Lewis

2 1 0
                                    

Lewis

Arkadaşlarla oturduğumuz kafeden sıkıldık ve çıktık. Güzel bir kafeydi fakat tam iş konuşmalıktı. Biz eğlenmek istiyorduk. Joseph bir bar bildiğini söyledi. Bizde bara gitmeye karar verdik. Mekana gittiğimizi dışarıdan bile ilgimi çekmişti. İçerisi de baya iyiydi. Annem mutlaka benim için bir doğum günü balosu yapacağından ona burayı göstermeliydim. Bari burda yapsın. Sandalyeler değişir oyunlar yerleyştirilir falan fişman.

 Sandalyeler değişir oyunlar yerleyştirilir falan fişman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Köşelerde bir yerde oturuyorduk. Biraz içki aldık ve bir anda deli gibi müzik çalmaya başladı. Bir grup kadın içeriye girdi. Birilerinin faişeliğini yapmak için. Bir tanesi sahneye çıktı diğerleri masa başında dans etmeye başladı. bir kadınsa bizim koltuğa geldi. Artık gerçekten bıkmıştım. Ucuz malın alıcısı çok tabi, bu ortalık mallarındansa beni etkileyecek ve kolay olmayan bir kadını tercih ederdim. Joseph kadın kız meraklısı bir adamdı ve gelen kadını hemen devraldı. Conroy ve bense rulet oynayan bir masayı izliyorduk. Conroy bilgili kendini geliştirmiş bir adamdı ama kumardan kendini hiç ayıramadı.

- Hey Lewis dostum bizde ufak bir pişti oynasak ne olur.

Pişti diyince aklıma Emily geldi. Babamın düşmanlığını sürdürdüğü ve barışta gözü olmadığı ailenin kızı Emily. O kız bana çok tanıdık geliyor ama çıkar bununda kokusu.

- Pişti çok klasik hadi bizde poker için meydan okuyalım.

- YEEEEY haddiiii.

- Vaz geçtim sen bahis yapma yeterince sarhoşşun.

- YAAA BEn beN De OYnAYa Yi M

- Sus Conroy. Sadece sus.

Joseph kalktığımı görünce ayaklandı ve peşimden geldi.

- Abi gitmeyek ya daha kızla...

- Şurdaki adamı görüyor musun?

- Ne. Ha evet. N'olmuş ki o adama?

- Gözünü hırs bürümüş. Buğulu görüyor insanları.

- Eee

- Meydan okuyacağım ona.

- Olum sabahtan beri izliyorum bak o adam herkesi silip süpürdü. Bir kere daha gelmiştim buraya o zaman da böyleydi.

- Fazla hırs iyi bir şey değil kardeşim. Bu adam daha fazlasını istiyor, daha fazla, daha fazla. Şu an tam da sınırda.

- Ne sınırı?

- Kaybetmenin.

Masaya doğru yol aldım.

- Merhaba bende oynamak istiyorum.

- Ooo Geç bi otur bakayım.

Bir sandalye çektim ve oturdum.

- İyi oynar mısın?

- Öyle düşünüyorum.

- Kendinden emin misin? Mütevazı görünmene gerek yok öyleysen söyle de seni küçük görmeyeyim.

- Eminim.

- Güzel. Peki ne kadar para koyuyorsun ortaya. Ya da kadın?

- İğrençleşme. Buraya sadece poker oynamaya geldim. Söyle bakalım şu ana kadar ne kadar kazandın?

- E çok merak ettiysen söyleyeyim. 930,000 dolar.

- Vay yüksek bahisler varmış. Şimdi ben söyleyeyim 930,000 dolar.

- Ne?!

- Beni duydun, oyunu kazanırsam elindeki tüm parayı bana verirsin. Kaybedersem elindeki para kadarını ben sana öderim.

- Risk almayı severim evlat, parayıysa daha çok. Kabul, anlaştık. Klasik Texas Holdem Pokeri mi?

- Evet.

Benim bahisim belli olduğundan kart açtıkça bahis belirleme yapmadık. Sırasıyla kartları dizdik ve oynamaya başladık.

                                                                                              * * *

Oyunun sonuna geldiğimizde sıralamada en yüksek ele ben sahiptim. Bu yüzden tüm çipleri aldım. Yani adamın tüm parasını.

- Sen nasıl.

- Farklı bir şey yapmadım. Her zaman oynadığım gibi oynadım ama sen hırstan gözü kör olmuş bir hale geldiğinden dikkatini oyuna veremedin. Hafifde sarhoşsun.

- Bunu kabul etmiyorum bundan yararlandın sen.

- Yani.

- Yanisi mi var böyle tabii ki kazanırsın.

- Peki bu oyunun kurallarında rakibiniz çok hırslıysa oynamayın diye bir şey yazıyor mu?

- Ama

- Yazmıyor. Öyleyse sana kaybettiğini kabul etmek kalıyor. 

Masa duran defterden bir kağıt kopardım.

- Parayı ibanıma at. Ha olur da atmazsan bilgin olsun diye söylüyorum ben mafya babası Richard Gray'in oğlu Lewis Gray'im.

Masadan kalkarken '' Ne,oha, Lewis Gray mi duydum ben bu ismi. Wizardlar ile kavgalı olan değil mi?'' tarzı şeyler duydum. Ardından Conroy ve Joseph' i alıp çıktım ordan. Onları evlerine bırakıp kendim de eve geçtim. 

Takım elbiselerimi çıkarttım bir şort bir t-shirt giyinip televizyon başına geçtim. Annem ve babamdan bağımsız yaşıyordum çünkü artık sorgu suallerine ve baskılarına katlanamıyordum. Bir anda istemsizce Emily Wizard ile kumar oynadığımı hayal ettim. Öylece aklımda belirdi. yorgunluktan uyku çöktü. Cips kasemin üstünü kapatıp kenara koydum. Dişlerimi fırçaladım. Koltuğa geri oturdum. Filmime devam ettim fakat uyku beni esir alıyordu. Odama kalkmaya bile halim yoktu. Televizyonu kapattım ve uykuya daldım.

 Televizyonu kapattım ve uykuya daldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EmilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin