on iki • bir evlilik meselesi [F]

910 93 48
                                    

[Final]

Herkes büyük bir telaş içerisindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkes büyük bir telaş içerisindeydi. Yoongi ve Jimin'in sonunda bekledikleri o gün gelmiş ve çatmıştı. Öyle ki Jimin heyecandan tüm gece uyuyamamış ve sürekli oradan oraya dolanıp acaba saç rengimi değiştirsem mi diye düşüncelere dalmıştı.

Üstelik Yoongi yanında bile değildi tüm gece boyu, işim var diyerek çıkmış gitmiş ve Jimin'i o heyecanıyla tek başına bırakmıştı. Fakat sabahın daha erken saatlerinde otel odasının kapısı açıldığında içeriye Yoongi girmiş ve Jimin'i uyanık görünce şoka girmişti. Halen daha uyumamış olan, yakın bir zamanda eşi olmasına rağmen eşi olacak adama yaklaşmış ve hafif şişmiş gözaltlarından öperek onu kucağına çekiştirmişti.

Jimin ise sanki bu anı bekliyormuş gibi hızla Yoongi'ni kucağına tırmanmış ve kendisiyle birlikte yatağa yatırmasına izin vermişti. Neden uyumadığını sorduğunda ise 'sensiz uyuyamıyorum artık' cevabını almayı dahi beklemiyordu.

Yoongi bazı anlarda Jimin'in kendisini sevdiğine şaşırıyor ve küçük çaplı bir şok geçiriyordu çünkü o hastane koridorunda çarpıştığı çocuk hiçbir şekilde ona aşık olacak türden biri değildi. Evet, her şey planlı yapılmış ve tam bir sahtekar gibi davranmıştı fakat sanki Tanrı onların kaderlerini başından itibaren yazmış ve kırmızı bir kader ipiyle bağlamıştı.

Yoongi, Tanrı'ya binlerce kez şükrediyordu. Ona Jimin gibi bir eş vermişti ve bu onu o kadar mutlu ediyordu ki bazenleri kafasını yastığa koyduğunda tüm gece onun uyuyuşunu izlemek bile keyif veriyordu ona. Çok seviyordu Yoongi onu, o kadar çok seviyordu ki onunla dolup taştığı her an kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu.

O günün sabahına uyandıklarında ise kapı o kadar şiddetli çalıyordu ki resmen iki çiftte yatağından sıçrayarak koşar adımlarla kapıyı açmıştı. Gelen kişiler Taehyung ve arkasında ben masumum bakışları atan Jungkook'tu.

"Siz iki gerizakalı evleniyorsunuz fakat evleneceğiniz gün sadece uyuyor musunuz?" Taehyung bir sinirle odaya girmiş ve, "Çabuk kalkın! Saatin kaç olduğundan haberiniz var mı?" Diyerek resmen karşısındaki adamları iki küçük çocukmuş gibi azarlamıştı resmen.

Saat öğlen on ikiye doğru gelirken Jimin bir çığlıkla resmen her yeri inletmiş ve bu kadar çok uyuduğu için kendine söylene söylene otel odasında bulunan banyoya koşuşturmuştu. Yoongi ise odada olan telaşı uykulu gözlerle izliyordu.

"Orada ne duruyorsun!?" Diyerek Taehyung ona da kızdığında gözlerini devirdi. "Hazırlansana!"

"Farkındaysan sevgili kardeşim banyoya Jimin girdi." Diyerek karşılık verdi Yoongi ona.

"Ne olmuş? Eşinden mi utanıyorsun?" Yoongi bu soruyla arkasına yaslandı ve gözlerini başka bir yere dikti. Utandığından değildi fakat Jimin'le hiç öyle bulunmamışlardı. Yanına gidebilir miydi bilmiyordu.

in the seas : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin