•3•

23 4 10
                                        

Selammm yazmaya kısa bir ara vermiştim. Piskolojim altüst oldu yine amaaa yine burdayım umarım bölümü beğenirsiniz en sonda sorduğum sorulara cevap verirseniz kitabı ona göre yazmayı planlıyorum bu arda herkes Ecrin'in annesini sormuş özelden bende medyaya koydum. Beğenmeyenleri artık hayal gücüne bırakıyorum.
💝💝💝İyi Okumalar 💝💝💝

☜⁠ Yazar Anlatımı ☞

Ecrin sabah uyandığında ağzına gelen iğrenç tatla koşarak banyoya gitti klozet kapağını açtığı gibi kusmaya başladı. Dayısı hemen yan odasında olduğu için çok ses çıkartmadan elini yüzünü yıkadı ve yatağına oturdu. Ecrin şu sıralar sürekli kusuyor ve durduk yere kendini birşeyler düşünürken buluyordu. Farklı zamanlarda farklı yerlerde fakat aynı şeyi düşündüğünü fark etti küçük kız. Hiç görmediği anne ve babasını.

Dayısına bunu hiç sormadı çünkü oda biliyordu üzülür dayısı, bazen dayısı gülünce gülmeye başlıyordu Ecrin. Ne dediğini anlamasa bile dayısı gülünce mutlu oluyordu. Dayısını da yakalamıştı bir kaç defa Ecrin'e bakıp gülerken.

Ecrin kendi kendine yine güldü. İyi ki dedi minik kız. İyi ki dayım var. Kapının yavaşça açılmasıyla minik kızın bakışları oraya döndü. Dayısı kapıdan izliyordu minik prensesini. Yavaş yavaş gitti Ecrin'in yanına.

Erkenden uyanmazdı normalde minik kız. Bu sefer neden erken uyandığını merak etti Karan. "Prenses neden bu kadar erken uyanmış bakalım. Daha güzellik uykusunu almamıştı halbuki." Dedi Karan gülerek. Ecrin bu sıralar iyi değildi farkındaydı ama korkuyordu. Çünkü tahmin ediyordu minik kızın aklından geçenleri ama korkuyordu işte. Sorudanda vereceği cevaptanda.

"Yaa dayı ben güsel deyil miyim? Niye güsellik uykusu yapıyorum?" Dedi Ecrin kollarını göğsünde bağlayarak. Dayısı kaşlarını çatmış olan Ecrin'in bu hallerine gülerek kaşlarına baktı. Minik Nisasına benziyordu. "Hadi gel güzelim aşşağı inelim. Aşşağıda biri var." Dedi Karan ayağa kalkıp elini uzattı minik prensese." Dayı sen iyimisin? Pijamaylainicem ben aşşağı?" Karan bu küçük kızın yanında gülmeden duramadığını fark etti. "Tamam dayıcım unutmuşum, özür dilerim. Hadi gel de seç ne giyceğini o zaman." Dedi Baran giyinme dolabına doğru giderken. Ecrin koşarak dayısının yanına gitti ve dolabın kapağını açtı.'hmm...'dedi küçük kız mırıldanarak. Dayısına bakıp "dayı bana şuradaki elbiseyi çıkartır mısın?" dedi. Karan hemen askıdan alıp Ecrin'e verdi elbiseyi.

Ecrin elbisesini giyinip aynadan kendine bakmaya başladı. Kendi kendine konuşmayı şu ara alışkanlık haline getirmişti minik kız.

Ecrin eteğini düzeltip " offf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ecrin eteğini düzeltip " offf... güzellik başa bela." diyip gülmeye başladı. Bunun kendi kendine söylemesi bile komik gelmişti kıza.

Karan aşşağı inip Baran'ın yanına gitti. Baran'ın yanına oturup telefonunu çıkarttı. Sekreterinin ona attığı programa girip bu gün ne yapacağına baktı. Ecrin'in merdivenden inen ayak seslerini durmuştu ikiside ama telefondan başlarını kaldırmamışlardı. Ecrin karşılarına gidip ikisine baktı. "Sizi hiç anlamıyoyum. Neden süyekli aynı şeyleyi giyiyosunuz ki?" Ecrin yanlarındaki büyük koltuğa oturup televizyonu açtı. Erkeklerden cevap gelmeyince kendi kendine yine konuştu "Aman sizde Acun gibi oldunuz. Oda süyekli siyah tişört giyiyo. Dayı bizde Acun gibi ünlü mü olduk. Haa anladım siz o yüzden hep aynı giyiniyosunuz." İkiside kafalarını kaldırıp Ecrin'e bakıyordu ama bu seferde Ecrin onlara bakmıyordu. İkili birbirlerine bakıp gülmeye başladı. Ecrin eliyle kafasına vurup " offf... Siz çok sıkıcısınız." Dedi ve masaya oturdu. Baran ve Karan daha gelmediği ve hala telefona baktıkları için masaya gelmemişlerdi. Ecrin pankeklerini yerken bi anda başı dönmeye başladı. Sabah kusduğu aklına geldi ve onunla alakalıdır diye düşündüp yemeğe devam etti. Erkeklerin işi bitince ayağa kalkıp masaya oturdular onlar oturunca Ecrin ayağa kalktı ve afiyet olsun dedikten sonra odasına çıktı.

