Oda

889 111 40
                                    

Beğenin lütfen 

Yorum da atın

1.5 Yıl önce, Japonya:

Eski püskü kapıyı açıp eve girdiğimde tahta kapının kulak tırmalayıcı bir sesle arkamdan geri kapanmasıyla iç çektim ve elimi hırkamın ceplerine sokarak yürümeye başladım. Etraftan hiç ses gelmiyordu, neredeydi diğerleri? Toga burada olsa o tiz sesi kesin tüm evde yankılanırdı. 

Merdivenlerden üst kata çıkmaya başladığımda her bir adımımda merdiven basamaklarından çıkan seslerle evdeki sessizlik bozuluyordu. Üst kata ulaştığımda iki kişinin sesini işitmeye başlamıştım. Koridorda yürüyüp odalara göz atarken sese yaklaştıkça seslerden birinin Dabi'ye ait olduğunu fark ettim, diğer kişiyi ise tanımıyordum. En sonunda bulundukları odanın önüne geldiğimde Dabi'yi ve sırtı bana dönük, kırmızı kanatları olan bir adamı gördüm. 

Dabi beni gördüğünde önündeki adamla konuşmayı bıraktı, "Raz." dediğinde önündeki adam da bedenini bana çevirdi ve yüzünü gördüm. Sarı saçlı ve neredeyse altın rengi olan gözleri vardı. 

Cebimden bir lolipop çıkarıp paketini açmaya başladığımda Dabi konuşmaya devam etti, "Bu Hawks."

"Yeni biri mi?" dedim, başım elimdeki şekere eğikken. 

"Yani..." o da tam bilmiyordu sanırım. Şekerin paketini açıp şekeri ağzıma koyduğumda başımı kaldırıp Hawks denen adama baktım. "Tavuğa benziyorsun."

"Kuş derler daha çok ama-"

Şekeri ağzımdan çıkardım, "Tavuk."

Kaşlarını kaldırdı, hafifçe güldü. "Tamam, öyle olsun."

"Lolipop sever misin?" dedim, merakla. Sevmiyorsa onunla anlaşamazdım. 

"Raz, yine boş yapmaya başladın." Dabi'nin dediği şeyle kaşlarımı çattım ve ona baktım. 

"Sussana sen, lolipop bile sevmiyorsun. Sevmeyenlerin konuşmaya hakkı yok."

"Sabır ya..." elini sinirle saçlarına atıp saçlarını karıştırdı, "Kızım sana sevmiyorum mu dedim? Çok yemiyorum dedim!"

"Yani sevmiyorsun." diye inat ettiğimde Tavuk'un bize güldüğünü fark ettim ve tekrar ona odaklandım. "Ee, Tavuk? Cevap bekliyorum."

"Severim." dediğinde gülümsedim ve cebimden bir lolipop çıkarıp ona fırlattım. Tek eliyle lolipopu tuttuğunda "Reflekslerin iyi, beğendim." diye mırıldandım ve lolipopumu tekrar ağzıma koydum.

"Gören sanar patron." Dabi'nin sinir bozucu sesine daha fazla katlanamayacağımı fark ettim ve bir şey demeyerek arkamı dönüp odadan çıkarak kendi odama doğru yürümeye başladım. Lolipopu ağzımda birkaç kez çevirdikten sonra elime aldım ve mırıldandım. 

"Kahraman bir tavuk bizimle, ha?" başımı iki yana sallayarak güldüm, "Her gün daha da komik olaylar oluyor."

Günümüz:

"Raz, kalk."  Keigo'nun sesini duymamla gözlerimi açarak uzandığım yerden doğruldum ve kapıya baktım. Elinde yemek tepsisiyle kapının önünde dikilmiş bana bakıyordu. Gözlerine baktığımda bana karşı duyduğu kırgınlığı iliklerime kadar hissettiğim için gözlerine bakmamaya çalışıyordum.

Elindeki tepsiyi gelip yanıma bıraktı ama gitmek yerine bekledi. Yine de yüzüne bakmadım, "Teşekkürler." 

"Ne oldu? Yüzüme de mi bakmıyorsun artık?"  Neden böyle yapıyordu ki? Bakamıyordum işte gözlerine.  

Hawks x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin