Daha fazla Léo'nun mızmızlanmalarını çekemeyeceğim sanırım, hala çok uykum var.
Arkamı zorla da olsa dönüp Léo'ya sokuldum, dizlerimi kendime çektim ve başımı battaniyenin altına biraz daha soktum. Üşüyorum of tanrım bana hiç mi acıman yok?
Öfkeyle doğrulduğunda kalbime batan acıyla inlediğimde aniden Léo endişeyle uyanmıştı, elimi kalbimin üzerine koydum sanki tenime kesikler atıyorlardı öylesine canımı acıtıyordu bu sızı.
Geceleri uykularımdan olduğum yetmiyormuş gibi bir de şu geçirdiğim ani ataklar gerçekten çok iğrenç ve zor. Léo'nun gözleri çoktan dolmuştu böyle anlarda çaresiz kalıyor ve onu korkutuyordum.
Kendimden daha fazla ne kadar nefret edebilirim?
Yavaştan düzelen nefes alış verişim ile Léo derin bir nefes vererek dolu gözleriyle, zayıf kollarını boynuma doladı. Ona karşılık verdim bir diğer acım ise ne zaman Léo'nun sırtında parmaklarımı gezdiresem hissettiğim kaburgasındaki kemikleriydi.
Öyle zayıftı ki ona ne zaman ona sarılsam, kemiklerini hissediyordum. Dolan gözlerimle ilk önce kendimi ardından da kardeşimi sakinleştirmeye çalıştım. Gözyaşları istemiyorum.
" Victor iyisin şimdi değil mi?" Soluk sarı saçlarına birkaç buse kondurdum biraz kendimden uzaklaştım Léo'yu.
" Şu anda iyiyim ama eğer ağlamaya başlarsan iyi olacağım konusunda emin değilim civcivim." Hemen gözyaşlarını sildi ve gülümsedi bana Léo, belirgin çillerinde okşadım.
Hızlıca ayaklandı ve ilacımı bir bardak su eşliğinde bana uzattığında ilacımı alıp su ile yuttum ve bardağı mutfağa götürmek için ayaklandığım, Léo da yatağımızı toparlıyordu.
Hafif güzel sesi duyuldu, şarkı söylemeye bayılırdı.
" Как ты когда-то мне лгала, ( bana bir zamanlar nasıl da yalan söylediğini.) Как ты когда-то мне лгала, ( bana bir zamanlar nasıl da yalan söylediğini.) Что сердце девичье свое ( kalbini nasıl da kaptırdığını...) Давно другому отдала. ( başka birisine.) Что сердце девичье свое ( kalbini nasıl da kaptırdığını...) Давно другому отдала." ( başka birisine.)
