•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️●○•°🧜♂️°•○●🧜♂️
Sakın bu onuru kaybetme!
Eğer kaybedersen,o zaman geri gelir, girdaplarımla okyanusun lanetlenmiş derinliklerine gönderirim seni, Okyanuslar Tanrıçası!
"Okyanuslar Tanrıçası",-diye fısıldadı.
İroniyle çıkan sesi titremişti,aynı etrafı tarayan ela gözlerinin irislerinin de titrediği gibi.Artık Okyanusların Tanrıçası değildi!
Karanlık sularda benek gibi ışıldayan gözlerini,onları açtığı andan gezdiriyordu etrafında.
Neredeydi acaba?
Poseidon söylediğini yapmış mıydı?
Gücünden vazgeçti diye,eşi aldı diye onu okyanusların en karanlık derinliklerine mi yollamıştı?Öyle olmalıydı,çünkü simsiyah sularla kaplı bir vakumda süzülüyordu sanki.
"Umarım Mariana çukuruna sürgün edilmemişimdir!"
Olduğu yerden aşağıya,bilinmeze doğru baktığında teninin ürpermesine engel olamamıştı.
Nereye gideceğini,karanlık yolun nereye varacağını bilmeden yüzmeye devam etti.Suyun ısısı ılıklaşmaya başlayınca biraz olsun umut kıvılcımlarının parladığını düşündü.
Artık ileriye doğru değil,yükseğe doğru yüzmeye başlamıştı.Çünkü karanlık sular kayboluyor,yerini gökyüzünün yansıması olan maviliklere veriyordu.
Bu iyiye işaretti.
Poseidon onu lanetlememişti.En azından derinliklerde kalmak zorunda olmayacaktı.Etrafındaki suları yaran ışık süzmesini gördüğündeyse daha da şevkle yüzdü.
En sonda kirpiklerinden su akan gözleri beyaz bulutların süzüldüğü masmavi semayla buluşunca rahat bir nefes almıştı.Suyun içinde döndü durdu,etrafına göz gezdirdi.Neresi olduğunu kestiremiyordu ama, büyük bir denizde veya kocaman bir okyanusun ortasında olduğunu anlamıştı.
Bakışları sağından kendisini gösteren kıyıya kayınca düşünmedi bile,hemen oraya yüzmeye başladı.Çıplak ayakları yumuşak çakıl taşlarıyla buluşunca yüzüne yapışan saçlarını çekti.Az önce çıktığı denize sonraysa onun ucuna doğru baktı. Güneş batıyor ve masmavi gökyüzünün kızıla bürünmesine sebep oluyordu.
Nasılda ruh okşayan bir manzaraydı öyle.
Başka bir zaman olsa gece battaniyesini örtene kadar bunu izlemenin tadını çıkarırdı.
Huzurla beslenirdi,eşiyle beraber.Eşiyle!
Loki!
Büyüleyici manzaranın ışığıyla parlayan gözleri söndü bir anda.Yerini hüzne ve kırgınlığa verdiğinde içini çekti,sahilde yürümeye başladı.
Nereye gideceğini ve nerede olduğunu hàlà bilmiyordu.Büyük meşe ağaçlarıyla yürüdüğü sahili hilal gibi kaplayan ormandan süzülen hayvanların tanıdık sesleri ve her şarkı söylediğinde coşarak,üzerindeki geceliğini de sular içinde bırakan denizin dalgalarının sesinden başka hiçbir şeyi duymuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlantis'in Laneti🤍
Novela Juvenil"Yine buradasın?!" Sessiz dalgaların dans ettiği sakin denizin karşısında oturmuş, zümrütlerini Dolunay'a sabitlediği sırada arkasından ince ve tanıdık ses yankı yapmıştı etrafta. "Geldin?...Yine?!" Onu ilk gördüğü an gibi,içinde oluşan heyeca...