Akşam olmasına çok az kalmıştı. Okul eski halini almış tekrardan şen şakrak, cıvıl cıvıl haline dönmüştü. Tüm öğrenciler kendi aralarında fısıldaşıyor ve eğleniyorlardı. Dumbledore elinde kadehiyle ayağa kalktı ve tüm öğrencileri susturmak için nazikçe bağırdı
Dumbledore: "Evet, sevgili büyücü ve cadılarımız. Dört gün önce göstermiş olduğunuz üstün yetenek ve cesaretiniz için hepinize çok teşekkürler. Hepiniz ödüllendirileceksiniz. Tüm öğretmenlerimize ve sizlere binlerce kez teşekkürler. En büyük teşekkürüm ise şuan her ne kadar aramızda olamasada Profesör Snape' e. Kendisi çok uzun zamandır bu zafer için çabalıyor ve kendi canına hiçe sayıyordu. Şimdi en büyük ödüllerimizden birinin sahibi Harry Potter. Kendisi hiç vazgeçmedi ve çok cesurdu. Hermione ve Ron diğer sahipler ikinizsiniz. Hiçbir zaman Harry' den şüphe etmediniz ve ne olursa olsun hep yanında oldunuz bu üstün cesaret ve güveninizi tebrik ederim. Ve bir kişi daha var Draco Malfoy. Her ne kadar kötü olmaya zorlansada, kendisi buna inat iyi olmayı seçti ve dostlarının canını kurtardı. Ancak doğru kişiler, doğru yoldan ilerlerler. Teşekkürler Malfoy. Biz böyle birlik olduğumuz sürece kimse bizi engelleyemez... O zaman artık ziyafet başlasın." gülümsedi ve asasını salladı. Anında masalar doldu. Bir alkış koptu ve tüm öğrenciler yemeklerine gömüldüler. Ron her zamanki gibi her şeyden ağzına atmakla meşguldü. Hermione ise gülerek onu izliyor ve şuan ki huzurunu iliklerine kadar hissediyordu.
Harry ve Snape uyuyorlardı. İlk gözünü açan Snape oldu ve yavaşça ayaklandı. Asasını sallayıp bir büyü mırıldandı ve kıyafetleri üstüne yerleşti. Harry olan sese gözünü açtı ve gördüğü şeyle ayağa fırlayıp Snape' in koluna yapıştı.
Harry: "Profesör ne yaptığınızı sanıyorsunuz dinlenmeniz lazım. Kendinizi yormamalısınız."
Snape: "Aşağıya inip o leziz ziyafete katılmak istiyorum Harry. Çok açım. Şimdi önümden şekil yoksa aşağıya inmeme gerek kalmadan seni yiyeceğim." Harry korkuyla yutkundu Snape ise kahkaha attı.
Snape: "Hadi Harry yardım et aşağıdaki ziyafet bitmeden o portakal kafa tüm yemekleri yemeden bizde bir kaç şey atıştıralım." Snape' in , Ron'a portakal kafa demesi Harry' nin hoşuna gitmiş ve içten bir kahkaha atmıştı. Snape' in koluna biraz daha sıkı sarıldı beraber aşağıya indiler. Uzaktan gelen Snape ve Harry' i ilk gören Malfoy olmuş ve yanlarına koşmuştu.
Malfoy: "Profesör iyi misiniz?"
Snape: "İyiyim Malfoy. Seninle gurur duyuyorum." Gülümseyerek, eliyle Malfoy'un saçlarını karıştırdı. Malfoy bu harekete çok sevinmişti. Hemen ayakta zar zor duran Snape'in boşta olan koluna girmişti. Malfoy ve Harry birbirlerine bakıp gülümsediler. Yavaş Yavaş Snape' i öğretmenler masasına götürdüler ve Mcgonagall' ın boşta olan yanına yani Snape' i kendi yerine oturttular. Snape' in yüzü tekrar acıyla buruştu ama hemen kendini topladı.
Dumbledore : "Şuan da seni burada görmek çok hoş oğlum." Snape gülümsedi. Kafasını kaldırıp öğrencilere baktı. Şuan da tüm öğrenciler ona büyük bir kahramanmış edasıyla bakıyorlardı. Öğrencilerin hepsini oturduğu yerden gülerek başıyla selamladı. Ve hemen önündeki yemeye koyuldu. McGonagall ve Dumbledore ağzı açık bir şekilde Snape' in yemek yiyişini izliyorlardı.
McGonagall: "Snape sakin ol. Önünden kaçıran yok." Bir kahkaha attı.
Snape: "Çok açım." Bunu öyle bir şekilde söylemişti ki Snape Ne Hagrid kendini tutabilmişti ne de diğer profesörler hepsi kahkaha atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Olan
FanfictionBir yandan yarasına bastırıyor ve bir yandan öğrendiklerinin ağırlığıyla Profesör ile bakışıyorlardı Harry konuştu ardından Harry: "Peki ama neden? neden daha önce söylemediniz bize bunları." Snape: "Yapamazdım Harry s-söyleyemezdim. Kimse bi-bilmem...