Emily
- Hala ben hazırım.
- Tamam. Çıkalım o zaman.
Ağabeyimin cenazesi için hazırlanıp yola çıkmıştık. Annem yokken Agatha bana baktı. Onun yokluğunu bana ağabeyim unutturdu. Kabus görünce ilk o bana koştu. Gece masalları o bana okudu. Yeri geldi benimle sıkıla sıkıla hırsız polis bile oynadı. Babamın gitti çatışmalarda beni sakinleştirdi. Şimdi yok. Aklımda ağabeyimi canlandırırken mezarlığa varmıştık.
- Hala ben burda kalayım lütfen. Herkesin içinde ağlamak istemiyorum.
- Emily olmaz öyle şey. Duymamış olayım.
- Offf of.
Mezarlığın başına geldik. Ağabeyimin içinde olduğu tabutu toprağa verdiler. Gözümün önünde gidiyordu. Ağlayacağımı fark edince koşarak arabanın yanına gittim. Hüngür hüngür ağlarken bir çocuk yanıma geldi.
- Hey. Imm merhaba. Sen, iyi misin?
Gözyaşlarımı silerek " Hayır" dedim. İyiyim diyemedim.
- Sen Emily olmalısın.
- E- evet sen nerden biliyorsun.
- Bu cenazede buraya gelip hüngür hüngür ağlıyorsan Bay Edward' ın kardeşi sen olmalısın. Ben Ethan.
- Memnun oldum.
-Beni tanıyorsun galiba.
- Babam şirketinizin en yetkili ortaklarından. Geçen davet seni görmüştüm. Babam bana "Mafya olacağın zaman hangi şirketlere ortağız öğren." Dedi.
- Hım anladım.
- Emily! Nerdesin?
- Burdayım halaa!
- Ah Emily her yerde seni aradım. Ethan?
- Merhaba Bayan Wizard.
- Merhaba. Nasılsın
- İyiyim siz?
- Bende iyiyim. Emily' le tanışmışsınız.
- Evet. Tanıştık.
- Harika. Umarım arkadaşlığınız uzun sürer.
- Iı evet yani şey artık gitmeliyim. Babam beni merak etmiştir. Başka zaman görüşmek dileğiyle Emily.
- Iı görüşürüz.
- Çok kültürlü ve edepli bir şekilde yetiştirilmiş bir çocuk.
- Öyle gözüküyor.
- Sen iyi misin tatlım?
- Hayır.
- Ah pekala seni daha fazla zorlamayacağım. Arabada kal. Kötü oluyorsun. Fazla sürmez.
- Tamam.
Halamın fazla sürmezi 2 saat sürdü. Herkes dağılırken halam ve korumalar geldi. Sonunda eve gitmiştik. Merdivenlerden çıkarken halam bana seslendi.
- Emily. Rahat kıyafetler giyin dövüş ve silah eğitimine gideceksin.
- Yorgunum ama.
- Arabada dinlenirsin. Gitmemek gibi bir lüksün yok.
- Off peki.
Üstümü giyinip aşağı indim. 20 25 dakikalık bir yoldan sonra spor salonuna gelmiştik.
Yarım saat boks eğitimi aldım. Kollarınmı hissetmiyordum. Hiç böyle bir efor sarf etmemiştim. Çok açıkmıştım. Halam beni pizza yemeye götürdü. O kadar mutluydum ki. Pizza bir aşktır.
- Kollarımı hissetmiyorum. Çok yoruldum.
- Bu ısınma daha silah tutacaksın.
- Of ne zormuş lider eğitimi.
- Zordur. Çatışmalarda faydasını göreceksin ama.
- Hele bir görmeyeyim.
- Neyse hadi kalk.
- Yaaa.
- Hadi Emily hadi.
Kalkıp arabaya bindik. Geldiğiniz yerin içerisinde bizi bir adam karşıladı.
- Hoşgeldiniz buyrun bu taraftan.
Buraya geleceğimizi ve halamı tanıyorlardı galiba.
- Sen Emily olmalısın.
- Evet.
- Pekala Emily bu silah hakkında ne biliyorsun?
- Ben tutmasını ve mermi doldurmasını biliyorum. Ateş ediyorum ama nişan almada biraz zorlanıyorum.
- Pekala o zaman ilk onunla başlayalım.
1 saat kadar da buna çalıştım. Çok daha iyiydim. Tabi daha çalışmalıydım. Atış odasından çıkınca arka taraftaki bir salona geldik. Duvarda asılı kılıçlar. Boks eldivenleri. Bir dövüş salonu gibiydi. Arena gibi.
Yorgunluktan bayılacaktım. Bu kadar dolu ve hareketli geçmezdi günlerim.
Halam bir de zamanla çalışma saatlerimin artacağını söyledi. Ne kadar hoş (!) Eğitim salonundan çıktığımızda arabaya binmedim atladım resmen. Halam karşı koltukta ben koca bir kısma uzanarak gözlerimi kapatıp kendimi uykuya verdim. Bir ara biri beni kaldırıp yatağıma bırktı ve derin mi derin bir uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emily
ActionBabam mafyaların lideri Leroy. Bende onun kızı Emily. Babamın ölümünden sonra onun itibarını korumalı ve mafya geçmişimize layık biri olmalıydım. Kim bilir bu yolda beni neler bekliyor... Dikkat Bu hikaye şiddet, kumar ve küfür içermektedir. Rahatsı...