3.gün

602 31 25
                                    

gözlerimi yavaşça açarken hızlıca etrafı kontrol ettim,burdaydım tüm gece,aynı evde onunla aynı oksijeni paylaşıyordum,belki bu koltukta bir sürü şey yaşamıştı,bazen tiksiniyordum bazende koltuğu öpmek istiyordum,çok normal şeyler bence bunlar

koltukta doğrulduğumda sağ ayak bileğimin kocaman şiş olduğunu gördüğümde şok geçirip bayılacaktım kesinlikle,kesinlikle kemiğim falan çatlamış olmalı

acaba paulo'nun bana ilacı verirken her şeyi unutturuyordan kastı neydi,acı dışında tüm yükümü unutturmuş gibiydi,uykumu getirmişti

koltuktan dikkatlice kalktığımda sol ayağımın üstünde resmen sekiyordum,iyi ki bu halimi görmüyordu,

duvarlardan destek alırken arkamda birinin ellerini belimde hissetmemle tüm dengemi kaybetmiştim,dengemi sarsıyordu saçma bir şekilde

arkamı döndüğümde bana gülümseyen paulo ile karşılaşmıştım,"günaydın paula"dediğinde zar zor gülümseyip ona günaydın dedim,bileğim feci halde berbattı

paulo bileğime baktığında onun saliselik şaşırmasını görmüştüm,ama hemen o eski ifadesine geri dönmüştü

"böyle burkmayı nasıl becerebildin"dediğinde sırıtmaya başlayıp,"bana özgü,ama canımın ne kadar acıdığını anlatamam"dediğimde ellerini belime koyup ayaklarımı yerden kesmişti,beni havaya üç beş santim kaldırdığında bacaklarımı havaya kaldırdım yere değmemesi için

yavaşça koltuğa oturttuğunda yanıma oturmuştu,ne yapacağımı bekliyordum,bir planım yoktu,berbat haldeydim

"tokayı annene kargoyla yollamayacak mıydın"dediğinde sağ ayağımı havaya kaldırıp,"daha sonra belki"diyip ayağımı eski yerine koydum,göz ucuyla paulo'ya baktığımda telefonundan bir şey izlediğini görmüştüm,mükemmeldi,yani kendisi mükemmeldi,zaten başka ne mükemmel olabilirdi ki kendisinden başka

"paulo,telefon numaranı isteyebilir miyim?"diye yavru bir kedi gibi baktığımda elindeki telefonu bana uzatmıştı,"yaz bakalım numaranı"

yazmamdaki tek neden bir arkadaşa ihtiyacı olursa belki diye,yoksa ne yapacaktım ki numarasını

telefon numaramı yazıp telefonu tekrar paulo'ya uzattım,telefonu çaldırmadım çünkü numarasını beni arayarak bulacaktım,yani ilk adımı o atacaktı,doğaçlama planlamalardan nefret ediyorum

"kahvaltı ne yersin,herkesin damak tadı farklı oluyor"dediğinde gülümseyip bir şey istemediğimi söyledim,

evet iddia için burdaydım ama çok fazla burdaydım,bir insan annesini bile çok görünce sıkılıyor,sıkılmıştım

"eve gitsem iyi olur paulo"dediğimde yavaşça ayaklanmaya çalışırken koltuğa tekrar düşmüştüm,"bence önceliklerinde sağlığın olsa iyi olur,hastaneye gitmelisin"

gitmeliyim,götürmelisin...

"maalesef ki arabam yok paulo,herkes senin kadar zengin değil,neyse ki benimde taktiklerim var iyileşecek"derken içimden,'senin taktiklerine sokayım' diyordu beynim,şu taktikler sayesinde burdaydım ama bileğim için bu taktiklerin geçerli olacağını pek düşünmüyorum

"seni hastaneye bırakabilirim"dediğinde gülümseyerek onu reddettim

kaçan kovalanır paula,kovalanır...

🇮🇹

"indir beni!"

"paula,çırpınma"dediğinde daha fazla çırpınmaya başlamıştım ama ayağım bacağına çarptığında canım daha çok yanıyordu,"zorbasın,böyle futbolcu mu olur,hayranınla ilgilenmeyi bırakmalısın"dediğimde beni bir tekerlekli sandalyeye oturtmuştu,ellerini tekerlekli sandalyenin kollarına koyduğunda öne doğru eğilip yüzüme doğru yaklaştığında,"bana takıntılı olmayı bırakmalıydın"

𝖈𝖆𝖒𝖇𝖎𝖔𝖘 𝖓𝖔𝖈𝖙𝖚𝖗𝖓𝖔𝖘 <|> 𝐩𝐚𝐮𝐥𝐨 𝐝𝐲𝐛𝐚𝐥𝐚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin