Güneşin tepeye çıktığı vakitlerde hazırlanmak için banyoya geçmiştim bu hastanenin banyoları ve tuvaletleri de amma fiyakalıydı saatlerdir bir türlü hazırlamıştım.Alp içeriden bana seslenip Duruyordu hatta bir ara bayıldığım düşünüp içeri dalmıştı bende ona dış fırçalık olan bardağı firlatmıştım o da kıs kıs gülerek dışarı çıkmıştı amma deli çocuk bu.en sonunda hazırlanma bitmişti ve dışarı çıkmıştık bizi babam götürüyordu arabaya bindiğinizde ben en öne şoför koltuğunun yanına oturmuştum. Alp de hemen arkama canlarımız açıktı o arkadan ben önden ellerimizi dışarı çıkartıp el ele tusuylrduk bu bana komik ama tatlı geliyordu sanırım Alp babamdan korkuyordu iki birde gözleri ile babamı kontrol ediyordu. Babam
"Çok soğuk olmadı mı çocuklar?"diyerek camları kapatmaya çalıştı. AKP'de
","Yok yok hiç soğuk olmadı aksine çok sıcak bu ateş bastı gibi bana"diyerek bunalmış gibi tişörtününun yakasını genişletiyor Muş gibi yaptı. Tabi ben bu sırada en önde kahkahalarla guluyordum. Gözümden yaş gelmişti resmen. Ama ALP çok tatlıydı. Ona bakarken gülümsem den edemiyorum ayrıca kalbim hızlı atıyor gözlerim parlıyor. Karnında kelebekler uçuşuyordu adeta ve avuç içlerim terliyordu. O da aynı şeyleri hissediyor muydu. Ben düşüncelete dalmisken AVM ye çoktan gelmiştik ne izleyeceğimiz bilmiyorduk o yüzden vizyonda olan filimlere baktık ve aşk ve gururu izlemeye karar verdik Bu Alp in hep izlemek istediği bir filimmiş eğer benimle izlerse çok mutlu olurmuş. Abur cubur kısmından abur cubur Alp sınama solonuna girdik film bir saat sonra başlayacaktı. Tabi film başlamadan biz abur cuburları ve mısırı yemeye başladık. Bir saat sonra filim başladığında Alp biraz bana yaklaşıp kulağıma eğilerek
"Kolumu omzuna atsam Bir sakıncası olur mu",dedi ve bu nazik davranışı ile bir kez daha kalbimi çaldı.
Bende"tabi atabilirsin bir sakıncası yok"dedim gülümseyerek. Oda kolunu omzuma attı heycandan nefes nefese kalmıştım ve eminim ki yüzüm kıpkırmızıydı. Bu halime kikirdayan Alp dirseğimle karnına yumruk attım iki büklüm olan Alp Can çekişiyor gibi görünüyor bende ona şahane gulumsemeden bahşettim. Filmin ilerleyen saatlerinde erkek ana karakterle kız ana karakter öpüşmeye başlayınca utancımdan yerin dibine girdim. Yavaşça kafamı Alpe çevirdim o da bana döndü
Yan Bir şekilde gülümseyerek
",Bir sorun mu oldu güzelim rahatsız olduysan çekebilirim kolumu"dedi o an daha da utanıp koltuğa gömüldüm. öpüşme sahnesi geçince herkesin dikkati dağıldı. Ben de rahat bir nefes aldım.
Film bitince daha zamanımız olduğu için gezmeye karar verdik hastaneden üç saatlik izin alabilmiştik ve sadece iki saatimiz kaldı. Biz de huzur evine yaşlıları ziyaret etmeye gittik. Gittiğimiz de yaşlı amcalar teyzeler karşıladı bizi sonra toplanma odasında toplanıp sohbet etmeye başladık. Alp yaşlılsra kitap okuyordu bende Naci amca ile okey oynuyordum Alp sürekli bana bakıyor ve gülümsüyor çok mutluydum. Şükriye teyze hikayeyi bölerek
"Ya bı tatlı matlı yok mu tatlı yiyelim tatlı konuşalım."dedi
Naci amca "aha ilk defa doğru yere ayak bastın Şükriye aferin sana"dedi herkes gülüştü ve amcalar teyzeler birden alkislamaya başladı biz Alple ne yapacağımızı şaşırıp biz de alkışladık. O sırada Alp bana göz kırptı utanarak kafamı başka tarafa çevirdim. Etraf sessizleşince
Şükriye teyze "bana bakıverin garı siz fingirdeşik misiniz?dedi Alple beni işaret ederek utancımdan yerin dibine girdim tabi o sırada
Alp bana bakarken göz temasımıbozmadan
"Niye öyle dedin ki Şükriye teyze"dedim
Kemal amca"hiç pat diye sorulur mu böyle şeyler Şükriye hanım"dedi
"Napıyım Kemal bey hep birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı tutamadım kendimi gari'dedi. Herkes guluşürken
Şükriye teyzenin sorduğu soru da unutuldu.
Gitmek için ayaklanıp kapıya geçtiğimiz de Şükriye teyze Alpin yanına yaklaşıp kulağına bir şeyler dedi ama hiç bir şey duymamıştım Şükriye teyze ne dedi ise artık Alp gülümseyerek başını salladı. Naci amca yanıma yaklaşıp hırkamın cebine para soktuğu zaman ısrarla istemiyorum teşekkürler dememe rağmen almadı verdiği parayı geri.işimiz bittiğinde markete uğradık üç poşet dolusu abur cubur aldık çünkü çocuk yurduna gidiyoruz. Yurda gittiğimiz de çocuklarla saklambaç kör ebe yakalambaç gibi çok farklı oyunlar oynadık Alp',e baktığım da çocuklarla çok egleniyordu. Küçük kızıl saçlı kız bir kız yanıma gelmişti
Ve bana "abla siz bu abi ile çok güzel görünüyorsunuz"dedi Alp gülümseyerek bana baktı. Ona dil çıkartıp kıza döndüm elimi çekim attığım da Naci amcanın verdiği parayı hatırladım ve çıkartıp kıza uzatım sevinçle parayı alıp diğer çocukların yanına gitti yurtta da işimiz bittiğinde. Hastaneye dönmek için yola koyulduk çünkü üç saatimiz bitmişti. Hastanenin önüne geldiğimiz zaman babama veda edip evdekilere selam gönderdim.Alp beni hastane odasına kadar götürdü ve birlikte bana dönüp buruk bir gülümsemeyle "evet veda zamanı artık sanırım"dedi gözlerim dolmuştu dokunsalar ağlayacaktım kafamı başka tarafa çevirip kendimi sakinleştirdim. İçimden sakın ağlama sakın ağlama diye tekrar ettim. Sonra yüzüme sahte bir gülümse yerleştirdim. Ve ", bugünün bitmemesini istiyordim vedalardan da nefret ederim" dedim
Alp"bu veda değil yarın yine geleceğim bende ln kurtulamazsın",dedi
Gülerek "sende benden kurtulamazsın yapışcam sana sülük gibi "dedim dil çıkartıp
O da burnumu sıkarak
"Öyle mi sümüklü böcek yapış bakalım",dedi dil çıkartıp.
Gitmeden inatla Alpin ağzından Şükriye teyze lnin Alpin kulağına ne fisildadığını aldım.
Şükriye teyze
",Bu kızı koluna tak ben sana söyleyim git şip şip yapış yapış sevgili mi olursunuz bilmem ama bu kızı koluna tak", demiş
Ahh bu yaşlılar bazen çok komik oluyorlar.Hikayeme oy verip yorum yaparsanız sevinirim teşekkürler ₍₍ ◝( ゚∀ ゚ )◟ ⁾⁾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Deniz
ChickLit🍀 Bu dört yapraklı yoncaların hikayesi Ben sadece tatlı bir kızdım Pembiş hayaller dünyasında gerçeklerden uzaktım Ama kim bilebilirdi ki pembe dünyamın siyah bir acıya bulunacağını ve benim bunun altında yavaşça can çekişeceğimi Hayat dardır,ama...