°•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️
Arkasında bıraktığı kızı önemsemeden yürüyordu.Üzgün olan eşine dönüp bakmayacak kadar kırıktı.Sergilediği hiçbir tavrı için pişman değildi.İlk kez, hayatında ilk kez yanıldığı için kötü hissediyordu.Sarmaşıklarla kaplı zihninde binlerce şey olurdu ama,asla aklının ucundan geçmezdi eşinin ona yalan söylemesi.
Dürüstlüğünden taviz vermeyen eşi de onu kandırmıştı,her kes gibi!
Yalanlar Tanrısına karşı dilinin ucuna asla yalan almayan kız onu basitçe kandırmış,üstüne bir de alay etmişti.
Nasıl da zihninin köşelerinde melodi düşünüyordu öyle?!
Yoksa kandırmanın verdiği sevincini mi kutluyordu?Kızının ne yaptığı,dünyayı nasıl tehlikeye attığı bile önemli değildi onun için.Genleri Fesatlık Tanrısından olan birinin kaosa sebep olması şaşırılacak bir şey değildi.
Tek şaşkınlığı,içine atıp,gün yüzüne çıkarmadığı üzüntüsü,öfkesi onunla alay edip kandıran eşineydi sadece.
Nasıl kanmıştı?Nasıl inanmıştı öylece?"Bir şey mi oldu,baba?"
Ilık ses tonu aldı onu düşüncelerinin arasından.Bakışlarını zeminden ayırıp, önündekilere çıkarınca elini kapı kolundan çekti.
Ne zaman varmıştı menzil başına?"Amca?"
Bu kez yeğeni de endişeyle ona seslenince, boğazını temizleyip tamamen onu alı koyan dalgınlığından kurtuldu."Hayır.",-diye zümrütlerinin odağı doğrulmaya çalışan Prens olduğunda, yüzüne ciddiyetini takındı,-"Yüzüğü almaya geldim!"
Yatağın etrafında olan gençler bir-birine bakıp geri çekilirken,Loki Vidar'ı süzüyordu.Her adımında çocuğun kendisine nasıl benzediğini düşündü.
İkisi de aynı güzelliğe yenik düşmüştü çünkü. Tek fark,Vidar kızına olan ilgisi yüzünden omuzundan yara alırken, kendisi eşine olan bağlılığından dolayı yarası kalbindeydi...Parmağından yüzüğü çıkaran Prens'in baş ucuna geldiğinde elini uzattı Vidar'a.
"Ben gerçekten üzgünüm!",-diye Vidar yüzüğü onun avucuna bıraktığında, yüzüne bakamadan elini indirdi hemen.
"Böyle olmasını asla..."Zincirleri sen çözmüşsün!"
Tanrının sert tonuyla lafları kesildiğinde bir an duraksadı ama, sonra kafasını salladı sakince.
Loki gözlerini gençten çekerek, avucundaki yüzüğe indirdi.
"Aşk ve akıl!",-diye içini çekerek konuşmaya başladı,-"Her zaman bir birini izleyen duygulardır."Elindeki yüzüğü okşarken,her üç Prens de şaşkınca durmuş ona bakıyorlardı şimdi. Lukas babasının,Thurin de amcasının asla bu konularda konuşacağını düşünmüyordu çünkü. Aynı yatakta Tanrıyı izleyen Vidar gibi.
"Akıl aydınlatır,şuur ve bilinç aşılar!"
Loki hàlà yüzüğü okşuyordu.
"Diğeri ise coşturur,harekete geçirir!Güç alırsın ondan,gücüne güç katılır adeta!",-zümrütleri bir anlığına mavilerle buluşunca Vidar ne yapacağını bilemeden öylece put gibi kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlantis'in Laneti🤍
Ficção Adolescente"Yine buradasın?!" Sessiz dalgaların dans ettiği sakin denizin karşısında oturmuş, zümrütlerini Dolunay'a sabitlediği sırada arkasından ince ve tanıdık ses yankı yapmıştı etrafta. "Geldin?...Yine?!" Onu ilk gördüğü an gibi,içinde oluşan heyeca...