daredevil | hyunlix

11'

"Hyunjin şerefsizi yüzünden, şu evi bok götürüyor resmen."

Duyduğu yüksek seslerle yüzünü buruşturarak gözlerini açmıştı, Felix.

"Ben olmasam evini çöplük yapacak herhalde."

"Ne oluyor ya?"

Felix mırıldanarak doğrulup odaya bakınmıştı. Odada kimse yoktu. O zaman söylenip duran kişi kimdi? Hyunjin neredeydi?

Çıplak ayaklarını yere koyup yataktan kalkmış ve aceleci şekilde salona kadar gelip, göz ucuyla salona bakınmıştı.

Kısa boylu bir çocuk, masanın üzerinde ki yemekleri topluyordu.

Felix'in aklında anında soru işaretleri uyanmıştı. Uzun süredir kapının arkasında dikilip durduğu için, çocukta fark etmişti. Felix'i görür-görürmez irkilmiş ve gözleri büyümüştü.

"Siktir. Hyunjin eve erkek mi atmış?!"

"Ne?"

Felix şaşırmış şekilde önünde ki çocuğa bakarken mırıldanmıştı. Çocukta şaşırmışa benziyordu.

"Hyunjin'in sevgilisi misin??"

Açık şekilde anında sorusunu soran çocuğa kafasını iki tarafa sallayarak cevap vermişti.

"Oh, Jisung. Gelmişsin."

"Hyunjin!! Eve erkek mi attın!! Minho düzgün durmanı söylemişti!"

Banyodan çıkan Hyunjin ile, kısa boylu çocuk dönüp Hyunjin'e bağırmaya başlamıştı. Felix sessizce onları izliyordu.

"Ne eve atması be? Eve kimseyi atmadım ben."

Hyunjin dönüp Felix'e bakmış ve dağınık saçlarını fark edince gülümsemişti.

"Hadi be! Kim bu çocuk peki, nikahlı sürtüğün mü?!"

"Hey, düzgün konuş."

Felix anında karşılık verdiğinde, çocuk iç çekmiş ve Hyunjin'e dönmüştü.

Evet, uygun bir ana benzemiyordu. Felix'in altında şort vardı ve bu her şeyi yanlış anlamaya götürüyordu. Tabi içeri giren kişi de yanlış anlamıştı.

"Saçmalama, Jisung. Okuldan bir çocuk o. Birkaç gün benimle kalacak bu kadar."

"Aaa. Ciddi misin?"

Çocuğun sesi anında kısıldığında, Hyunjin iç çekmişti.

"Günaydın, Felix. Sana nikahlı sürtük diyen bu kişi Jisung. Kendisi abimin sevgilisi, aynı zamanda da yakın bir arkadaşım oluyor."

Felix, hızla dönüp kısa boyluya bakmıştı. Çocuk samimi şekilde Felix'e gülümsüyordu.

"Çok pardon. Ben bir an çok şey oldu.. kötü oldu. Her neyse. Ben Jisung."

Elini uzatıp Felix'in karşılık vermesini beklemişti. Felix ise nazik bir şekilde Jisung'un elini sıkmıştı.

"Aa, çok tatlı."

Felix odun gibi Jisung'un yüzüne bakmaya başladığında, Hyunjin öksürmüştü.

"Yani.. pek samimiyet kurmayı sevmez o, Jisung.."

"Öyle mi? Pardon."

Jisung hemen geri çekilip yeniden gülümsemişti önünde ki çocuğa.

--

"Jisung kötü biri değildir. Cana yakın ve samimidir. Onu merak etme."

"Fark ettim söylemene gerek yok."