•2•

25 3 19
                                    

Merhabaaa yine ben bu bölüm baya uzun oldu. 1500 kelimeyi aşıyor yani siz düşünün bu arada şöyle bi şey yaptım bu bölümde bir geçmiş anısı var. Ecrin Nisa'mızın son anıları:(

💝 İyi Okumalar 💝
Baranla konuştuktan sonra odam çıkıp uyumuştum. Sonuçta yarın beni çok yorucu bir şirket günü bekliyor değil mi?

Sabah yüzümde hissettiğim minik öpücüklerle uyandım. "Dayı kalk bak ben sana neley hazıyladım." Dedi öpücüklerin sahibi." Neler hazırlamış dayısının minik kuşu." Dedim bende onun gibi, fısıltıyla

Ecrinle beraber aşşağı inip masaya oturduk."ohh nede güzel kokuyor benim prensesimin yaptığı yemekler." Dedim gözlerimi kapatıp yemekleri koklayarak. Ecrin'e baktığımda karnını tutup yüzünü ekşitmiş Ve kaşlarını çatmıştı." Bi şey mi oldu prensesim." Dediğim gibi Ecrin ağzını kapatıp salonun arkasındaki bahçeye koşmaya başladı. Ecrin'e daha ne olduğunu anlamadan bende peşinden koştum ve yanına gittim. Bahçenin bi köşesinde çömelmiş ve arkasını dönmüştü. Koşarak yanına gittiğimde kustuğunu gördüm. Hemen saçını tutup yüzüne gelmesine engel oldum. Yanına eğildim ve kapalı gözlerinden akan yaşları sildim. Kusması bittiğinde sırtından ve dizinin arkasından tutup kucağıma aldım. Boynuma sarıldı ve kulağıma" özüy dileyim." Diyip ağlamaya başladı omzunda ağlarken merdivenlerden çıkıp odasına gelmiştik banyoya gittim, kapalı klozet kapağının üstüne oturttum ve "Bilerek yapmadın prensesim. Sorun yok ağlama. Özür dilemeni gerektiren hiç bir durum yok." Diyerek göz yaşlarını sildim. Lavaboda ağzını suyla çalkaladıktan sonra elini yüzünü yıkadım ve yatağına yatırdım. "Hastanedeye gitmek istermisin prensesim." Dedim ve yatağın yanına oturup saçını okşamaya başladım. Kafasını olumsuz anlamda sakladığında hala mide bulantısı olduğunu anladım yoksa Ecrin benimle konuşurdu. Ecrin neden bilmiyorum ama sadece yakın olduğu insanların yanında çok konuşur, yeni gördüğü bir insanın yanında asla konuşmaz.

Ecrin'i uyuttuktan sonra bende duşa girdim. Çıktıktan sonra altıma siyah pantolon üstüme beyaz gömlek ve blazer ceket giyip çıktım.
(Arkadaşlar şu algı var sadece kadınlar blazer ceket giyer. Hayır blazer ceketin erkekler için olanı da var. )

Merdivenlerden inerken telefonumu çıkartıp Baran'ı aradım. İlk çalışta açtığında direk konuşmaya başladım. "Baran ben dünkü mevzuyu halletmeye gidiyorum kardeşim, sen Ecrin'e bi doktor gönder. Bide geçen ayarladığın bakıcıyı çağır yada sen kalmak istersen kal. Ben şirkete gidiyorum ordanda depodaya geçicem."

"Abi ben iki dakikaya Ecrin'in yanındayım da Ecrin'e ne oldu?"

"Ya kusuyor falan yine üşüttü sanırım. Ama ben diyorum giyme iki parmaklık şortları bide gülüyo Allah'ım bide dayanamıyorum ki o gülünce benimde gülesim geliyo. Bide tutturmuş karnını kapatmayan bir şeyler giycekmiş adını unuttum şimdi. Koskoca mafyayı ne hallere düşürdü." Ben bunları derken Baran söylediğim her kelimeye gülüyor hatta kahkaha atıyordu." Abi kız doktor sevmiyor biliyosun ben doktorun geçen verdiği ilaçtan alıp gidiyim farenin yanına."

"İyi tamam gitde geç kalma sonra uyanınca ağlıyor bende gelemem şimdi susturamassın fareni. Neyse hadi kapat ya ne konuşuyoruz Allah aşkına şirkette 20 milyon dolar kaçırılmış bizim konumuza bak ya."

ANAOKULU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin