LOC|13|

585 62 18
                                    

♡⑅*˖•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♡⑅*˖•. ·͙*̩̩͙˚̩̥̩̥*̩̩̥͙·̩̩̥͙*̩̩̥͙˚̩̥̩̥*̩̩͙‧͙ .•˖*⑅♡

Sahip olduklarımız ve olmak istediklerimiz her zaman aynı değildir. Bazen sahip olduklarımızın değerini ancak kaybedince anlayabiliriz. Mesela şerefsiz Ryusei atana kadar mavi balina peluşumu çok sevmiyordum ama o atınca değere bindi benim için.

Şimdi bunu neden anlatıyorum?

Canım sıkıldı, aklıma geldi, bende söyledim. Bu kadar basit. Ne Ryusei, ne Baji, ne de başka biri ortada vardı. Sanki bütün arkadaşlarım ortadan yok olmuştu. Bezgince nefes verip yattığım yataktan kalktım. Acaba öldüler mi? Tüh, Keisuke ile evlenemeyeceğim. Neyse abim de ölmüştür, odasına konarım. Abimi ortaya çıkarmanın tek yolu var.

Yarım saat sonra üstümde göğüs penceresi olan dar boğazlı kazak, yırtmacı olan mini etek ve bacaklarımı uzun gösteren botlarımla dışarı çıktım. Götüm donsa da Ryusei'nin bir yerden fırlayacağını biliyordum. Hep böyle yapıyor piç.

Ama olmadı bu sefer. Her yere gittim, her tarafta gezdim ama Ryusei yoktu! Hayal kırıklığı içinde eve ilerlemeye başlamıştım ki büyük bir gölge üstüme düştü. "Hey! Naber?"

Gözlerim sigara içen üç haydutu bulduğunda sıçtığımı fark ettim. Kesin boku yedim ben, harika! Duymamış gibi yaparak hızlanmıştım ki aniden kolumu tutup geriye çekti fakat aynı an içerisinde kolumdaki el bir anda kayboldu. İşte dedim ben Ryusei'nin bir yerden fırlayacağını!

Adamın yüzüne sert bir tekmeyle uçmuştu kurban olduğumun kardeşi! "Ryusei!"

Gözleri öfkeyle bana baktı. "Kapa çeneni ve orda kal!" Ardından o üç adamın arasına büyük bir öfkeyle daldı. Nerdeyse adamları öldürecek duruma soktuktan sonra kolumu tutup öfkeyle eve sürüklemeye başladı. "Sen hangi akla hizmet bu saçma sapan kıyafetlerle dışarı çıkıyorsun?! Ya başına bir şey gelseydi?!"

Sırıtıp boynuna atladım. "Geleceğini biliyordum." Yanaklarını sıkıp piç piç güldüm. "Sen hep gelirsin şerefsiz!"

Ryusei somurtup hafifçe eğildi boyuma gelebilmek için. "Saçmalık, böyle bir şey yapma bir daha." Homurdanmasına rağmen yanaklarını kızarmıştı. Benim abim çok tatlı.

Boynuna sıkıca sarıldığımda belime sarıldı. "Sende bir daha ortadan aniden kaybolma!"

Başını aşağı yukarı salladığını hissettim. "Tamam."

Birlikte eve ilerlerken diğerlerini sormayı sonraya bıraktım. Eğer kötü bir şey olsaydı Ryusei bana söylerdi değil mi? Tabiki söylerdi! Eve gitmeden önce markete girdik. Bir sürü abur cubur, bir sürü içecek ve bir sürü saçma şey aldıktan sonra eve doğru yol almadan önce Ryusei beni durdurdu. Üstündeki ceketi çıkarıp bana giydirdikten sonra poşetleri alıp ilerlemeye başladı. Keyifle koluna girerek onunla ilerledim. "Yarın çete toplantısına gidecek misin?

Ryusei durdu, gözleri rahatsızca etrafta dolaştı. "Evet, bu akşam dışarı çıkalım mı birlikte? Motor süreriz." Konuyu değiştirmeye çalışıyor, neden konuyu değiştiriyor? Bilmediğim bir şey değil sonuçta. Şüpheyle gözlerimi kıstım fakat eşelemedim konuyu.

"Olur."

Ryusei kolunu omzuma atıp keyifle gülümsedi. "Annem ve babam bu akşam evde değiller zaten. Bizde eğleniriz çılgınca."

Başımı ona yaslayıp esnedim. "Çılgınca eğlenmek film izlemek değil Ryu!"

"Evet öyle!"

***

ロード・オブ・キャッツ || K. BajiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin