Yoo Jeongyeon

168 16 29
                                    

Dolan gözlerini yukarı çevirdi ve yutkundu Jeongyeon. Kendisinden telefon beklediği arkadaşının bir anda ölüm haberi gelmişti ve şu an son iletişim kurduğu kişi olduğu için sorgudaydı.

Konuşmakta zorlandığını görünce vakaya bakan komiser Im Jaebum konuşmasına yardımcı olmak istedi "Jeongyeon hanım bize kurbanla ilişkinizi ve dün neler olduğunu anlatmanız gerek. Söyleyeceğiniz her şey bizim için önemli."

Jeongyeon konuşmayınca komiser sorguyu  sorularıyla yönlendirmeye karar verdi. "Ne zaman tanıştınız?"

"Üniversitede."

"Hemen tanışıp yakın arkadaş mı oldunuz?"

"Hayır." Jeongyeon başını iki yana sallayarak söylemişti. "Başlarda aynı arkadaş grubu içindeydik ortalama bir ilişkimiz vardı. Dahyun ve erkek arkadaşı çıkmaya başladıktan sonra erkek arkadaşlarımız yakın olduğu için dördümüz çok vakit geçirmeye başladık bizi yakınlaştıran şey bu oldu. Son zamanlarda Dahyun için çocukluk arkadaşı Chaeyoung'un ardından geldiğimi düşünürdüm."

Derin bir nefes aldı Jeongyeon ve yerinde dikleşip anlatmaya devam etti. "Dediğim gibi biz kısa sürede o kadar çok birlikte vakit geçirdik ki artık kaşından gözünden ne hissettiğini anlardım. Yakın zamanda bir arkadaşımız öldürüldü ve katilinin Dahyun'un erkek arkadaşı Baekhyun olduğu ortaya çıktı. Dahyun erkek arkadaşının katil olduğuna inanmadı ama kanıtlanmıştı katilin erkek arkadaşı olduğu. Dahyun haliyle çok mutsuzdu şu son zamanlarda. Diğer arkadaşlarım gibi elimden geldiğince ilgilenmeye çalıştım ben de ama dün gerçekten farklı bir tavrı vardı."

"Ne gibi mesela biraz açar mısınız?"

"Dahyun üzgündü ama yine de kendini tamamen bırakmamıştı. Elinden geldiğince sohbetlerimize dahil olmaya çalışırdı yani yardımlarımızı geri çevirmedi hiçbir zaman dün ise her zamankinden daha durgundu dalıp gidiyordu ve etrafına çok tuhaf bakışlar atıyordu. Onu hiç böyle görmemiştim yalnız kalma fırsatımız olduğunda hemen neyin var diye sordum. Sana bir şey söyleyeceğim dedi tedirgin tedirgin sağa sola baktı sanki söyleyeceği şeyi tahmin etmemi istermiş gibi tuhaf tuhaf  baktı yüzüme sonra bir anda boşver şimdi ben seni akşam arayacağım dedi ve ne oluyor ne bitiyor diye sormama izin vermeden resmen kaçarcasına gitti. Akşam evdeydim. Dediği gibi aradı beni biraz günlük şeylerden konuştuk ben iyice merak etmiştim artık hadi söylesene bana ne söyleyeceksen dedim. Duraksadı, aslında dedi tekrar duraksadı kapı çalıyor ben seni sonra ararım dedi ben bir şey demeden kapattı. Yarım saate aramayınca merak ettim ama belki abisi gelmiştir ve direkt yemeğe oturmuşlardır diye düşünerek biraz daha bekledim hala aramayınca ben mesaj yazdım neden aramıyorsun diye Tzuyu ve Chaeyoung geldi yarın konuşuruz yazdı. Ben de tamam yazdım. Biraz sonra da haber geldi zaten bana."

Jeongyeon son cümlesinde derin bir nefes almıştı. "Başka aklıma gelen bir şey yok. Gelirse mutlaka söylerim arkadaşıma kim bunu yaptı hemen öğrenmek istiyorum."

"Peki Jeongyeon hanım imzanızı verdikten sonra gidebilirsiniz." Komiser Jaebum, Jeongyeon ile birlikte ayağa kalkarken konuşmuştu. Jeongyeon çıktıktan sonra  elindeki dosyadan Chaeyoung ve Tzuyu'nin fotoğraflarına bakarken içeri giren polis memuruna yönelik konuştu. "Chou Tzuyu ve Son Chaeyoung'u buraya getirin aynı anda sorguya alacağız."

The Secret | TwiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin