-Lee Minho-
•
"Bu çantayı nereye koyayım efendim?"
Sesin geldiği yere çevirdim bakışlarımı. Gözlerimi kısıp çantanın içinde ne olduğunu hatırlamaya çalıştım fakat aklıma gelmedi.
"Ne var o çantada"
"Woori Financial'dan aldığınız, ah pardon çaldığınız paralar Bay Lee."
"Ah onlar mı küçük miktar olan şeyler ile ilgilenmiyorum?"
"O zaman neden çaldınız efendim? Kore'nin en donanımlı ve en iyi bankalarından biri. Başınıza her an bela gelmesi olası."
"Bazen haddini aşan sorular soruyorsun Seojun. Ve unutma benim başım her zaman belada fakat bu sikimde bile değil. O parayı aranızda bölüşün. Çık şimdi."
"Peki efendim."
O bankadan para çalma sebebim aslında sadece canımın sıkıntısından dolayıydı. Diğer kişiler gibi canım sıkıldığında bankadan para çekip alışveriş yapmak yerine banka soyuyordum. Bu bir sorun muydu peki? Bence hayır?
Donanımlı silahlarım, eğitimli adamlarım, üst düzey teknolojik aletlerim, en iyilerinden korumalarım vardı. Sayamadığım kadar suçtan aranıyordum ama asla yakalanmıyordum. Hatta her sabah, sabah koşusu bile yapardım. Ne yani suçlar işledim diye hayatı yaşayamaz mıydım? Ne saçma ama.
Düşüncelere dalmışken çalan telefonum ile kendime geldim. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Açıp kulağıma koydum.
"Buyrun?"
"Leeeeeee Minhoooossssssss"
"Pardon?"
"Aşkımmm heeeyyyseeyimmmm"
Kulağımda tanıdık gelen fakat çıkaramadığım "r" harfini söyleyemeyen bir kadın sesi vardı. Büyük ihtimalle sarhoştu.
"Neler oluyor amına koyayım? Kimsin sen?"
"Minhooossss beni tanimadııınn mııı? Lia beeennn"
Ah tabii ki de Lia. Önce ki ilişkimi unutmak için peşimde sürünen kıza yüz vermiştim. Sevdiğimden değil de işlerimi ört pas ettiği için çıktığım o kadın. İyi bir savcıydı. Başıma bir şey gelse hemen kapatabiliyordu. O yüzden de işime yarıyordu.
"Ah Lia. Nerdesin Sarhoş musun ne? Neden içtin bir tanem?"
Şimdi şuraya kusucaktım. Kendim ve kedilerim dışında kimseyi önemsemeyen ben, çıkarlarım için kullandığım bir kadına bir tanem diyordum. İğrenç.
"Ahhh evettt. Aykadaşlay ile kafa dağıtmak istedik ama gittiley onlay bende tek kaldımmmm."
"Ah anladım evde misin sen?"
Cehennemin dibine kadar yolu vardı açıkçası.
"Evvettt. Ama sen televizyonlaydasınnn veeeeeee Jisungg da televizyonda. Ummm seni ayıyoylayy."
Kaşlarımı çattım. Jisung ne alaka şimdi? Tam Lia'a bir şey diyecektim ki hızlı bir şekilde açılan kapı ile gözlerimi korumalarımdan biri olan Changbin'e çevirdim.
"Efendim polisler kapıda. İçlerinde Bay Han'da var ve sanırım bu sefer sizi almaya kararlı çünkü tek değil özel kuvvet de var. Kısacası kapana kısıldık."
"Hassiktir."
Ağzımdan çıkan tek şey buydu. Telefondan gelen Lia'nın seslerini hiçe sayıp yüzüne kapadım. Ben, Lee Minho. Bu zamana kadar asla yakalanmayan Lee Minho. Bu sefer işin içinden çıkmam imkansızdı çünkü işin başı Han Jisung'du. Ki Jisung aklına koyduğu şeyi elde etmeden asla peşini bırakmazdı. Onu tanıyordum. Yaşanmışlığımız çok ağırdı.
Eğer seri katil ve kaba dil ile hırsız iseniz eski sevgilinizin polis olmaması iyi bir seçenektir.
•
Selamm!Aklımdan asla çıkmayan bir kurgu ile geldim.
Güzel şeyler planlıyorum. Umarım iyi bir şey çıkar ortaya.🖤Beğenip yorum yazarsanız sevinirim 💌
Yazım hatası varsa da çoook özür dilerim şimdiden TDK değilim henüz. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Night Killer - Minsung
Ficção AdolescenteBinlerce suçtan aranan Lee Minho, polis olan eski sevgilisi Han Jisung'un onu yakalamak için olan planlarından habersizdi. .