Asla bölüm yazmadığım bu kitaba geri döndüm!
----------------
Günün sonunda azar yiyecek olsa da Felix pek umurunda gibi görünmüyordu. Şuan yanında olduğu kişiyle çene kasları yoruluncaya dek kahkaha atmak daha iyiydi onun için.
Tamam evet onunla konuşmak hoştu, tıpkı onun gibi. Ama bu kadar eğlenceli olacağını düşünmemişti.
Gözleri kısılan Chan biraz sakinleşmeye çalışıp dünyadaki en güzel gülüş olduğuna emin olduğu gülüşü izledi bu sefer. Hızla atan kalbine karşın dudakları daha sakince bir tebessüm oluşturuyordu.
Felix de izlenme hissiyle karşısındaki adama baktı. Onun gibi dudaklarında tebessüm oluştu.
Gözleri bir süre Chan'ın kızaran suratına baktı. Buranın basık ve sıcak havasından birde artık ters bakışlara yol açacak kadar gülmelerinden kızaran yüz oldukça tatlı gelmişti o an.
- Çok beğeniyorsun yüzümü bence.
- Evet, yüzünü beğeniyorum.
Kabullenişine güldü Chan.
-Sadece bakmanı istemezdim.
-Ne yapmamı isterdin?
-Hm, belki bir şans ve öpücük?
Dudaklarını ısırdı Felix. Onunla olur muydu bilmiyordu ama kendini mükemmel duran o dudaklardan uzak tutmak istemediğinden yaklaşıp başını elleriyle eğdi.
Başta sadece dudaklarını değdirdikten sonra kavradı Chan'ın dudağını. Elleriyle Felix'in yanaklarından tutup kendine biraz daha kendine yaklaştırdı Chan. Felix ani hareketle Chan'ın bileklerinin biraz altına tutundu.
Bu ona bir resimlerini hatırlatmıştı. Ve hissettiği metalik tatla, tahminince o tat kendi kanıydı; altındaki yazıyı hatırladı:
Dudaklarının tadına bakmak istiyorum Lix... Onları kanatana kadar öpmek istiyorum, dudaklarını dişlemek istiyorum. Sana baktıkça bunlar daha dayanılmaz bir hâle geliyor güzelim. Neden bu kadar güzel olmak zorundasın?
Nefesi kesilince ayrıldı Felix. Chan'da kapattığı gözlerini aralayıp kanatları dudaklara gururla baktı.
- Hiç mi şans vermeyi düşünmüyorsun?
- Sapık olduğunu düşünüyordum bir ara.
- Bir şeyler değişti mi?
- Hayır, hâlâ sapık olduğunu düşünüyorum.
- Bütün hayatımı dosya yapıp getirmeliyim sanırım sapık olmadığımı kanıtlamam için? Gerçi evet sana karşı sapığım biraz.
Güldü Felix.
- Biraz? Evet, haklısın.
- Sapığını terbiye edebilirsin bence.
- Bilmiyorum, emin değilim. Belki olabilir.
- Tüh, resimlerimden birini canlandırmıştık bile. Galerimi temizleriz diye düşünmüştüm.
- Haklısın, tabletin çökmek üzere. Tabletin için belki sana yardım edebilirim.
-O hâlde benimle çıkar mısın Felix?
- Evet, evet çıkarım.
Gülümseyip tekrar dudaklarına bir öpücük kondurdu Chan. Hızlı gelişmişti. Felix'in kararları çok ani oluyordu.
- Beni üzmesen iyi olur sapık.
- Asla üzülmene izin vermeyeceğim çilli.