Balım

Mutlu Olmak Sana Yakışmaz

Kahraman Deniz- Garezi var (dinlemenizi tavsiye ederim ☺️)

      { Hatırlatma}

  Zile bastım ve bekelemeye başladım. 2 dk sonra içerden ayak seslerini işitmem ile kapı açıldı.

  Aman yarabbim cennete mi düştüm ben..

" Birşey soyliyecem ben hiç böyle birşey beklemiyordum
 
" Bende iç ses bende beklemiyordum."

{ Hatırlatma bitti }

  Şuan karşımda altında eşofman üstünde ise hiç birşey olmayan bir adet Aras Bey duruyordu. Yalan söylemiyim hiç bu kadar baklavası olan erkek görmemiştim. Ben boş boş Aras Bey'e bakarken Aras Bey bir anda elini dudağımın üstüne koyup;

   " Ne oldu senin dudağına?"

   " Iııı şey"

   " Ney?"

   " Dün yemek yerken ıstırdım o da kanadı."

  " Nie yalan söyledin oysaki dün yemek bile yememistin"

  " Daha dün yanında  işe başladığım  bir adama mi soyliyim iç ses?"

  " Sende haklısın"

  " Miray. Miray . Duymuyor musun sen beni? Yemek yerken nasıl dudağını ısırabilirsin?"

   " Ben en iyisi sizin kahvaltınızı hazirliyim."

  Aras Bey'in bir şey demesini beklemeden hemen içeri girdim ama mutfağın nerde olduğunu bilmiyorum ki. Olduğum yerde durdum ve sanki Aras Bey'de ne olduğunu anlamış gibi

  "İlerde solda."

Dedi. İlerledim ve önüme kocaman salon çıktı. Sola döndüğümde ise buranin Amerikan mutfak olduğunu anladım. Çantamı ve üstümde ki kabanı çıkarıp koltuga koydum.

  Mutfağa baktığımda ortada kocaman tezgah ve tezgahın etrafında sandalyelerin olduğunu gördüm. Benim tam karşımda ise buzdolabı vardı. Buzdolabına baktığımda Aras Bey ve bir kadının 7'ye yakın fotoğrafları nın yapıştırılı olduğunu gördüm. Tam ortada ise bir program vardı sanırım günlük kahvaltı programıyda. Sürdüğüm yerden ayrılarak dolabın önüne gittim ve salı gününün programına baktım.

     ~Salı~

-filtre kahve (sütlü)
-melemen (bibersiz)
-salam (yuvarlak doğrancak)
-yeşil zeytin 

Maddelerin ilk üçü normaldi ama son madde garibime gitti ve diğer günlere baktım. Çarşamba günün de siyah, Perşembe günü siyah, cuma günü yeşil vardı. Bu olay garibime gittigi için arkamı döndüm ve Aras Bey'e baktım.  O zaten bana baktığı için hiç beklemeden direk sordum.

  " Aras Bey her şeyi anladım da neden hergun farklı zeytin yiyorsunuz?"
 
" Miray her şeyi anladım da nasil dudağını ısırarak o kadar büyük yara yapıyorsun?"

" Aras Bey neden bu kadar dudağıma taktınız anlamadim?"

"Çalışanlarımın her şeyiyle ilgilenirim. Seninle alakası yok. Kendi premsiplerim de çalışanlarıma iyi bakmak var. Anladın mı?"

" Peki Aras Bey."

Sorumun cevabini bile alamamistim. Buna kafayı takmadan buzdolabinin kapağını açtım ve domates, soğan, yumurta ve en son biber aldım. Hepsini tezgaha koyarken Aras Bey bana seslendi.