Her Şeyin Başı

7 1 0
                                    

Merhaba. Öncelikle giriş nasıl yapılır bilemiyorum. Bu nedenle içimden geleni yazıcam. Eğer burayı okuyorsanız kitabıma bir şans vermişsiniz demektir. Umarım beklentilerinizi karşılayan bir kitap olur. İlk kitabım olduğu için acemice yazmış olabilirim. Sizlerden özür diliyorum. İyi okumalarr.

Kitaba hangi tarihte başladığınızı not etmek istersiniz diye.

İnsanlar sizce nasıl gelişir? Daha doğrusu nasıl büyür. Geçmişteki hatalarımız mı bizi büyütür yoksa yaşadığımız şeyler mi? Veya ikisinin niteliği mi. Ya da hangisi daha çok acıtır. Hayattaki pişmanlıklarımız mı yoksa yaptığımız çocukça davranışlarımız mı. Bu düşünceler insanı delirtir mi? Aslında hem delirtir hem de korkutur diyebilir miyiz? İnsanlar sizce geçmişin küllerinde ve ya geleceğin bilinmez sisinde kaybolabilir mi? Geçmiş bizi hem korkutup hem büyütebilir mi? Şayet eğer öyleyse benim yaşlanmam ve delirmem gerekmez miydi?

Size kendimden bahsedeyim ben Mona.  Liseye yeni başladım. Hayatımın en sakin yıllarını yaşıyorum. Geleceğim hakkında fikrim yok ama bence bu yıldan daha sakin bir yıl yaşayamam. Şu anda ise bu soğukta okulun açılmasını bekliyorum. Doğru okudunuz okulun açılmasını bekliyorum. Yeni servis saatleri yüzünden okulun açılmasına daha yarım saat olmasına rağmen okulun önünde bekliyorum. Yanımda tanımadığım ve tanımaya asla istemediğim servisteki diğer kişiler var. Dürüst olmak gerekirse pek sosyal biri değilim. Ama bence bu benim sorunum değil bu çevremdeki insanların salaklığından kaynaklı. Bu yüzden tek başıma bir köşede zamanın geçmesini bekliyorum. Montumu ellerime doğru daha çok çektim. Hava aşırı derecede soğuktu. Biri bi an önce bu okulu açmalıydı yoksa ölebilirdim. Oturduğum banktan okula bakınca çok güzel gözüküyordu. İçeriyi duvarda asılı olan saatin kırmızı ışığı dolduruyordu. Yanımdaki kızlar için kasvetli ve korkutucu gözüken okul bana göre çok güzeldi. Okulun içinde yayılan kırmızı ışıklara baktığım sırada  içerde iki tane karartı gördüm. Benim gördüğüm karartıyı diğer çocuklar da görmüş olmalı ki yanımda oturan kızlardan birer tiz çığlık koptu. Onların çığlıklarına yüzümü buruştururken okulun kapalı cam kapısına ilerlemeye başladım. Bu yaptığım diğer çocuklara mantıksız gelmiş olmalı ki arkamdan bir erkek yanıma gelip kolumu tuttu. Bu yaptığı haraketle olduğum yerde durup çatık kaşlarımla çocuğa döndüm. Yüz hatları belirgin simsiyah saçları ve yeşil gözleri olan uzun boylu bir çocuktu. Gerçekten yakışıklıydı. Bana tek kaşını kaldırmış sorgular bir ifadeyle bakıyordu. "Ne yaptığını sanıyorsun" dedim. "Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun. İçeride bir karartı var ve sen buna rağmen cam kapıya ilerliyorsun"   baskın bir ses tonuna sahipti. "Ben de o yüzden gidiyorum. Çok istersen sen de gel" son cümleyi alayla söyleyip kolumu hızlıca çektim. Arkamı dönüp ilerlerken çocuğun kıkırdamasını duysam da onunla uğraşamazdım. Şu anda okulun içindeki karartıların sebebi daha çok ilgimi çekiyordu. Peşimden gelen adım seslerini duyunca göz ucuyla arkama baktım. Az önceki çocuk sırıtarak arkamdan geliyordu. Okulun kapısının önüne geldiğimde ellerimi camın iki yana koyup içeriye baktım. İçeride iki kişi vardı ve bize doğru geliyorlardı

Bölümü okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınız benim için çok önemli. Kitap hakkında öneriniz ya da fikirlerinizi bekliyorum. Sonraki bölüm görüşmek üzere

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BilmeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin