Medyadaki şarkıyı dinlerken okumanızı tavsiye ederim<33
"Hogwarts'ın yılsonu sınavlarının korkunç olduğunu hep duymuşumdur ama bunu oldukça eğlenceli buldum." Dördümüz dış avluda takılırken Hermione dedi.
"Kendin için konuş." Ron dedi.
"Sorun ne , Harry?" Endişeyle soruyorum. Harry yara izini ovuşturuyordu.
"Yara izim," dedi Harry, şakağını ovuştururken başını sallayarak. "Yanmaya devam ediyor."
"Bu daha önce oldu mu?" diye sordu Hermione kaşlarını çatarak .
"Evet ama hiç bu kadar canım yanmamış'dı".
Harry cevap verdi.
"Belki de hemşireyi görmelisin." Ron , Harry'e önerdi.
"Hayır, hayır. Bu Madam Pomfrey'in düzeltebileceği bir şey değil." Harry içini çekerek cevap verdi. "Bence bu bir uyarı, bir tür işaret... tehlikenin geldiğinin."
Herhangi birimiz ona cevap veremeden, Harry aniden şato arazisinin ötesindeki bir şeye baktı.
"Tabii ki!" Harry söyledi.
"Ne var be?" Harry'e sordum.
"Hagrid'in her şeyden çok bir ejderha istemesi ve bir yabancının ortaya çıkıp birden Hagrid'e ejderha sahiplendirmesi sizce de biraz garip değil mi?" Harry bize sordu.
"Belki." diyerek omuz silktim.
Daha sonra , dördümüz bir flüt çalan Hagrid'e yaklaştık.
"Yani, cebinde ejderha yumurtalarıyla dolaşan kaç kişi var? Neden daha önce görmedim?"
Yaklaşırken, Harry iri adama baktı ve ona "Hagrid, sana ejderha yumurtasını kim verdi? Neye benziyordu?"
"Bilmiyorum. Yüzünü hiç görmedim. Kapüşonunu kapalı tuttu." dedi.
"Yine de yabancı, sen ve o konuşmuş olmalısınız."
"Eh, ne tür yaratıklara baktığımı öğrenmek istedi..." Hagrid, çocuğa açıklayarak sustu. "Ona sorun olmayacağını söyleyerek Fluffy'den bahsettim."
"Ve Fluffy ile ilgileniyormuş gibi mi görünüyordu?" Harry sordu.
"Tabii ki Fluffy ile ilgileniyordu!" Hagrid gülümseyerek haykırdı. "Ticaret yapsan bile, ne sıklıkla üç başlı bir köpekle karşılaşırsın? Ama ona, herhangi bir hayvanın püf noktasının onu nasıl sakinleştireceğini bilmek olduğunu söyledim. Örneğin Fluffy'i ele alalım, onunla biraz oyna. üzik dinler ve hemen uykuya dalar."
Dördümüz birbirimize baktık.
"Bunu size söylememeliydim." dedi.
Hemen koşmaya başladık.
"Nereye gidiyorsunuz? Bekleyin!" Hagrid arkamızdan seslendi ama o itiraz ettiğinde biz çoktan gitmiştik.
____________________________
Profesör McGonagall'ın sınıfına koşarak giren Harry yüksek sesle, "Hemen Profesör Dumbledore'u görmemiz gerekiyor!"
"Korkarım Profesör Dumbledore burada değil. Sihir Bakanlığı'ndan acil bir baykuş aldı ve hemen Londra'ya gitti." Diyor.
Harika.(!)
"Gitti mi?! Şimdi mi? Ama bu önemli! Konu... Büyücü Taşı." Harry dedi.
"Nereden biliyorsunuz?" diye sordu McGonnagal, kafası karışmıştı. "Taşı nereden biliyorsun?"
"Orasını boşverin," diye yanıtladı Harry. "Birisi onu çalmaya çalışacak."
"Dördünüzün taşı nasıl öğrendiğini bilmiyorum, ama sizi temin ederim ki taş çok iyi korunuyordur. Şimdi yatakhanelerinize döner misiniz? Sessizce." dedi.
