Mart 2018
Nihayet çıkış günleri gelen grup, sabah erkenden uyanıp ilk sahnelerini gerçekleştirmek üzere hazırlanıp yola çıkmışlardı. İçlerindeki heyecan ve stres arabada daha da kendini belli ederken hepsi derin nefeslerle kendilerini sakinleştirmeye çalışıyordu.
Heyecanı en sonunda çenesine vuran Giselle arkadaşlarına bakarak konuşmaya başladı.
"O kadar heyecanlıyım ki şu an, sahneye çıkamadan bayılacakmışım gibi hissediyorum"
Karina buna karşılık güldü ama yine de cevap verirken ciddi olmaya çalıştı.
"Hepimiz heyecanlıyız ne de olsa hayalimize kavuşuyoruz sonunda. Ama daha başından öyle düşünmek yok. Çok güzel bir şekilde bugünü atlatacağız, kendimize güvenelim"
Han kafasıyla Karina'yı onaylayıp konuşmaya dahil oldu.
"Aynen öyle, iyi düşünelim ki iyi şeyler olsun"
Minho da sessizliğini bozarak arkadaşlarıyla kendi düşüncelerini paylaştı.
"Geriye kalan zamanımızda selamlaşmamızı ve şarkımızı tekrar edelim mi hep birlikte. Hem kendimize güvenimiz daha da artar belki böylelikle"
Diğerleri bu fikri sevdiklerini belli edercesine onu onaylayıp mırıltılar çıkardı. Ve sonrasında Minho'nun dediği gibi önce grup selamlaşmalarını tekrar ettiler daha sonra da söyleyecekleri şarkıya çalıştılar.
Araba durunca geldiklerini anlayıp kendilerine hemen çeki düzen verdiler ve inmeden önce son bir moral olsun diye hepsi bilekliklerinin takılı olduğu ellerini birleştirip birlikte grup tezahüratlarını yaptılar.
Arabanın kapısını açtıklarında ise karşılaştıkları görüntü onlar için çok yeniydi. Binanın önünde bir sürü insan vardı, çoğu elinde kamera tutuyor ve gelenleri çekiyordu. Daha yakın bir zaman öncesine kadar böyle bir ortamda bulunmak onlar için sadece bir hayalden ibaretti.
Kalabalığın seslerinin artmasıyla beraber kapıya baktıklarında hayran oldukları grubu görmeleriyle hepsi de bir an için nefeslerini tuttu ve sonrasında onların ardından içeri geçmek adına harekete geçtiler.
Sahne arkasında hazırlanıp kendi sahnelerinin sırasını beklerlerken başka birçok grubu gördüler. İçlerinde en çok hayranı oldukları Kard'ın da bulunması onları çok mutlu etmişti. Hepsi de yanlarına gidip onlarla tanışmayı çok istiyordu ama bir yandan da çok fazla çekiniyorlardı. Tam gitmeye karar verdikleri sırada onların kendi taraflarına doğru geldiklerini görüp oldukları yerde kalakaldılar.
Hepsi de anında gülümseyip eğilerek selam verdi. Karşılarındaki grup da aynı şekilde karşılık verdikten sonra Karina elinde tuttuğu albümü uzattı ama eli havada kaldı. O sırada Kard'ın sırası geldiği için aceleyle oradan ayrılmak zorunda kalmışlardı.
Üzülmemeye çalışarak önlerine döndüklerinde karşılarındaki kapının açıldığını gördüler. Kızların gözleri odanın içindeki kişileri görmeleriyle birlikte irice açıldı ve Giselle heyecanla Karina'ya dönüp konuştu. "Hayal görmüyorum değil mi? Onlar Monsta X..."
Karina da ona "Eğer hayalse bende seninle aynı hayali görüyorum" diye karşılık verdi. Oğlanlar kızların hâline bakıp kafalarını salladıkları esnada kızların arkasında kalan iki kişiyi görüp onları dürttüler. Ve hepsi birlikte, Monsta X üyesi olan Shownu ve Wonho'nun karşısında eğilip selam verdiler.
Onlardan da sıcak bir tavır gelince grup olarak hemen kendilerini tanıttılar. Ardından kızlar söze girip Monsta X'e ne kadar hayran olduklarından bahsettiler. Onları kırmamak adına Wonho grubu içeri davet etmişti. Bu davetle birlikte hepsi kafasını heyecanla salladı ve böylelikle hepsi beraber odaya geçti.
İçerideki üyelere de kendilerini tanıttıktan sonra müsait bir yere geçip oturdular. Ve sıcak bir muhabbetin içine girdiler. Monsta X üyeleri onlara büyükleri olarak birçok öğüt ve öneride bulunmuşlardı onlar da hepsini büyük bir dikkatle dinleyip beyinlerine kazıdılar.
Sahne sıraları gelince müsaade isteyip yanlarından ayrıldılar. Ve onlarla konuşmaları sayesinde biraz rahatlamış hissederek sahnelerine çıktılar.