Bu aralar cidden evde canı çok sıkılıyordu kızın. Okulda olmadığı için evde boş boş oturacaktı gün boyu. Oyuncaklarının yanına gidip oturdu minik kız ve bir süre onlarla oynadı.

Karan kahvaltısını yaptıktan sonra Ada'dan odasına iki kahve isteyerek çalışma odasına doğru yukarı çıkmaya başladılar. Ecrin'in odasının önünden geçerken Ecrin'in içeriden gelen sesleri duydu, Karan. Baran'ı odaya gönderip Ecrin'in odasına girdi Ecrin köşeye oturmuş oyuncaklarıyla oynuyordu. Ecrin'in yanına gidip arkadan gözlerini kapattı ve "bil bakalım kim gelmişşş?" Diye sordu sesini değiştirerek. Ecrin bi anda " BABA!!!" Diye bağırdığında Karan şaşkınlıkla ellerini aşşağı indirmiş ve önünü dönen Ecrin'e bakmıştı.

Ecrin arkasını mutlulukla dönüp sarılacakken dayısını görüp kolları iki yanda kalmıştı. Dayısı neden bu kadar üzgündü ki? Ecrin sesinden dolayı yanlış anlamıştı. Dayısını bu mu üzmüştü?

Ecrin bunları düşünürken Ecrin'in ne zaman aktığını bilmediği göz yaşlarını sildi, dayısı. "Ağlama..." Dedi ve tek dizinin üstünde Ecrin'e sarıldı. "...Sen ağlarsan dayın çok üzülür, ağlama. Bana bi şeyler anlatmak istermisin prensesim?" Diye sordu Karan. Çünkü biliyordu. Ecrin de içinde tuttukça kötü oluyor, canı yanıyordu.

"Dayı biz neden buyda tek yaşıyoyuz. Okula beni almaya Bayan abi geliyoy, beni yatıymaya sen geliyoysun, bana sen bakıyoysun ama diğeyleyini okuldan babası alıyoy, annesi ona masallay okuyoy, anne babasıyla oyun oynuyoy, eğleniyoy. Dayı benim neden Anne Babam yok?" Dedi Ecrin ağlayarak son cümlesinde ancak bakabilmişti dayısının Yüzüne. Dayısı hemen silmişti gözyaşlarını kızın. Sıkı sıkı sarılmıştı kıza. Ne diyeceğini bilmiyordu. Ne denirdi ki? Nasıl söylerdi bunu bu küçücük kıza?

Ecrin omzunda hissettiği ıslaklıkla ayrıldı dayısından. Her zaman o silerdi kızın gözyaşlarını, bu sefer Ecrin sildi dayısının iki damla göz yaşlarını. "ağlama..." Dedi kız. Sonra dayısına sarılıp devam etti sözlerine "...sen ağlarsan prensesin çok üzülür, ağlama." Dedi Ecrin dayısının sözlerine hatırlatma yaparak. Dayısı Ecrin'in bu söylediklerine güldü. Çünkü hep böyle derdi, Karan. Nisoşuna da böyle derdi. "Prensesim bak hem sen ne dedin Bayan abin sana annelik yapsın ben sana hem baba hem dayı olurum." Dedi gülerek.

Ecrin'i yatırdıktan sonra Baran'ın yanına gitti. "Karan nerde-" sözlerini kesen şey Karan'ın gözleriydi. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. "Noldu Karan ne bu halin senin." Dedi Baran Karan'ın yanına oturarak. Karan herşeyi anlattı Baran'a.

Bi karar aldı ikili. Ecrin'in doğum gününde yani annesinin ölüm yıl dönümünde Ecrin'i de götüreceklerdi bu sefer. Ecrin'e her şeyi üstü kapalı bir şekilde anlatacaklardı.

Merhaba. Bölüm çok uzun olmadı bu sefer biliyorum ama başta dediğim gibi piskolojim berbat durumda. Bu arada Nisoşumuzun bi fotoğrafını da alta koyucam. Bölümün kelime sayısı 930 kelime falan oldu. Ama ben bunun telafisini diğer bölümlerde alıcam. Şimdi sorulara geçelim

Sizce Ecrin Nisanın başına tam olarak ne geldi???

Ecrin annesinin başına gelenleri öğrenince ne olacak????

Bölüm hakkında yorumlarınız???

Bir sonraki bölüm hakkında yorumlarınız???

Bir sonraki bölüm hakkında yorumlarınız???

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANAOKULU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin