O gün Talunun Annesi Siana, Yakılmaya mahkumdu.
Belliki yakılmasının bir sebebi yoktu, ama insanların o işleri dayanılmaz dine çekme eylemleri gerçekleri örtmeye yetiyordu bile.
Düşünüyor musunuz? Evet size diyorum, dininiz üzerinden yapılan çıkarları düşünüyor musunuz?.
Eskidende insanlar sessizlerdi şimdi okuyan sende sessizsin, bunun sebebi sence farkındalığa rağmen susturulan genelleme bir toplum mu? Yoksa insanların sonu kendine değmediği sürece umursamaması mı?
sonuçlarını bile bile...Talunun Annesi şifa dağıtırdı. Şifa verebilme şartlarını karşılayacak herhangi bir fen bilgisi görmemesine rağmen. Belliki o farklılardandı. Tek yaptığı acısı olduğunun bile farkındalığını kaybetmiş insanlara yardım edebilmek amacı güderek cehalette kalmış insanlardan gizli saklı onlara tedavi sunup iyileştirmekti.
Düşündün değil mi? Acısı olduğunun bile farkındılağını kaybetmiş derken.
Bana kalırsa o sadece hastalığı iyileştirmez ruhunuda iyileştirirdi. Size zararı olmayan bir insandan ne istersiniz ki? Siz sadece adlandırılmak zorunda olduğunuz için insansınız, iradesiz yaratıklar benim adlandırmam ile ateşin odunları.
Siana'ya takıntılı olan o adam, onun sonu olacaktı.
O gün Sianayı göz kararı bir masa eninde darlıktaki tünele kadar takip etmişti. Ona yakışı kalmaz yaklaşımda bulunmaya çalışırken Siana ondan kaçarak ormanda çocukluğundan beri üzerinde çalıştığı 'Kararlar ve Ritüeller' kitabını açtı. Kendisine bu hareketi yapan insana en uygun kararı ölüm olarak gördü.
6 gün sonra O kişi ölmüştü . Ölümüne kimse anlam veremiyordu annesi ise bir kıza zorla yaklaşmaya çalıştıktan sonra bu hale geldiğini zamanın halk kilise babasına söylemişti. Zamanın kilise babası onlara büyü yoluyla yapılabileceğini ve şeytanın parmağı olabileceğini söyledi.
Herkes farklı düşünmeye başlamıştı.
Bunu duyan ateşin odunları 'halk' ilk şüpheyi Sianaya çekti. O herkesi iyileştirsede bir kısım onu hep lanetli görüyordu.
Kilise babası kendince hiçbir kanıtlaması olmamasına rağmen Sianayı suçlu buldu ve yakılmasını karar kılmıştı.
Bir kadına zorla sahip olmaya çalışan suçlu değilken, kirli düşüncelerinde boğulup sadece kendilerini haklı görmeye taraf olan cehalettekiler ve onları tasmalayanlar suçsuzdu.
Sianayı yakalayıp zorla yakmaya götürdüklerinde ağzından kanlar akıyordu. Onlarca kişi onu ölümüne dövmüştü. O an bile gözleri parlıyordu bir şekilde gerçeklerin öğrenileceğinden emindi bakışları.
Ve o gün Nehrin kenarında parlayan gözyaşlarının ateşi sonsuzluğuna tekrar kavuştu. Ona göre Tanrısına sarılacağı gün.kızı Talu olanları günler sonra teyzesinin anlatmasıyla öğrenmiş ve annesinin olacakları tahmin ederek yazdığı, gözyaşı izlerinin hala ilk günki gibi belirdiği kağıt parçasında okumuştu.
Bu Sayfanın Yazarı; Talunun Teyzesinin Oğlu Gen