Opia (bxb)

12

Şafak neredeyse bir haftadır buradaydı ve artık alışmışa benziyordu , korktuğu gibi insanlar onu dışlamamıştı, hatta içlerinden biri gibi davranıyorlardı.

Fakat içlerinden biri hâlâ Şafağa alışamamış ve onu eksik bir olarak görmeye devam ediyordu. Şafakta bu durumun farkındaydı fakat pek önem vermiyordu.
Ruh eşi törenine 3 gün kalmıştı hazırlıklar son hızla devam ediyordu.Bu sürede Alaca ve Şafak birbirlerine iyice kaynaşmışlardı ve  aralarındaki çekingenlik yerini yavaşca birbirlerine duydukları çekime dönüşmüştü.

Şafak, Alaca kaldığı odada törende giyeceği kıyafeti deniyordu ve yanında
Alacanın annesi Sahra hanım vardı.
"Çok yakıştı sana" Şafak üzerindeki takımdan gözlerini çekip kendisine hayranlıkla bakan kadına çevirdi, utangaç bir tebbessüm gönderip gözlerini tekrar üstüne çevirdi.
"Öyle mi düşünüyorsunuz?"
"Öyle düşünüyoruz tabi ki baksana kendine ne kadar şık ve güzel oldun"
Şafak yavaşca gözlerini karşısındaki boy aynasına çevirdi kırmızı korseli siyah gömlek ve kumaş pantolon vücudunda, çok güzel durmuştu sarı saçlarını gelişi güzel arkaya doğru yatırmıştı.
Birden kapının çalması ile herkes oraya döndü ardından kapı yavaşca açılıp önce kafasını uzattı Alaca ardından kapıyı tam açıp içeriye girdi.
Sahra hanım oğlanlar ufak bir tebbessüm atıp, yardımcılarla beraber odadan ayrıldı ayrılırken Alacaya göz kırpmayı ihmal etmemişti.
Alaca ufak bir öksürükten sonra yavaşca Şafağa yaklaşarak, onu baştan aşağı süzmeye başladı ardından ufak bir ıslık çalıp Şafağın elinden tutarak etrafında bir tur dönmesini sağladı.
"Çok ama çok güzel ve yakışıklı olmuşsun,o kadar iyi olmuş ki ,hem yakışıklı hem güzel olmuşsun."
Şafak aldığı iltifat ile gözlerini Alaca hariç her yerde gezdirdi, arından gözlerini sarı gözlere çıkartıp,
"Teşekür ederim"dedi.
Ardından elini yavaşca Alacanın avucundan çekip, Alacanın giydiği siyah takıma baktı onun korsesi yoktu onun yerine bel kuşağı vardı ve siyahtı iyice Alacayı inceledikten sonra tıpkı  Alaca gibi ıslık çalıp gözlerini sarı gözlere dikti.
"Sende çok ama çok yakışıklı ve karizmatik olmuşsun,o kadar iyi olmuş ki,hem yakışıklı hem karizmatik olmuşsun"
Şafağın yaptığı taklitle beraber ikiside aynı anda kahkaha attılar ardından,Alaca yavaşca kahkahasını kesip Şafağın yanağına elini koyup baş parmağı ile Şafağın yumuşak tenini okşadı .
"Tedirgin hissediyorsun ve gerginsinde"
Şafak ise gözlerini yumup başını Alacanın eline yaslayarak derin bir nefes verdi.Kendisinin nasıl hissettiğini nerden bildiğini sormadı çünkü o onun ruh eşiydi,ondan başka kim bilebilirdi ne hissettiğini, aynı şekilde Şafakta hissediyordu bazen Alacanın duygularını.
"Sanırım törende her şeyi berbat edicem , sürekli prova yapıyorum ama hiç bir şekilde değişiklik olmuyor,rezil olucam,rezil olucaz"
Şafak cümlesinin sonlarına doğru kafasını Alacanın omzuna yaslayıp öyle durmaya devam etti, Alaca tekrar elini havaya kaldırıp Şafağın başına koydu elini , ardından yavaşca bir öpücük bıraktı başına .
"Böyle düşünme,seni izledim ve hiç bir şekilde hata yapmadın çok iyidin,benden bile ve sanırım sen değil ben törende hata yapıcam çünkü güzelliğin eminim başımı döndürecek "Şafak kafasını uzaklaştırarak gülüp Alacanın omzuna vurdu.
"Şebek "
Alaca da Şafağın gerginliğinin yavaşca yok olduğunu görünce o da aynı şekilde sırıtmaya başladı.
Şafak gözlerini yavaşca Alacanın dudaklarına indirince Alaca da aynı şekilde odağını dudaklara çevirdi ardından ikisininde dudaklarındaki tebbessüm yavaşca kaybolmaya başladı,
Şafak alt dudağını ısırınca,Alaca yutkundu.İkiside şuan ki çekimin farkındalardı.
Şafak ayak parmaklarının üzerine çıkıp gözlerini kapattı,fakat öylece bekledi Alacanın dudaklarına bir santim kala öylece durdu Alacanın sıcak nefesini kendi dudaklarında hissediyordu, Şafak Alacanın bir hamle yapmayacağını düşünürek tam gözlerini açacakken dudaklarında hissettiği sıcak dudaklarla beraber gözlerini daha sıkı yumdu sadece dudakları birbirine temas ediyordu fakat bu olay ikisininde kalbini yerinden çıkartacak kadar etkiliydi.

°°°°°°°°

Alaca

Şafak