Shot Two: Gluttony

758 32 39
                                        

Ela gözleri sadece sahnedeki loş ışığın vurduğu, kot farkıyla alçalan kırmızı koltuklarda dolaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ela gözleri sadece sahnedeki loş ışığın vurduğu, kot farkıyla alçalan kırmızı koltuklarda dolaştı. Kendi isteğiyle buraya pek gelmezdi ama okulun herhangi bir etkinliği olduğunda daima o koltuklarda oturuyo olurdu. Bu onun için görgü kurallarından biriydi.

Lise zamanlarında, okulun son günlerinden birinde, müzik grubuna atılması gereken ve "herkesi" konferansa çağıran mesajı okuduğu gibi loş sahnenin önünde bitmişti. Sınıftan birilerinin onunla gelmemesini garipsememişti çünkü son hafta olduğundan ve notlar çoktan girildiğinden sadece tek tük kişiler sınıfa gelmişti. Ve gelenlerin de konferans duyurusunu takacak tipler olmadığını da biliyordu bu yüzden garipsememiş ve tek başına, kararlı bir şekilde okulun devamı gelir diyerekten kırmızı koltuklarda oturup beklemişti. Kendi anılarına dalmış şekilde, telefonunun titremesini sağlayan "Düzeltme: sadece müzik ekibi." mesajindan bir haber sahneyle bakışmıştı. Dakikalar sonra ise müzik grubu yıl sonu gösterisinin provaları için yerlerini aldığında koskoca konferansta tek izleyici olmayı garipsememiş, onları izlemişti. Müzik ekibi ise karanlık arka koltuklardaki onu farketmemişti bile. Kendi işleri başlarından aşkındı. Taehyung ise o günü, dersi ekme gerekçesiyle yok yazılarak ve hocasından azar yiyerek bitirmişti.

O gün sahneyle bakışırken ve dünyaya kapanmasını sağlayan anılar yine bir tiyatro misali canlanmıştı aklında.

♧♧♧♧

Beyaz gömleğinin üzerine özenle iliklenmiş yeşil ceketi ve renk tonu onlara uygun, minik bacaklarını saran kahvrengi kumaş pantolonuyla tam bir beyefendi gibi gözüküyordu. Büyümüş de küçülmüş bir beyefendi gibi. Yani kulisteki onu giydiren abla böyle söylemişti. Kulisin sarı ışıkları ısırılası yanaklara vurduğunda ve o güne özel yapılmış bukle bukle siyah saçları her koştuğunda sallanıp durduğunda sahne arkasındaki tüm herkesin dikkatini çekiyordu, esmer oğlan.

Heyecanlıydı. Minik kalbi, o kadar hızlı atıyordu ki esmer yanaklarını bile al al yapmayı başarmıştı.

Kalbini böyle yapan ise uzun zamandır hazırlandığı piyano konserinin birkaç dakikaya başlayacak olmasıydı. Bu ilk gösterisi değildi ama annesinin izleyeceği ilk gösterisi olacaktı. Annesi, büyük dedesinden kalma şirketin başkanıydı ve bundan ötürü önemli toplantılara katılmalıydı. Yabancılarla olmalıydı hem de. Ne kadar çok yabancı o kadar çok para, ne kadar çok para o kadar çikolata demekti. Hem Taehyung çikolatalara bayılırdı özellikle fıstıklı olanlara. Annesi de bunu bilir, gelemediği her özel güne fıstıklı çikolata gönderirdi. Zaman farkından dolayı ise çikolatalar genelde erken gelirdi. Bu sefer göndermemişti. Bu demek oluyordu ki, annesi kendi gelecekti. Aklına annesinin de babasının yanında oturacağı, onun mükemmel çalışını duyacağı ve gecenin sonunda ödül olarak yanında yatacağı geldiğinde ona yüksek gelen sandalyede ayaklarını hızlı hızlı sallamış, kendi kendine kıkırdamıştı.

Yanına gelen sarışın ablayla vaktin geldiğini anlamış, sandalyeden hızla atlayarak onunla birlikte sahneye doğru adımlamıştı. Sahneye çıktığında en önde oturan babasından başkasını görememişti. Endişe etmemişti. Uçakların geç kalabilen şeyler olduğunu biliyordu. Annesi doğum gününe geç kaldığında babası ona öğretmişti. Uçaklar çok aptaldı.

Seven ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin