Komiser Jaebum önündeki dosyadan Tzuyu ile ilgili bilgileri okurken konuştu. "Buraya üniversite için mi geldiniz?"
"Hayır ben lisedeyken babamın işi için 1 yıllığına ailemle gelmiştik ama burada çok güzel arkadaşlar edindiğim için eğitimime ve hayatıma burada devam etme kararı aldım. Ailem 1 yıl sonra Tayvan'a döndü."
Komiser kafasını kaldırıp imayla söyledi. "Hala hayatınıza burada devam etmek istiyor musunuz?"
Tzuyu yavaşça başıyla onayladı. "Yakın zamanda iki arkadaşını kaybeden bir sevgilim var aynı zamanda ben de bir arkadaşımı kaybettim arkadaşlarımı bırakamam. Gitsem de onlarsız kendim mutlu olamam orada."
"Kurbanla ilişkinizden bahseder misiniz?"
"İyi arkadaştık." dedi Tzuyu buruk bir gülümesemesi vardı yüzünde. "Chaeyoung ile Dahyun ikisi ilkokuldan beri arkadaşlardı. Ben zaten çekingen bir insanım ve dil bilmeden gelmiştim haliyle daha da çekingen davranıyordum. İkisi benimle ilgilendiler ve beni aralarına aldılar. Bana her zaman çok iyi davrandılar hani her zaman üçümüz çocukluk arkadaşı gibiydik. Bana hiçbir zaman aralarına sonradan katıldığımı hissettirmediler. Dahyun çok iyi biriydi."
"Çok üzgünüm." derken birer damla gözyaşı süzüldü Tzuyu'nin yanaklarına. Hemen elinin tersiyle sildi. "Özür dilerim."
"Yoo Jeongyeon sorgusunda sizin ve Son Chaeyoung'un akşam kurbanın evinde olduğunuzu söyledi."
Tzuyu başını iki yana salladı. "Hayır, ben Chaeyoung'u dün öğleden sonra hiç görmedim. Dahyun ile ise hiç karşılaşmadık dün. Akşam sevgilim Sehun ile birlikteydim. Dediğim gibi arkadaşlarını kaybettiği için bu sıralar canı sıkkın biz de akşamları beraber geçiriyoruz. Jeongyeon neden öyle bir şey söyledi?"
"Kurban ona öyle bir mesaj atmış. Kurbanın telefonunu incelemeye gönderdik arkadaşınız yalan söylemiyor."
Tzuyu çok şaşırmıştı bu duruma.
"Dün akşam sevgilinizle olduğunuzu kanıtlayabilir misiniz Tzuyu hanım?"
"Yani ona sorabilirsiniz." Hafifçe kekelemişti Tzuyu. Şaşkındı. Zaten karışık olan kafası daha da karışmıştı.
"Erkek arkadaşınızın sizi korumak için yalan söylemeyeceğini nereden bilebiliriz? Bize somut bir kanıt lazım. Birlikte olduğunuzu kanıtlayamazsanız şu an 1. şüphelimiz sizsiniz Tzuyu hanım."
"Gittiğimiz kafede kamera varsa orada bizi görebilirsiniz diye düşünüyorum. Akşam boyu oradaydık hatta bize haber geldiğinde kafeden kalkıp beraber geldik Dahyun ve Junmyeon'un evine."
"Peki şüphelendiğiniz birisi var mı? Söyleyeceğiniz her şey bizim için çok önemli."
Tzuyu yutkundu. "Aslında bir kişi var aklımda."
"Söyleyin lütfen."
"Mina." Nefes aldı Tzuyu. "Mina ve Dahyun aynı bölümde okuyorlardı. Mina hocanın asistanıydı. Geçen dönem tatil için Japonya'ya gittiğinde hoca asistanlığı Dahyun'a verdi. Asistanlığının Dahyun'a verildiğinden Mina'nın haberi yokmuş. Dahyun da sadece Mina geri dönene kadar olacağını düşündüğü için kabul etmiş hocanın teklifini. Mina inanmadı Dahyun'a bundan sonra tartışmışlardı. Sonradan barıştılar ama soğuklardı birbirlerine karşı. Mina akademisyen olarak okulda kalmak istediği için çok önem veriyordu bu görevine. Yani Mina da benim arkadaşım suçlamak istemem ama aklıma o geldi."
