Yeni bir okul hayatına bir başlangıç.
Neden diye sorarsak çünkü öncesinde okuduğum lisedeki erkekler peşimi salmamaları, kızların kıskanç dolu bakışlarından dolayı. Şaka değil gerçek. Bu yüzden yeni bir okula geçtim, bu yıl neler yaşanır 1 saat sonra öğrenicez.
Kendimi tanıtayım.
Ben Neva, siz bana Dolmanur diyebilirsiniz. 17 yaşındayım. 12. Sınıf öğrencisiyim.
Okulun ilk gününe özel en sevdiğim koyu pembe elbisemi giyeceğim, siyah ince topuklularım ve saçımı açık bırakacaktım. Abartılı olmamak gerekiyor. Ama ne kadar az süslensem bile mükemmelim. Orada ki yırtıklar da yine kıskanacaklar beni, sevgililerini ellerinden alacağım için. Bunu gerçekten bilerek yapmıyorum nedense erkekler gözlerini benden ayıramıyolar.
Geç kalacağım evden çıkmalıyım. Mini bir çanta alarak dışarıya çıktım. Okula doğru yürüyordum. Aşağıya doğru giden uzunca merdivenlerden inerken bir dakika...
Immmm çok güzel ve nefes kesen bir koku. Gözleri saçları endamlı fiziğiyle. Neden bu kadar güzel kokuyor? Tam bir adım daha atıyordum ki bad boyun üstüne düştüm! Ve tamda onun kollarındayım!
Oha bu çocuk....
İnanılmaz derecede nefis kokuyor!
Bu soğan kokusuyla biberin birleşimi beni delirtiyor.
Ve beklemediğim bir anda kollarında olduğum o çocuk kalın ve gür sesiyle konuşmaya başladı
- Hey galk gız üstümden
- Ayy e şey ben.. Hemen!
Onun üstünden hızlıca kalkmıştım.
- t-teşekkürler.
Diyerek kendi yolumdan devam ediyordum. 2- 3 dakika olmuştu ve arkamdan geliyordu arkama dönüp ona baktım.
O;
- Sende o ogula gidiyon?
- E, evet.
Ve ona gülümsemiştim.
Onun gözlerinden alevler çıkmaya başlamıştı belliki güzelliğime bu alevler veya biraz sinirli.
Üstünde düğmeleri açık v yaka lacivert bir gömlek, altında ise siyah bilekleri açık dar bir pantolonu vardı. İnanılmaz yakışıklı gözüküyordu.
Okulun içine girdik benden hızlı ilerlediği için 2-3 adım arkasındayım
Kamburunu çıkartarak yamuk yumuk yürüyordu. Yürüyüşü bile bu kadar muazzam görünmesi normal miydi? Şaka mı bu? Heyecandan kalbim pıt pıt ediyor.
Ben ona o kadar dalmışım ki bana seslendiğini duymuyordum. Ve yine gür sesiyle.
- Hey üzerime çullanan gız baksana lan!
Ay benimle konuşmaya mı çalışıyor o?
- Ee... efendim noldu?
- Sabahtan beri sesleniyorum!
- Ben duymamışım da şey kusura bakma.
- Sınıfın nere sınıfın?
- Eee sanırım 11-B
- İyi hayda gir sınıfına geç kaldık zaten.
Geç kaldık zaten mi kaldık, yani ben ve o aaaa! O çoktan benden uzaklaşmışken arkasından bağırdım.
- Heey!
Ay bu sessiz yerde bu şekilde bağırmak? Aptalım.
-Ne var ne bağırıyon!
- E e e şeyy ben sınıfın neresi diye soracaktım.
- 12-A napacan sen?
- Şey tenefüste bahçede konuşuruz falan diye yani yeniyimde.
- İyi agalarımla gelirim.
Ah! İnanamıyorum teklifimi kabul mu etti o? Olduğundan daha fazla kalbim pıt pıt ediyor!
Sınıfımı bularak içeri doğru girdim. Herkesin gözü benim üstümdeydi. Kel ve göbeği fırlamış adam bağırarak nerde kaldığımı sordu.
- Kusura bakmayın diyerek o şişgo herife bakış attım.
Erkekler sıralarındaki çantalarını alıp oturabilmem için yer açıyorlardı ama tek oturmak istediğim için arka sıradaki boş yere geçtim.
Şıllık kızlar ise bana bakıp fısıldaşıyolardı. Yeter artık ne bu kıskançlık! Ve keltoş herif yine ağzını açtı!
- Kızım ne bu üstündekiler, düğünemi geliyorsun! Okul burası kendinize gelin!
Bu herif bıdı bıdı yapsın bende bad boyum için makyaj yapayım bari. Elime koyu pembe farımı alıp gözlerime bir güzel sürdüm suratıma bembeyaz fondötenimi sürdüm dudaklarıma da kop koyu kırmızı rujumu. Elime aynamı alıp kendime baktım. Güzelliğime 10 kat daha eklenerek çok güzel olmuştum. Bekle beni yakışıklım! İsmini de öğreneceğim!
