Düğün Arifesi

92 8 2
                                    

Multi (Gizem ve Uras)

"Uyanıyor galiba"

"Kızım iyi misin ?" Annemin sesi kulağımın yanında duyuluyordu. Başımda müthiş derecede zonklama hissediyordum.
Gözlerimi yavaşça açtığımda ilk , bana eğilmiş annemi daha sonra kardeşlerim ve babamı gördüm. Ben niye burdaydım ki ?
"Noldu bana" diye sordum fısıltılı sesimle.
Annem
"Bayılmışsın kızım , Mahmut oğlum da seni hemen hastaneye getirmiş" dediğinde Mahmut odadan içeri girdi.
Dünü yavaş yavaş hatırlıyordum. Tabi ya! Bana çarpmıştı hayvan.

"Ne bayılması anne... O , arabayla beni ezdi!" dedim elimle onu göstererek.
O ise gülüyordu. Niye güldüğünü anlamadım fakat sinirlerimi bozuyordu.

"Kızım doktor da bayıldığını söyledi. Halisülasyon görmüşsün , seni neden ezsin"

"Anne inan bana ya. Arabasına binmedim diye üstüme sürdü , canıma kastetti. "

Annem ve babam Mahmut'a döndü. O ellerini kaldırıp
"Sadece bayıldı bende hastaneye getirdim" dediğinde
"Seni varya !.." diyerek yataktan ani bi hareketle doğruldum. Bu hareketimle başımdaki ağrı bütün bedenimde etkisini gösterdi ve elektirik çarpmışa döndüm. Hafifçe inleyip geri yattığımda doktor
"Ani hareket etmemelisin küçük kız" diyerek odaya girdi.

"Doktor bey sadece bayılma demiştiniz değil mi" diye sordu annem. Ben dahil herkes merakla doktora bakmaya başladı.

"Evet ani şok etkisinin verdiği bir bayılma" dedi ışıklı bir cihazı gözüme tutarak.

"Ya ama nasıl olur ? Şu adam arabasıyla beni ezdi" dedim yine onu göstererek.
Doktor
"Vücudunda iz dahi yok bu nasıl olabilir" dedi hafifçe gülümseyerek.

"Ya ama hatırlı- " diye konuşmaya başladığımda

"Gizem yeter artık. İftira atmayı bırak şımarıklık yapma" diye bana bağıran babama dudağımı büzerek baktım. Sonrasında Mahmuta dönerek sen görürsün bakışlarımı attım.

-

Hastanedeki işleri halledip taburcu olmuştum. Ne kadar anlatsam da kimse bana inanmamıştı. Halisülasyon gördüğümü düşünüyorlardı. Mahmut kimseye üstüme sürdüğünü söylememişti.

Herkes bizim evde toplanmıştı. Yorgun olduğum için odamdan çıkmadım , onların yüzünü görmek istememem de bir etkendi tabiki.
Hala beni yalancı çıkarmasına sinirliydim. Birden kapının açılmasıyla düşüncelerimden uzaklaştım ve bodoslama içeren giren hödüğe
"Kapıyı tıklatmayı düşündün mü acaba? Ya çıplak olsaydım!" diye bağırdım. Hemen ardından söylediğim şeyden dolayı utandım. O da utandığımı anlamış olacak ki yüzü alaycı bir ifadeye büründü.

"Düşündüm fakat çıplak olsan bile bakılacak bir vücudun olmadığı için kapıyı tıklatmaya gerek duymadım" dedi gülümseyerek.
Sinirimi kat kat arttıran adama yumruğumu sıkarak
"O zaman ne diye evlenmek istiyosun benimle" dedim.

"Napalım elimizde bu vardı" dedi yüzünü buruşturup elleriyle beni göstererek.

"Tamam uzatma niye geldin" dedim sinirli fakat umursamaz görünmeye çalışarak.

"Kimliğini ver bana"

"Kimliğim mi ? O nedenmiş" dedim soru sorarcasına.

"Kimlik fotoğrafında nasil çıktığ- Kızım aptal mısın neden olcak evlilik işleri için" dediğinde bu adama ilerde nasıl katlanacağımı merak ediyordum.

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin