-police-

244 20 11
                                    

Han Jisung

Kendimi araştırdığım bir zehirlenme vakasına vermiştim. Fakat bu tarz vakalar pek de ilgi alanım değildi nedense. Benim ilgilenmsem gereken daha ağır vakalar olmalıydı. Boşuna onca yıl çalışmamıştım. Aklıma gelen bir fikir ile iş arkadaşım olan Seungmin'e seslendim

"Seungmin-ah sen şu elimdeki vaka ile ilgilensen bende başka bir vaka ile uğraşsam? Basit bir zehirlenme vakası zaten hadi canım hadi."

"Kim zehirlenmiş ne oluyor? Hem boşum diye bana dosya mı kakalıyorsun Sung?"

"Ya kadının birinin kedisi zehirlenmiş tamam hayvanlar önemli ama benlik değil bu vaka hem dediğin gibi boşsun ilgilen işte ya lütfen"

"Ah peki peki ver bakalım"

"Adamsın be Seung. Çıkışta seni yemeğe götüreceğim."

Seungmin yüzüme 'götür bakalım' der gibi bakıp verdiğim dosyaya odaklandı. Bende o sırada biraz hava almak için dışarıya çıktım.

"Jisung!"

Sesin geldiği yöne kaşlarımı çatıp baktım ve elinde kahve ile bankta oturmuş Felix'i gördüm. El sallayıp yanına doğru ilerledim.

"Oooo Felix Bey siz boş olur muydunuz?"

Felix bunu demem ile gözlerini kısarak kahkaha attı.

"Ay sus Jisung daha yeni bitirdim davayı cinayet üstüne cinayet vakası çözmekten çok sıkıldım orası ayrı."

"Eee benim istediğim tüm vakaları sana veriliyor da ondan"

Felix tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki çalan telefonu engel oldu. Hemen telefonu açıp kulağını koydu.

"Efendim Jeongin?"

"----"

"Yine mi Lee Minho?"

Ne Lee Minho mu? Dur bir dakika yine mi demişti hem Felix? Minho ne alaka şimdi? Ayrıldıktan sonra ilk kez adını duydum ve bu beni germişti. Beni bir anda bırakan bu adamın polis ihbarı ile ne işi olabilirdi ki? Dur sakin Jisung. İsim benzerliği olabilir. Değil mi ama?

"Tamam Jeongin hemen geliyorum."

Felix tam kalktığı an kolundan tutup dikkatini kendime çektim.

"Felix şey şu Lee Minho kim?"

"Ah bu adamın 3 kez işlediği suç ile uğraştım. Kendisi psikopatın teki. Daha bir sürü suçu var itin. Fakat ne oluyorsa bir şekilde işin içinden sıyrılıyor. Aptal şanslı herif."

Lee Minho ve suç? Hemde bir sürü. Kesinlikle başka biriydi.

"Ah anladım Felix. Peki bu Minho denen şahısın bir fotoğrafı var mı sende?"

"Evet olması lazım göstereyim bekle."

Kafamı sallayıp Felix'i beklemeye başladım. İçimde bir kuşku vardı ve ben o kuşkunun haksız çıkması için kendimi zorluyordum. Minho, benim aşık olduğum adam Minho. Suç işlememiştir değil mi?

"Ah evet işte bu."

Merak ile Felix'in telefonuna döndüm. Gözlerimi ekrana çevirdiğim an tüm dünyam altüst oldu. Minho, kumral saçları, kahverengi gözleri, pembe dudakları, keskin bakışları ve kemikli yüzü ile tam karşımdaydı. İçimde ki kuşku kahretsin ki haklı çıktı ve ben mahvoldum.

"Bu kişinin vakası ile mi uğraşıyoruz?"

"Evet ünlü bankayı soymuş."

Gözüm dönmüştü. Minho'nun böyle bir şey yapmasını yediremiyordum kendime. Fakat cezasını kendim kesmem lazımdı.

"Ben ilgileniyorum bu vaka ile tamam mı Felix?"

"Jisung emin misin bu adam cidden psikopat. Bunca zaman kurtuldu, şimdi de kurtulur."

"Hayır bu sefer olmayacak. Detay için Jeongin'in yanına mı?"

Felix bendeki bu değişime afallayarak bakıp kafası ile sorumu onayladı ve Jeongin'in yanına doğru emin adımlarla ilerlemeye başladım. Minho'dan alamadığım bir intikamım vardı. Terk edilme intikamı. Ve ben bu intikamı onun cezasını kendim keserek alacaktım. 

Felix ile Jeongin'in odasına girdiğimizde Jeongin kaşlarını çatmış, bilgisayara bakıyordu.

"Jeongin bu vaka ile ben değil Jisung ilgilenecek."

Jeongin ilk başta anlam vermese de kafa sallayıp, beni yanına çağırdı ve bir haber görüntüsü gösterdi.
Haberde Minho'dan bahsediyorlardı. En ünlü bankalardan biri olan Woori Financial'ı soymuş, büyük bir miktarda vurgun yapmıştı. Ve nasıl olduysa güvenlikleri geçip o parayı almıştı.
Fakat beni geçemeyecekti.

"Jeongin ev adresini istiyorum. Baskın yapacağız. Emniyete haber salın."

"Emin misin Jisung? Adam tehlikeli."

"Bizde tehlikeliyiz."

Jeongin, Felix'e neler olduğunu anlamak için bakış attı fakat Felix bilmediğini, dudaklarını büzüp belli etti.

Tam 6 saat sonra Minho'nun evinin önüne gelmiştik. Kore'nin sonundaydı neredeyse. Tüm ekip korunup evinin kapısının önüne geldik. Birkaç güvenlik bizi engellemeye çalıştı. Aptallar ateş etmek akıllarına gelmediği için iki yumruk yetiyordu.

İşte beklenen o an Minho'nun tam evinin önündeydim hemen kapıyı çaldım ve;

"Aç kapıyı polis! Yolun sonu Lee Minho! İşin bitti."

Veee güçlü polisimiz Han Jisung!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Veee güçlü polisimiz Han Jisung!

Bu da böyle bir bölümdü. Umarım beğenirsiniz.🤍

Yorum yapıp, beğenirseniz çok sevinirim.<33

Kelime hatası varsa da çoook özür dilerimmm.

Night Killer - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin