O gün yine her zamanki gibi okuldakilerin bize attığı korku dolu bakışlardan keyif alarak oturuyorduk.Evan bizimle bahçeye gelmemişti,ben de Finn'le oturmuş onun her zamanki abartılı dövüş hikayelerini dinliyordum.
"Sonra da kafa attım.Bu kez canım acıdı ama belli etmedim tabiiki..Son kez kıçına tekme atıp mekandan çıkmaya yeltendim.Herkes bana korkulu gözlerle bakıyor falan,havalı havalı yürüyorum çıkışa doğru.Bir anda herkes önümde eğildi ve bana yol verdi.Sonra bir şey paçamı çekiştirmeye başladı.Eğilip baktım,bir çocuk.'Ne olur bana zarar verme' diyor.Ayağımı silkeleyip ittir-"
"Bu film ne zaman giriyor vizyona?" diyerek lafını kestim.
"Aferin." dedi ayağa kalkıp beni alkışlayarak. "Sen de inanma bana,kimse inanmasın zaten..Yalancıyım ben,sahtekarın tekiyim.Bunu demeye çalışıyorsun değil mi?"
"Finn,hamile kadınlar gibi alıngan alıngan konuşma!"
"Hamile kadın da olduk..Sen ne biçim arkadaşsın?"
Elimi çimenden çekip alnıma vurdum.Kulaklığımı Finn'i dinlemek için çıkardığıma pişman olup geri taktım.O da yere geri oturdu.Bana ters ters baktığını görünce sağ kulağımdaki kulaklığı çıkartıp ona uzattım.Çocuk gibi omuz silkti.Kulağını tutup kulaklığı sokmaya uğraştım ama benden kaçmak için ayağa kalktı.Koşmaya başladığında bende arkasından koşturmaya başladım ama bir anda bir şeye tosladı.Bende Finn'e tosladım tabiiki.
"LANET OLASI DİKKAT ETSENE! BURASI LİSE,ÇOCUK PARKI DEĞİL! NE BOKUMA KOŞTURUYORSUN!!"
Kafamı tutarak Finn'e bağıran çocuğun yanına ilerledim.
"Kıçlar konuşabiliyor muydu Finn? Kıçımın popüleri şu an bir ilki gerçekleştiriyor,keşke videoya alsaydık."
Finn korkutucu bir sırıtmayla çocuğun üzerine ilerledi.Sadece bizim yanımızda çocuk gibi olurdu,bizim dışımızdakilere ise..Tam bir canavar.
"Çocuk parkından bahsedene bakın siz." dedi iyice üzerine ilerleyerek.Çocuk geri geri gitmeye başlamıştı bile. "Popüler olmak için yırtındığın zamanları hatırlıyorum küçük Brad,kız gibi kuaföre gittiğin zamanları,bir çok kızla çıkıp onları kullandığını,hatta kas yapmak için paran olmadığından fitness parasını toplamak için arkadaşlarınla hırsızlık yaptığını..Daha saymamı ister misin?"
"Sen ne saçmalıyorsun! Bunları yapmadığımı biliyorsun."
Finn ters ters batı ama bir şey yapmadan beni kolunun altına aldı ve sınıfa doğru ilerledik.O sırada da zil çalmıştı.
Yerime oturduğumda sınıftan havalı bir kız yanıma geçti.
"Orası..Finn'in yeri.Bilirsin bir kızın boynunu kırmaktan çekinmeyecek kadar hayvan ve kaba biri.Kalksan iyi olur." dedim.
"Şu kabadayı tavırlarını bıraksan?" dedi kibirli bir şekilde.
"Yanımdan kalksan?" dedim bende ona kafa tutarak.
Finn arka tarafta telefonla konuşurken göz ucuyla bize bakmıştı.Yanımdaki kız -yanlış hatırlamıyorsam adı Sylvia'ydı- saçlarını savurarak Finn'in yanına gitti ve bir şeyler söyledi.Duyamadığım için merak etmiştim ama tenefüste zaten öğreneceğim için sessizce sıramda oturup pencereden dışarıyı izlemeye başladım.Tam sıkılmaya başlamıştım ki kız yanıma zafer gülücüğüyle beraber oturdu.Hızla Finn'e dönüp baktığımdaysa sadece omuz silkmekle yetindi.Sıranın üstüne çıkıp tek tek sıraların üstünden atladım ve Finn'in yanına gelince omzuna tekme ayıp yere atladım.
"Bu kıza nasıl izin verdin! Yanımda oturmasını istemiyorum!"
"Özel meseleler sen karışma." dedi pis pis sırıtarak.
"İğrençsin ya." dedim burnumu kıvırıp.Sonra mecburen yerime geçtim.Bu kızın benimle herhangi bir problemi olmalıydı.Yoksa okuldaki en belalı kızın -benim- yanına oturmaya nasıl cesaret edecekti?
Ben tam kıza derdini soracaktım ki hoca derse girdi.Geometriyi severdim ama dikkat dağınıklığım olduğu için şu ana kadar hiç odaklanamamıştım.Ben de telefonumu alıp onunla uğraşmaya başladım.Bu hoca pek kızmazdı,zaten kızsa neler yapabileceğimizi bildiğinden bir şey yapmamayı tercih ederdi.Şu ana kadar hiç disiplinlik olmamıştık çünkü her işimizi okul dışında hallederdik.Zekice değil mi? Biliyorum.
"Sana bir soru soracağım." dedi kız.
"Bende bunu bekliyordum." dedim. "Dökül."
"Bu yapmacık kızlardan sıkıldım.Onlar gibi olmaya başladığımı farkedince kendime çeki düzen vermeye karar verdim ve senden yardım istiyorum."
"Sana neden yardım edeyim." dedim alayla gülerek.
"Bende sana yardım ederim.Bir kız gibi görünmeni sağlayabilirim."
"Dışarıdan birisi benim kız olduğumu anlayabiliyorsa buna ihtiyacım yok demektir."
"Pekala,o zaman bu konuda bir avantajın var:Sizin tabirinizle sınıftan bir kokoş götoş daha eksilmiş olacak."
Evet sınıfımızda oldukça fazla kokoş götoş vardı.Birisi eksilse hiç fena olmazdı.
"Peki neden yardım alma ihtiyacı hissediyorsun? Kendi kendine düzelmeye çalış."
"Ortamın insanı ne kadar etkilediğini bilirsin." dedi.Devam edecekti ama klimanın sesinin kesilmesini bekledi,geçtiğinden devam etti. "Biraz yanınızda takılsam? Onların yanında korkağın teki oldum,biraz daha güçlü görünmek ve korkan değil korkulan taraf olmak istiyorum."
"Bilmiyorum." dedim. "Çocuklar bundan hoşlanmayacak.."
"İyi biri olduğunu biliyorum Crystal,sadece bir kerelik ufak bir yardım."
"Lütfen yalvarma,yalvarılmasından tiksinirim."
"Sanki başka bir şey yapsam kabul edeceksin." dedi gözlerini devirerek.
Biraz bekleyip düşündüm.Sonra aniden: "Pekala." dedim.
"Kabul mü ettin?" diye sordu şaşırarak.Biraz da yüksek sesle sormuştu,hocanın dikkatini çekmiştik.
"Evet." dedim hocayı umursamadan.Arkamı dönüp gözlerimi kısarak Finn'e baktım. "Kabul ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabus Çetesi
Fiksi RemajaOkul.. Gençlik yıllarını çürüten,uykudan mahrum eden,baş ağrıtan,gerginlik yaratan,eğlence karşıtı insan topluluğunun pençesinde bırakan berbat bir düzen. Ve bu düzenin arasında sıkışıp kalmış Kabus çetesi..