için kalkmamız gerektiğini fark ettim. "Hyunjin, gidelim m? Saat geç oldu zaten havada soğudu üşürsün"

Başını yavaşça salladı. Ayağa kalkıp üstümü biraz silkeledim. İlerlemeye başladığımızda elini sürekli elime yakın tutuyordu. Elimi tutmak istediğini fark ettim ama çekindiği için biraz bekledim, şuan çok tatlı geliyordu gözüme.

Serçe parmağımı tuttuğunda şaşırıp güldüm. Gülmemle kaşlarını çatıp bana baktı "noldu"

"yok bir şey" diyerek önüme döndüm ve elini tutarak parmaklarımı parmaklarına geçirdim.

Evinin önüne geldiğimizde sıkıca sarılıp kkaminin iyi olacağını söyledim ve yanağını öpüp eve soktum onu. Sonrada kendi evime doğru adımladım.

.
.
.
.
.
.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

never cry |minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin