Say yes to heaven

1.6K 166 123
                                    

-bu şarkının verdiği hoş vibe>>>

🌒

Sabah hocalarımız bizi sahil kenarına toplamıştı.Hepimizin geceden kalma  olduğundan küçük çaplı bir azar işittikten sonra çöpleri toplama görevi verip bittikten sonra serbest zaman tanıdılar.

Yüzüm şiş olduğundan başıma şapka geçirmiş savrula savrula yere bakarak yürürken görüş açıma giren bana meyveli soda uzatan kolun sahibine baktım.

Galiba bakışlarım Minho'nun yüzünde fazla durmuş olacakki gözüyle sodayı işaret etti.Ellerime alıp başımı salladım.O da gülümseyip ilerledi.Daha geçen gülüşü sinirimi bozarken şu an kalp ritmimi bozuyor olmasına şaşkındım.

Çöp toplama işi bitince hepimiz kendimizi kumların üstüne attık.Changbin ve Seungmin'in markete gidip yiyecek birkaç şey alacaklarını söylediklerinde gelmek istemediğimi,yorgun olduğumu söyledim.

Yalandı...onlarla market alışverişi yapmak yerine şu an elinde fotoğraf makinesi ile kumsalda çekim yapan Minho'yu izlemek daha cazip bir fikirdi.

Bir ağaçlık yer bulup sırtımı ağaca yaslayıp Minho'yu izlemeye başladım.Yan tarafımda hissettiğim bedenle yerimden sıçradım.

"Hey sungie,olay bu muydu yani?" Hyunjin dibime girmiş şekilde bana meraklı gözlerle bakıyordu.

"Nasıl yani.Ne diyorsun ya?"Bazen bu çocuğun ne demek istediğini anlamıyordum.Birçok kez anlamıyordum aslında da Lix'im için katlanıyordum.

Bakışlarını Minho'ya çevirdi ve bir anda sağ elimi tutup kalktı.Naptığını sormama izin vermeden bizi Minho'nun yanına sürükledi.

"Hey,Minho hadi bizim resmimizi çek."
Şaşkınlıkla Hyunjin'e bakarken hiç oralı olmadı.Ekledi."Hatta üçümüz beraber çekilelim.Sen kamerayı ayarla."

Minho kameranın açısını ayarlayıp saniyeyi kuraraken ben yanıma yaklaşan Hyunjin'i ittirmekle uğraşıyordum."Hey benden uzak dur Hyunjin.Arkadaş demem yapıştırırım bir tane."

Hyunjin dediklerimle birlikte karnını tutarak gülmeye başladı."Boyuna bakmadan şöyle konuşuyorsun ya sungie gerçekten çok komik çocuksun."Dediği ile kaşlarımı çatıp omzuna yumruk attım.

Attığım yumruk ile gözleri şaşkınlıkla açıldı.
Ya işte ummadık taş baş yarardı.Omzunu tutup kendini yere atmasıyla şaşırma sırası bendeydi."Bir de bayıl istersen Hyunjin."

Hyunjin ellerini pes edercesine iki yana açtığında zafer sırıtışımla ona bakıp az önce yumruk yaptığım elimi öptüm.

Minho ikimize olumsuz anlamda kafa sallarken"Hadi kalk Hyunjin süreyi kurdum."Dedi.Sağ yanıma Minho,sol yanıma Hyunjin geçti.

Minho iki elini ceplerine sokmuş kameraya bakarken ben istemsizce hazır ol komutunda kalmış gibiydim.Benim aksine Hyunjin eliyle kalp işareti yapıp bir elini de omzuma koyup gülümsedi.Ben de gülümsedim ve flaş patladı.

Kamp günlükleri böylece bitti ve geriye güzel anılar kalmış şekilde eve döndük.Eve döndüğüm gibi çekildiğimiz resmin bir kopyasını çıkarıp zarfa koydum ve Felix'e yolladım.
...

İlkbaharın gelişiyle okul bir aylık tatile girmişti.Ben, Changbin ve Seungmin ile tatil planları yapmayı hedeflerken Changbin ailesiyle memleketlerine gitmiş,Seungmin'i ise ailesi kurs merkezine yazdırmıştı.Böylece tüm hayallerim alt üst olmuş şekilde kaset dükkanında kasada oturmuş şekilde sıkıntıdan patlıyordum.

i've got my eye on you•minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin