4. Bölüm

29 4 0
                                    

Selamlarr

Keyifli okumalar dilerimm ⭐️⭐️

—————

Her zaman olduğu gibi bugünde erken saatte kalkmıştım. Sınıftaki çocuklarla beraber pikniğe gitmeye karar vermiştik.

Ayaz mangal için gerekli malzemeleri alıp ordan beni almaya gelmişti. Bende çocuklar için kurabiye yapmıştım.

Şimdi ise çocuklar beraber oyun oynarken, bizde velilerle beraber sofrayı hazırlıyorduk. Ayazda mangalla ilgileniyordu.

Çok geçmeden yemeğimizi yemiştik. Çocuklar yarım bıraktıkları oyuna devam ederken bizde hep beraber sohbet ediyorduk.

"Asel hocam, sizin hayatınızda olan biri var mı?" Ayşe hanımın sorduğu soruyu düşünmüştüm. Hayatımda kimse yoktu.
Olsunda istemiyordum. İnsanlara karşı güvenim yoktu.

"Hayır, Ayşe hanım. Hayatımda kimse yok."

Ayşe hanım tam itiraz edip nedenini soracakken Ayaz araya girdi.

"İnsanların özel hayatı bizi pek ilgilendirmez hanımlar."

Haklıydı. Özel hayatım kimseyi ilgilendirmiyordu. Derin düşüncelere dalmışken bi arabanın bize doğru yaklaşmasıyla bakışlarım karşıya dönmüştü.

Kim geldi diye arabaya doğru baktığımda Nurun geldiğini görmüştüm. Ayaz çağırmış olmalıydı.

Nur herkese selam vermek adına gülümseyip Ayazın yanında yerini almıştı. Arcada yorulmuş olacak ki benim yanıma gelip kucağıma oturmuştu.

Herkes sohbetine devam ederken bende Arcayla sohbet ediyordum. Bana okulda yaptığı hamurların ne anlama geldiğini anlatıyordu.

Kulağıma doğru eğilip "Öğretmenim ben Nur ablayı hiç sevmiyorum, sen seviyor musun?" Diye sormuştu.

Bende onun yaptığı gibi kulağına eğilip "İyi bir kıza benziyor Arca, neden Nur ablanı sevmiyorsun bakalım?"

"Abimle çok samimiler öğretmenim, abimi benden alır diye korkuyorum." Abisi olarak Ayazdan bahsetiyordu.

Arca eskiden sokakta kalan mendil satan bi çocuktu. Ayazda Arcaya yardım edip onu evine almıştı. Yani ben öyle tahmin ediyordum.

Arcanın korkması normaldi. Zaten kıskanç bir kızdı. Abisini diğer arkadaşlarından bile kıskanıyordu. Bunu çaktırmadan yapıyordu, ama anlıyordum.

Arcanın sözlerinden sonra bakışlarım Ayaz ve Nura döndü. Koyu bir konu konuşuyorlar gibiydi.

Ayaz onlara baktığımı hissetmiş gibi bakışlarını bana kondurdu. Bakışlarımı anında onlardan çekip Arcaya bakmaya başladım.

"Bence öyle düşünme Arca, abin senide çok seviyor."

"Dünyalar kadar mı?" Sorusuyla gülmüştüm.

"Dünyalar kadar."

Yanağıma doğru yaklaşıp beni öptü. Ardından arkasına bile bakmadan arkadaşlarının yanına doğru koşturdu.

Bakışlarımı ondan çekip sohbet eden velilere odaklanmıştım. Hepsi mutlu ve huzurluydu, güzel güzel sohbet ediyorlardı.

Telefonuma bilinmeyen numaradan bildirim gelmesiyle gözlerimi devirip, telefonu açtım.

Bilinmeyen numara: Nasılsın balım?

Siz: İyiyim, sen nasılsın?

Siz: Ben seni en son engellemiştim?

Bilinmeyen numara: Öyle mi? Hiç farketmedim.

Bilinmeyen numara: SEN BANA NASIL OLDUĞUMU MU SORDUN??

Siz: Sıkılıyorum. Yanlış anlama.

Bilinmeyen numara: Anlamadım yanlış falan

Siz: ösldldlslddlşd

Siz: Sakin ol.

Bilinmeyen numara: Nasıl sakin olayım, olamam kiii

Güldüm. Biraz sesli gülmüş olmalıyım ki Ayaz ve bazı veliler bana döndü. Onlara kısa bir bakış atıp geri telefonuma döndüm.

Siz: Nasılsın diye sormuştum?

Bilinmeyen numara: İyiyim, sen sordun daha iyi oldumm

Siz: dkdkdkdkdkdkdk

Siz: Neyse gitmem gerekiyor.

Siz: Hoşçakal

Bilinmeyen numara: tabi hoşça kalırımm

Bilinmeyen numara: sende hoşçakall

Görüldü atıp konuşmadan çıktım. Bakışlarımı etrafa çevirdim. Veliler çay koymuş konuşmalarına devam ediyordu. Çocuklar yoruldukları için oturmuş olmalılardı.

Ayaz ve Nurda sıkılmış olacaklar ki telefona bakıyorlardı.

Saat beşe geliyordu. Geç olmadan toplanıp eve gitmeliydik. Üstüm büyük ihtimalle mangal kokuyordu. Eve gidip güzel bir duş almam gerekiyordu.

Biraz daha sohbetten sonra, beraber ayaklanmıştık. Hep bir elle etrafı topladık.

İşimiz bittikten sonra Ayazın arabasına doğru giderken bi ses bana seslendi.

"Asel"

Sesin sahibine bakmak için arkamı döndüğümde Nurun bana seslendiğini anladım.

"Efendim Nur?"

"Gel seni ben bırakayım, yolculukta sıkılıyorum da."

Hayır diyemedim. Ayazın arabasını pas geçerek Nurun arabasına geçtim.

Yolculuk genelde Nurun sorularıyla geçiyordu. Yaşımı, hayatımda birinin olup olmadığını hatta aileme kadar her şeyi sormuştu. Ona kısa kısa cevaplar vermiştim.

Sonunda evime ayak basabilmiştim. Kısa bir duştan aldıktan sonra yorulduğumu farkettim. Biraz oyalandıktan sonra yatağıma geçtim. Çok geçmeden uykuya dalmıştım.

—————

Sabah yan odadan gelen bağrışma sesleriyle yataktan kalkmıştım. Eve kim girmiş olabilirdi.

Odaya girdiğimde karşımda kavga eden annem ve babamla karşılaştım. Nasıl evime girmişlerdi?

Babam anneme sert bir tokat atınca, onlara doğru bi adım attım. Beni yeni farketmiş olucaklar ki annem yanıma gelip dolmuş gözlerle bana sarıldı.

Babam annemi kolundan tutup anında benden uzaklaştırdı. Çok sinirliye benziyordu. Ne olduğunu anlamadan yediğim tokatla kafam yan tarafa düşmüştü.

—————

Selamlarrr

Bayadır bişey yazamıyorum ama yavaş yavaş bölüm atmaya başlayacağım.

Bölümlerde geçen hiçbir şey gerçek değildir hepsi kurgudan ibaret..

660 kelime..

🦕🦕

Anaokulu Öğretmeni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin