daredevil | hyunlix

10'

"Polis mi? Oha. Kim ölmüş ki?"

"Kimse ölmemiş. Bıçaklanma mı olmuş, ne olmuş anlamadım."

Yanında ki kızların dedikodusunu duyan Felix, ister-istemez yutkunmuştu.

"Okulun önünde mi? Gençler kavga mı etmiş?"

"Yok ya. Gecenin o saatinde neden gençler olsun. Sarhoş yetişkinler falandır."

Yüzünü hızla çevirip alt dudağını ısırmıştı.

Felix, Seokju'ya saldırmıştı. Hyunjin de Felix'i korumak istediği için onu anında oradan uzaklaştırmıştı. En azından oldukları bölgede kamera yoktu. Bu taraftan şanslıydılar.

Olayın üstünden sadece birkaç saat geçmişti. Ama şimdiden polisler gelmişti demek ki. Komşular dedikoduya başlamıştılar bile.

"Felix. Kalk gidelim."

Hyunjin, elinde ki suyu Felix'e uzatıp oturduğu yerden kalkmasını beklemişti.

Felix endişeli şekilde kafasını kaldırıp Hyunjin'e bakmıştı. Endişeli bir bakış vardı, yüzünde.

"Felix?"

Yutkunup yumruğunu sıkmıştı, Felix. Yanında ki kızların susup-susmadığına bakmak istemişti. Ama Hyunjin de fark edip, Felix'le birlikte kızlara dönmüştü.

"Yaralanmış mı? Suçlu peki, bulunmuş mu?"

Yeniden duyduğu şeyle, Felix hızla önüne dönmüştü. Suçlu demişlerdi.

Suçlu.

'Suçlu.'

Felix, suçlu muydu artık? Hapishaneye mi girecekti? Bitmiş miydi artık? Artık hayatının geri kalanını hapishanede mi geçirecekti??

"Felix."

Sesin sahibiyle fikirlerinden uyanmıştı. Yere eğilip onun gözlerinin içine bakan, Hyunjin'i incelemişti.

"Suçlu falan değilsin sen. Önce bunu unutma."

"Kızları duymadın mı?"

Derken, ses tonunda yorgunluk vardı, Felix'in.

Babasının olayından sonra bu olayı da düşünmeden duramıyordu. Bu iki olay aynı anda olmamalıydı.

"Olanları bilmedikleri için öyle konuşuyorlar. Ama ben oradaydım, değil mi?"

"Hayır. Ben bıçakladım. Ben yaptım. Sen de suç ortağısın."

Telaşlı şekilde yeniden yutkunmuştu. Hyunjin ise göz devirmişti.

"Saçmalama. Sen bilerek mi yaptın sanki?"

Felix yavaşça kafa sallamıştı. Bilerek mi yapmıştı cidden? Evet, bilerek yapmıştı. Sarhoş bile değildi.

"Bilerek yapmadın. Ayrıca o sana dokunmaya çalıştı. Tecavüz etmeye çalıştı, hatırlasana."

"Ama ben onu öldürdüm."

Gözlerinin dolmasını durduramamıştı. Kim olursa olsun, önünde ki kişiyi öldürdüğü için ağlardı. Annesi ona birini öldürmeyi öğretmemişti. Kimseyi öldürmek istemezdi.

Ama bu kontrolu altında değildi.

"Ölmedi. O piç daha çok yaşar."

"Ya öldüyse?"