-1-

20 4 8
                                    

Şubat 2018

Giselle ve Karina okul için hazırlandıktan sonra diğer iki arkadaşlarının kapısına geldiler. Kapıya ritmik bir şekilde vururken bağırmayı da ihmal etmediler.

"Kalkın hadi uykucular geç kalacağız sizin yüzünüzden."

Kapının önünde bekleyip içeriden bir hareket veya ses gelmesini beklerken Minho ve Han ikilisi arka tarafta kalan pratik odasından geldiler. 

"Yine mi ceza aldınız siz"

"Bu sefer ne yaptınız acaba"

Zaten sabaha kadar uyumadıkları için yorgun düşen ikili arkadaşlarının konuşmalarına kayıtsız kaldı.

Han'ın arkasından odaya girecekken Minho kızlara dönüp kısa bir cevap verdi.

"Hazırlanıp geliyoruz hemen, siz bizi dışarıda bekleyin"

Daha sonrasında onlardan bir cevap beklemeden kapıyı suratlarına kapatıp içeri geçti. 

Çok geçmeden ikisi de hazırlanmayı bitirip kızların yanına gitti. Sonrasında hep beraber günün ilk durağı olan okula gittiler. 

Derse girmek üzere Minho diğerlerinden ayrılıp kendi sınıfına geçti ve dersin başlamasını beklerken sıraya kafasını koydu ve aldığı ceza hakkında düşünmeye başladı.

Sadece dün okul çıkışında çok acıktıkları için beraber ramen yemeye gitmişlerdi. Ama menajerleri bu durumdan haberdar olunca hiç hoşnut olmamış üstüne onlara bağırıp çağırmaya başlamıştı. 

Minho o adamın söylediği sözleri düşündükçe kafasını sıraya vurmak istiyordu. 

"Nasıl diyetinizi bozabilirsiniz!? Özellikle sen Minho, yaşın da ilerliyor zaten domuz gibi mi olmak istiyorsun!? Cezalısınız, uyumak yok bugün size sabaha kadar pratik yapacaksınız. Belki bu aklınızı başınıza getirir."

Kesinlikle bu sözleri hak ettiklerini düşünmüyordu. Diyeti bozmak evet bir hataydı ama bunun karşılığında verilen ceza bir insana yapılacak türden iş değildi. Gerçi hoş bu durum başlarına ilk kez gelmiyordu. 

Minho yaşadıklarını düşünürken dersin hocası gelmiş ve öylelikle ders başlamıştı. 

Okul çıkışında birbirleriyle haberleşemedikleri için hepsi kapının orada buluştu. Şirkete doğru giderlerken Karina, Han'dan öğrendiklerini hatırladı ve duramayıp konuşmaya başladı.

"Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsiniz? Minho abi sen bir de bizden büyüksün, senin bize yol göstermen gerekirken yaptığına bak."

Minho bütün bunlardan fazlaca sıkıldığı için artık görmezden gelemeyip bıkkınlıkla cevap verdi.

"Bir haftadır salatadan başka yediğimiz bir şey yok. Açlıktan ölecek gibi hissetmeye başlamıştık en son. Doğal olarak bir şeyler yeme ihtiyacı hissettik. Hem Karina biz dün yeterince azarlandık, bir de şu an senin konuşmalarını çekemem."

Ortamın gerildiğini hisseden Giselle ise hemen araya girdi.

"Tamam olan olmuş artık, üstüne konuşmanın gereği yok. Ayrıca Karina onlar zaten yorgunlar şu an daha fazla üstlerine gitme sen de"

Böylelikle iki tarafta susup yollarına devam etti.

Şirkete geldiklerinde vakit kaybetmeden pratik odasına indiler ve gördükleri manzara karşısında şoka uğradılar.

Yerde minik bir pasta, küçük bir kutu ve bir de mektup vardı. 

Durumu anlamak için Han önden ilerleyip mektubu aldı ve seslice okumaya başladı.

"Çocuklar bir ay sonra hayalinize kavuşuyorsunuz. Uzun uzun düşündükten sonra en doğrusunun size beraber çıkış yaptırmak olduğunu anladım. Umarım sizinle uzun yıllar hayalimizi gerçeğe dönüştürebiliriz. Siz bu şirketin tek umudusunuz. Kutudaki bileklikleri sizin için konseptin  bir parçası olarak aldım. Umarım en büyük hayalinize ulaşana kadar bilekliklerinize bakar grup üyelerinizin desteğini yanınızda hissedersiniz. 4 farklı renkte aldım, hanginiz hangisini beğenirse onu taksın sakın kavga etmeyin. Bugün serbestsiniz, yarın sabah 7'de grup detaylarını tartışmak için buluşuruz. Bu arada pastanın hepsini de yemeyin!

DREAM grup menajeri"

Mektup bitince hepsi sevinç çığlıkları atıp yerlerinde zıpladı. Giselle bileklikleri merak ettiği için hemen kutuyu eline aldı. Kutuyu açar açmaz pembe olan bilekliği takıp "Hiç kavga etmeyelim bu benim oldu" dedi ve bunun üzerine diğerleri güldü. 

Diğerleri de Giselle'in yanına gidip bilekliklere baktı ve sırayla; Karina - sarı, Han - mavi, Minho ise siyah olan bilekliği aldı.

Gece olduğunda içlerindeki heyecandan dolayı uyuyamayıp saatlerce ilerisi hakkında hayal kurup konuştular.

"Sizce çıkış yapınca kendi telefonlarımızın olmasına izin verirler mi?"

Karina'nın sorusuna Han "Ya sasaeng fanlar numaralarımızı bulur da gece gündüz demeden bizi rahatsız ederse" dedi. Giselle ise ona "Saçmalama ne olursa olsun onlar bizim hayranlarımız. Ben hepsine cevap verirdim." diye karşılık verdi. 

Gece boyunca süren parti, en son üye uyuyana kadar devam etti. 

Sabah menajer pratik odasına girdiğinde birbirlerine sarılı uyuyan dört üyeyi görünce istemsizce kahkaha atmaya başladı. Attığı kahkahaların şiddetiyle üyeler de teker teker uyanıp yerlerinden kalktı. Hepsi kendine gelip ortalığı topladıktan sonra bir taraftan menajerlerinin onlar için getirdiği salatayı yerken bir taraftan da pür dikkat onu dinliyorlardı. 

"Grubunuzun adı Dream. Çünkü hepinizin burada olma nedeni ortak bir hayali gerçekleştirmek. Ve bu hayali Dreamer'lar ile yani fanlarınızla birlikte gerçekleştireceksiniz."

Fanlarının da isimlerini öğrenmeleriyle hepsinin yüzünde sıcak bir tebessüm oluştu. Ve Minho gülerek araya girdi.

"Daha fanlarımız yokken fan ismi mi bulduk yani"

Giselle de ona karşılık olarak sevimli bir edayla cevap verdi.

"Minho abi ben senin çoktan hayranınım" cevabıyla birlikte yüzü kızardığı için üyeler tam onunla dalga geçecekti ki menajer tekrar araya girdi. 

"Azıcık ciddi olun ama, önemli bir mesele konuşuyoruz. Şakalaşmanın sırası değil şimdi" dedi ve grupla ilgili bilgiler vermeye devam etti.

"Sizi dünyanın en büyük grubu haline getirmek için aylardır durmadan çalışıyorum. En uygun konsepti, en uygun şarkıyı bulmak için dişimi tırnağıma taktım. Bu şirketin geleceği sizsiniz. O yüzden en ufak bir hatanızda çok ağır bedeller ödemek zorunda kalabilirsiniz. Şimdi beni yeteri kadar ciddiye aldıysanız gruptaki pozisyonlarınızı konuşalım. Giselle sen bizim ana vokalimizsin. Han ana rapçimizsin. Karina lidersin. Minho sen de ana dansçımızsın. Ana posizyonlarınızın dışında hepiniz grubun visualisiniz ve her pozisyonda usta olmak zorundasınız. Anlaşıldı mı?"

Bunun üzerine hepsi bir ağızdan onu onayladılar. Saatlerce grup hakkında konuştuktan sonra zamanın nasıl geçtiğini anlayamadılar bile. Tıpkı önlerindeki bir ayın geçip çıkış günlerinin gelmesi gibi...


Jamais Vu | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin