yanında sessizce yolu izleyen çocukla gülümsemesini bastırmaya bile çalışmazken sonunda arabasını tenha bir yere park etmişti felix. arabayı durdurur durdurmaz yine hızla yanında oturan çocuğa yönelmiş, ensesinden tutarak kendine çekmesiyle dudakları ortada buluşmuştu.
ikisi de kemerlerini çözmüş, felix iyice hyunjin'in üzerine eğilirken hyunjin öpüşlerini kısaca bozarak koltuğunu iyice geriye çekmişti.
dudakları yine buluşmuş, birbirlerini acele bir şekilde değil de özlemlerini gidermek için öpüyorlarmışcasına dudaklarının üzerlerinde dillerini dolandırıyorlardı. ıslak sesler arabanın içinde yankılanırken felix dudaklarını ayırıp boynuna yönelmişti onun.
"annen... döndü mü?"
yutkunduktan sonra zorlukla sorduğu soruya felix dudakları hala onun boynundayken başını iki yana sallayarak cevap vermişti. hyunjin ona alan yaratmak istercesine başını iyice geriye yatırırken ellerinin biriyle saçlarını kavramış, diğeriyle ise belinden tutarak kendine çekiyordu.
"gitmeden aramazsın sanmıştım"
"tenini özledim"
beni özlemedin mi yani?
hyunjin aklından geçirdiği şey ile başını iki yana sallamıştı kendine gelmek istercesine. romantik ilişkileri yotku, romantik ilişkileri yoktu, romantik ilişkileri yoktu... sadece tenini özlemesi oldukça normaldi ama neden kalbi acımıştı?
felix dediğini kanıtlamak istercesine diliyle onun boynunu yalarken üzerindeki ceketi de sıyırmıştı. diliyle köprücük kemiklerine ulaşmış, dişlerini köprücük kemiklerine acıtacak şekilde sürterken hyunjin'in ağzından kaçan mırıldanmalar ile öpücüklerini bırakmıştı.
ellerini tişörtünün eteklerine getirerek hyunjin'in de yardımıyla tişörtünden kurtulmuş, dudaklarını bu sefer de göğüs çevresinde dolandırırken hyunjin parmaklarını uzun saçları arasından geçirerek başının arkasında toplamıştı.
felix onun hassaslaşmaktan dolayı dikleşmiş meme ucunu dudakları arasına almış, emip dişlemesiyle hyunjin belini kıvırırken sırıtmıştı.
"hassas mı buraların hm?"
kirpiklerinin altından hyunjin'e bakarken onun yutkunması ile hareket eden adem elmasına kaymıştı bu sefer de gözleri. başını göğsünden kaldırıp boynuna yaklaşmış, hareket eden adem elmasının üzerini morartacak şekilde emmişti.
"hyunjin"
"hm?"
boynundan ayrılırken yüzlerini iyice yaklaştırmış, hyunjin'in bakışları hassaslaşmaktan dolayı bayıklaşırken dudaklarına bakarak dudaklarını yalamıştı.
"çıldırtıyorsun beni"
hyunjin'in kalbi aldığı bu ani itiraf ile teklerken saçlarından kavrayarak dudaklarını birleştirmişti hızla. hissettiği arzu ve şehvetten dolayı felix'in dudaklarını kanatmak istercesine dişlerken felix'in yaramaz parmakları ise onun eşofman altından sertleşmeye başlayan aletini bulmuştu.
elinin altındaki aleti okşayıp sıkarken hyunjin'i kıvrandırıyor, bundan büyük bir zevk alırken ise öpüşmeleri arasında gülümsüyordu. elini eşofman içine sokarak çamaşırı altından aleti ile buluştururken parmağıyla aletinin başını okşamıştı.
hyunjin minik inlemesini felix'in ağzına bırakırken felix onun çamaşırı ve eşofmanını çekiştirmiş, hyunjin ona yardımcı olmak için kalçalarını havalandırmıştı.
öpüşmelerini felix bozarken hyunjin'in altındakini dizlerine kadar çekmiş, dudaklarını yaladıktan sonra hyunjin'in gözlerine çevirmişti bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FANCY
Fanfictionhyunjin: beach club tuvalet kapısına hanginiz numaramla birlikte 'öpüşme yok, sadece sakso' yazdı? [hyunlix]