-killer-

224 19 12
                                        

Selam

Uzun bir süredir bölüm atmadım evet, bunun için üzgünüm hemde çok daha düzenli bölüm atmaya çalışırım bundan sonrada<33

"Minho Bey polisler kapıyı zorluyor hemen arka kapıya lütfen."

Bangchan'ın sesini duyduğum an başımı ona çevirdim. En güvendim adamlarımdandı. Hep güvenliğimi ister, beni korumak için canı pahasına uğraşırdı. Güçlü ve çevikliğinin arkasında koruma içgüdüsü çok ağır basardı ve kılıma zarar gelmesini asla istemezdi. Ama bu sefer Chan'ı dinlemeyecektim. Jisung ile yüzleşmek istiyorum çünkü. Nedeni yok, neden bir nedeni olsun ki?

"Hayır Chan. Polis ile yüzleşeceğim."

"Ne diyorsun Minho? Ne demek polis ile yüzleşmek? Hapis yatmak mı amacın?"

Bangchan'ın bu sert çıkışı zaten beklediğim bir şeydi. Üstümde ki deri ceketi düzeltip, kapıya doğru yavaş ve sakin adımlar attım.

"Hey Bang. Hep iyiliğimi istediğini biliyorum. Bunun için sana minnettarım. Fakat o polis ile yüzleşmem gerek, anlıyorsun değil mi?"

"Minho ama-"

"Aması yok Chan. Lütfen çekilde gideyim."

"Öyle olsun Minho ama tam arkandayım haberin olsun."

Chan asla kabul etmez bakışlar atarken omuzunu sıvazlayarak onu biraz daha yatıştırmaya çalıştım. Ardından da kapıyı açıp polislerin zorladığı -daha doğrusu Jisung'un zorladığı- kapıya doğru ilerledim.

"Bu son Minho. Bitti!"
"Daha da kaçamazsın!"
"Çık artık şu lanet evden!"

Jisung'un kapıyı yumruklayıp, dediği laflar gariptir ki yüzüme tebessüm bıraktı. Kapı ile aramda tahmini 10 adım vardı ve acele etmeden ilerledim kapıya, Jisung'a doğru. Kapıyı hala delicesine vuruyor ve bana bazı laflar söylüyordu. Artık kapının önündeydim. Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.

"Bu kapıyı kırmak yerine yatağımı kırmanızı beklerdim polis bey."

Jisung bu lafımdan sonra afallasada hemen toparlandı ve gözlerinden çıkan alevi biraz daha körleyip bana yanıt verdi.

"Ahlaksızlığın zirvesindesin Lee Minho! Hala işin şakasındasın. Yazık sana çünkü bu yolun sonuydu. Artık bitti Minho! Duydun mu beni?! Bitti!"

Jisung bu lafları söylerken kendinden o kadar emindi ki korkmadan edemedim. Belki de hala bana karşı bir zaafı olmasaydı şu an ebemi...
Anladınız siz.

"Ah hadi ama Sung. Sende biliyorsun ki yatağımı kırmak seninde hoşuma giderdi."

"Seni cezanı öyle bir kesiceğim ki o yatağına geri dönmek için bana yalvaracaksın Lee Minho."

"Hmm daddy ilişkisi yani? Sen benim bu durumda daddy'm oluyorsun öyle değil mi?"

Sırıtarak söylediğim bu sözler Jisung'un sabrını taşırmış olmalı ki pantolonun orada ki kelepçeği bir hışım aldı ve saniyede iki bileğimi tutup beni çevirdikten sonra arkamdan ters bir şekilde kelepçeyi takmaya çalıştı. Chan her an bir atak yapacakmış gibiydi fakat ona gözlerim ile 'sakin ol.' bakışı attım ve kelepçeği tamda bileğime takan Jisung'a başımı geriye doğru yatırıp fısıldadım.

"Hatırlıyor musun Sung? Birbirimizi yatağa kelepçelediğimiz o güzel günü ve ertesi gün bileğimizde oluşan o kelepçe izlerini? İçimde olduğun, içinde olduğum her an zevk ile odayı doldurduğumuz o iniltileri. Sen beni yine kelepçeliyorsun. hmmm bu cidden iyi."

Jisung şok olmuş bir şekilde duraksadı. Büyük ihtimalle aklına o gün geldi. Elleri buz gibi olmuştu bunu hissediyordum. Ve dudaklarından beklediğim o cümle çıktı.

"Ekip. Çekiliyoruz."

"Ama efendim tutukl-"

"Çekiliyoruz dedim! Benim dediğim olacak!"

Diğer polisler şok olmuş bir şekilde hem silahlarını hemde adamlarımı bıraktı. Jisung'ta ki tersliğe anlam vermeye çalışıyor olmalılardı.

Jisung kelepçeği bileğimden uzaklaştırırken kulağıma sinir ve hınç ile fısıldadı.

"Tanrı şahidim olsun ki Lee Minho, senin cezanı öyle bir keseceğim ki seni bırakmam için değil. Öldürmem için bana yalvaracaksın."





Veee buda böyle bir bölümdü.
Umarım beğenirsiniz!..<33
Yazım hatası varsa da özür dilerim.
Oy ve yorum atarsanız sevinirim 💌

Night Killer - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin