Yoongi yağmurun şiddetle yağdığı bir günün öğle saatlerinde sıcacık arabasında oturmuş ve camına çarpan yağmur tanelerine inat karşısındaki hastaneyi izliyordu kısık gözleriyle. Arabadan inmek, o hastaneye kadar ilerlemek onu o kadar çok düşündürüyordu ki 'acaba yapsam mı?' Diye düşünmeden edemiyordu.
Telefonu yan koltukta tekrar çaldığında derin bir nefes aldı ve ilk önce yüzünü eliyle sıvazlayıp kafasını yan koltuğuna fırlattığı telefonuna çevirdi. Hyejin. Tekrar ve tekrar arıyordu. İki yıl önce boşanıp ayrıldığı karısı onunla yeniden barışmak, belki bir ihtimal yeniden evlenmek istiyordu.
Fakat Yoongi, Hyejin'i her ne kadar geri çevirirse çevirsin o pes etmiyor ve hep üste çıkmaya çalışıyordu. Dün gece yaptığı gibi. Nasıl bulduğunu bilmiyordu fakat dün yeni ev adresini bulmuş ve kapısına dadanmıştı. O sarhoş haliyle normalde ayık olsa asla yapmayacağı şeyleri yapmış ve Yoongi'ye sırnaşmaya çalışmıştı.
Yoongi'yi en çok şaşırtan kısım ise bu sabah gerçekleşmişti. Sabah telefonuna düşen mesajlara bakmak için telefonu eline aldığında istemsiz bir şekilde Hyejin'den gelen mesajları okumuştu ve hepsi kesinlikle tehdit içerikli mesajlardı. Hyejin dünyaca ünlü bir doktordu ve Yoongi ile evli olduğunu yayması sadece bir kaç dakikasını alırdı ki bildiği en büyük sır bu da değildi üstelik. Ondan küçük bir özür notu da almayı bekliyordu oysaki, bu mesajlara tabiikide şaşırmıştı.
Hyejin, Yoongi'nin başkanın üvey oğlu olduğunu dahi biliyordu ve bunu yayması evli olduklarını yaymasından daha kolay olurdu. Çünkü habercilerede olay çıkmış olur ve bunu kullanmaktan asla geri durmazlardı.
Yoongi derin bir nefes aldı ve hattın düşmesini bekledi. Fakat arama bir kaç kez daha tekrar edince Yoongi sinirlerinin bozulduğunu hissederek telefonu eline alıp aramayı açtı.
"Yoongi," tiz kadın sesi kulaklarına ulaştı, önceden olsa bu sesi günlerce dinleyebileceğini düşünürdü fakat şimdi tiksindiği bu ses midesini bulandırıyordu. Duymak dahi istemiyordu aslında. "Mesajlarımı okudun mu? Neden cevap vermedin?"
Yoongi ona karşı göz devirdi, iki yıl önce onun yüzünden boşanmışlardı ve şimdi tekrar onu arıyor olması Yoongi için trajikomik bir şeydi. Oysaki boşanmayı isteyende, boşanma davasını açanda, evi terk edende ta kendisiydi.
"Hyejin," dedi Yoongi içindeki öfkeye rağmen sakin bir şekilde. Ona bağırıp çağırmak istemiyordu çünkü bir geçmişleri vardı. Hyejin'e değil fakat geçmişlerine karşı saygısı vardı Yoongi'nin. "Asıl sana sormalı sen neden böyle yapıyorsun? Boşanmak isteyen sendin, sana boşanmamak için yalvardığımı dahi hatırlıyorum fakat beni köpek gibi süründürmene rağmen benden ayrılmak isteyen sendin Hyejin, sen!"
"Senden neden boşanmak istediğimi biliyor musun Yoongi?"
"İşte sikeyim-" Yoongi kendini frenledi. Gözlerini sımsıkı yumdu ve elinin altındaki direksiyona düşecekmiş gibi tutundu. İçindeki tüm öfkeyi dizginlemeye çalışıyordu fakat eski karısı buna müsade dahi etmiyordu. Yoongi daha fazla dayanamadan telefonu suratına kapattı ve arka koltukta bulunan siyah şemsiyeye uzanarak onu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in the seas : yoonmin ✓
Fiksi Remajanormal bir yaşamı olan park jimin hayallerini gerçekleştirebilmek için hiç tanımadığı min yoongi ile sahte bir münakaşaya girer •minific