Sahneye çıktıklarında ise karşılarındaki kalabalığı görünce tekrardan her hücrelerinde gerginliği hissettiler. O anda akıllarına menajerlerinin konuşması da gelince endişe göz ardı edilemez olmuştu.
"İlk sahneniz sizin için çok önemli, herkes sizi o performansa göre yargılayacak ve eğer ki beğenilen bir iş çıkartmazsanız geçmiş olsun, bir daha dönüp de size bakmazlar"
Akıllarına gelen bu konuşmayı kafalarından atmaya çalışırken yan tarafta onlara destek olmak için gelen Monsta X üyelerini gördüler. Bununla birlikte yüzlerinde bir gülümseme oluşurken kendilerini de daha güçlü hissettiler.
Ardından sahnede herkes kendi yerine geçip performanslarını sergilemeye başladılar.
Kısa bir süre sonra çekimler bittiğinde hepsi de rahat bir nefes verip tekrar sahne arkasına geçtiler.
Başarıyla sonlanan sahneleri hepsini de mutlu ederken sevinç nidaları atıyorlardı. Biraz sakinleştikten sonra birkaç tane grup fotoğrafı çekip sonrasında da oradan ayrılıp yola çıktılar.
Henüz yeni bir grup oldukları için onlara sokağa çıkma yasağı konmuştu. Herhangi bir karışıklığın çıkmasına önlem olacağını düşünmüştü menajerleri. Sadece bugünlük grup olarak bir mekânda yemeğe gidebilirlerdi. Ve onlar da vakit geçmeden yemek yiyecekleri mekâna doğru yola koyuldular.
Mekâna ulaştıklarında görünmeyen taraftan bir masaya geçip yerleştiler ve siparişlerini verip beklemeye başladılar. O sırada Minho en büyükleri olarak söze girdi. "Bugün için hepimizi tebrik ederim. Böyle güzel bir iş çıkaracağımızı biliyordum"
Herkesin gözleri dolu doluydu şimdi. Hâlâ çıkışlarını gerçekleştirdiklerine inanamıyorlardı. Üstelik ilk günlerinde hiçbir aksilik yaşanmaması da onları daha fazla mutlu etmişti.
"Bende hep başaracağımıza inanmıştım zaten, umarım bundan sonra da bu şekilde her şey güzel ilerler" diye Karina da konuştuğunda hepsi derin bir nefes alıp vererek dolan gözlerinin etkisini geçirmeye çalıştı.
Çok geçmeden ise siparişleri geldi. Güzel bir yemeğin ardından fazla zaman harcamadan toparlanıp mekândan ayrılmak üzere harekete geçtiler. O sırada yanlarına bir adam yaklaştı.
Güler yüzüyle yanlarına gelen adam yumuşak bir tonda konuşmaya başladı. "Bugün sizi televizyonda gördüm, enerjiniz çok iyiydi. Eşimle birlikte sizi çok beğenerek izledik. İnanıyoruz ki ileride başarılı büyük bir grup olacaksınız. Acaba imzanızı rica edebilir miyim? Eşimde çok mutlu olacaktır"
Adamın bu konuşmasıyla şimdiden birilerinin kendilerini izleyip beğendiklerini öğrenmişlerdi ve bu onlara çok iyi gelmişti.
Karina, adamı hemen onaylarken uzatılan kalemi almış ve ilk imzayı atmıştı. Ardından diğerleri de sıra sıra imzalarını attıktan sonra birbirlerine karşı saygıyla eğilip adama teşekkür ettikten sonra mekandan ayrıldılar.
Şirkete geçip pratik odasına indiklerinde ise uzunca bir süre koreografilerini tekrar etmişlerdi. İçlerindeki enerji öyle büyüktü ki sabaha kadar bile çalışabileceklerini hissediyorlardı.
En sonunda Han dinlenmek için kendini yere attığında diğerleri da yanına oturdu. Saate baktıklarında çoktan gece olduğunu gördüler ve Giselle aklına gelen şeyle birlikte konuşmaya başladı.
"Acaba hakkımızda bir şeyler yazıp paylaşan olmuş mudur ya çok merak ediyorum?"
Minho bunun üzerine bir şey demeden yerinden kalktı ve ileride masanın üstünde duran bilgisayarı alıp geri yerine döndü ve oturdu.
Kendi isimlerini yazıp arattıklarında birçok olumlu yorum görmüşlerdi. Kendileri bir yana konseptleri de oldukça beğeni almıştı.
Güzel yazıları gördükçe herkesin içi rahatlerken kaybettikleri enerjiyi de tekrar toplamışlardı.
O enerjiyle beraber yerlerinden kalkıp tekrar çalışmaya başladılar ve sabaha kadar da hiç durmadılar...
![](https://img.wattpad.com/cover/331844618-288-k678563.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jamais Vu | Minsung
FanfictionFransızca'da hiç görmedim anlamına gelen 'Jamais Vu' yaşanan bir durumun, tamamen yabancı geldiği, sanki hiç yaşanmamış gibi hissedildiği bir bellek yanılmasıdır.