5. Bölüm : Maç

20 4 24
                                    

Helloooo nasılsınız bakalım? 

Ben bomba gibiyim çünkü kurgum çok sevilmiş teşekkür ederim herkese. Bu bölüm de benim gibi bomba olacak baştan söylemeliyim, gerçekten çok hoşuma giden bölümlerden biri oldu ama şuana kadar en sevdiğim bölüm 4. bölümdü, sizin hangisiydi?

Bu arada Haziran niye bu bölüm boyunca sürekli gülüyor diye soracak olursanız benim enerjikliğimden dolayı.

Her neyse çok fazla uzatmadan yeni bölümle baş başa bırakıyorum sizi...

Not : Bu bölümdeki tüm olay döngüsü hayal unsurudur, gerçeklerle alakası yoktur.

Not : Bu bölümdeki tüm olay döngüsü hayal unsurudur, gerçeklerle alakası yoktur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. Bölüm : Maç

"Işıl, senin ne işin var burada?" Tuna sözlerini bitirirken aynı zamanda aramızdaki mesafeyi fazlalaştırıyordu. Neler oluyordu, bu kadın da kimdi? Tuna'yı nereden tanıyordu?

"Ne işim mi var, sevgilimi merak ettim ve seni görmeye geldim." Dediğinde dehşet ve hayal kırıklığıyla mavi göze bakıyordum. Ban bir söz vermişti ve sözünü tutmamıştı.

"Bana söz vermiştin," dedim sakin ve kısık bir sesle. "Bana yalan söylemeyecektin, benden bir şey saklamayacaktın." Dedim bağırarak. Kadın da Tuna'da bana bakıyordu. Bana söz verdikten sonra benden bir şey saklamıştı. "Bana söz vermiştin ya, söz." İyice gözüm dönmüştü.

"Ne oldu kalbin mi kırıldı?" kadın sinirlenince ağlamamı fırsat bilip aklınca benimle alay ediyordu. Ama bilmediği bir şey vardı, sinirlenince tüm dünyayı yıkabilecek gücüm vardı.

"Bana bak seni bir güzel evire çevire döverim günleri bırak yıllarca adımı unutmazsın, duydun mu beni?" bu sefer Işıl denen kadına bağırıyordum. Nasıl oluyordu da Allah'ın her günü beni delirtebilecek insanlarla karşılaşabiliyordum. O da senin bahtın Haziran'cığım dedi iç sesim. Kadının üstüne adeta hayvan gibi atıldığımda Tuna belimden tutarak beni ondan uzak tutmaya çalıştı.

"Sakin olur musun Haziran'ım." Dedi sakin ama bir o kadar da sinirli bir sesle. Kadın da artık iyiden iyiye sinirlenmeye başlamıştı. Tuna'ya baktım kendini zor tutuyordu, derin bir nefes çekti içine ve konuşmaya başladı.

"Bak Işıl, kalbini kırmak istemiyorum ama biz artık seninle çıkmıyoruz, sözleşmeyi yırtıp attım anlıyor musun kulüp başkanının önünde yırttım ve attım." Dedi. Bakışlarımı tekrardan Tuna'ya çevirdiğimde onun beni değil benim onu tutmam gerekiyordu. "Tuna sakin ol sevgilim." Dedim son sözümü vurgulayarak. Son cümlemin sonucunda mavi gözümün sakinleştiğini gördüm.

"Yırtıp attığını görmediğimden dolayı sözleşmeyi hala devam ettiğini kabul etmek durumundayım." Dedi kadın. Tuna tam söze başlayacakken ben söze başladım. "Ya sen laftan anlamıyor musun, yırtıp attım diyor başkanın önünde yırttım ve attım diyor manyak kadın." Artık hem bağırıyor hem de bağırmıyordum. Sinirlerim iyice bozulmuştu, senin sinirlerin var mıydı ya, diye sordu iç sesim. Doğruyu söylemek gerekirse haklıydı.

Sana Bu Kadar UzakkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin