Prosopagnozi

35 1 0
                                    

Toprak'tan;

30 Ocak 2023, 11.43

Gözlerimi açtım, etrafa bakındım, hastanede olduğumu çözmüştüm. Yanımda birisinin olduğunu fark ettim, kafamı sağa çevirdim.
Aynur'du.
Ilk ne söyleyeceğimi bilmiyordum ama hafızamın yerinde olduğuna güvenim tamdı. Ben bunları düşünürken konuşmaya başladı.

"2 Gündür aralıksız yatıyorsun. Dördüncü kattan düştün. Sen çok şanslısın ki, çimlerin olduğu bir alana düştün. Ağır yaralı değilsin. Hafızanda da problem olmaması gerek. Bu olay olurken kapının önündeydim. Sen atladığın an suçlu sana bakmak için cama yakınlaştı. O sırada koşup adamı camdan attım. Canının güvende olduğuna emin olabilirsin çünkü o büyük bir taşa kafasını çarptı, öldü. Tanımadığın adam da senin gibi çimlerin üstüne düştü fakat ben suçluyu camdan atarken ayağının yanında bıçak olduğunu fark etmemişim. O bıçakta adamla birlikte düştü ve tanımadığın adamın tam sırtına dik bir şekilde saplandı. Durumu kesin değil, ağır yaralı."

dedi ve yanımdan ayrıldı. Sorabileceğim her şeyin cevabını vermişti. Açıkçası bu konuşması ona karşı bakış açımı değiştirdi.

Aynur'u düşünmek istemiyordum. Başımı ağrıtıyordu. Ona karşı ne hissettiğimi, bundan sonra ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum.

Asıl kafama takılan o adamdı. Onu düşünmek kendimi kötü hissetmeme sebep oluyordu aslında. Onu kurtaramadığım için suçlu hissediyordum kendimi. Bunları düşünürken başım ağrıyordu. Uyumam gerektiğini hissettim.

Kafamı sola çevirdim ve gözlerimi kapadım, bir süre daha uyumayı planladım. Problemlerimden sanki uyuyarak kaçabilecektim. Belki uzun bir uykuyla?

Deniz'den;

31 Ocak 2023, 09.18

Büyük bir susuzluk çekiyorum. Yattığım yatağın kalitesizliğinden evimde olmadığını anladım. Gözlerimi araladım ve önümdeki duvardaki takvime baktım. Tam 3 gündür uyuyordum.
Neler yaşadığımı hatırlamaya çalışıyordum.

Ayağa kalkmak için çabaladım. Bunu bile zor başardım.

Odadan çıktım. Koridor tamamen boştu. Adımlarımı yavaş yavaş atıyordum. Sırtım ağrıyordu kambur bir şekilde yürüyordum. Saclarım gözümün önüne geliyordu, rahatsız ediciydi.

Burası her zaman gittiğim bir hastaneydi. Her ay burada sağlık kontrolümü yapardım. Doktorumla açıkçası kaç yıllık tanışmışlığım var.

Odası çok yakındı. Yaklaşık 10-20 adım. Kapısını çaldım, içeriye girdim. Saçlarım gözümü kapattığı için fazla bir şey göremedim ama hastası olmadığını fark ettim.
Karşısındaki sandalyeye oturdum.
Saçlarımı elimle yana doğru çektim, çekmez olaydım!

Doktorun yüzünü göremiyordum? Bulanıklık vardı. Hemen oturduğum sandalyede küçük bir çığlık attım. Eşşek şakası mıydı bu?

"Siz kimsiniz?"
"Deniz şaka mısın? 4 yıllık doktorunum?"
"Yüzünüzü göremiyorum. Sesinizi anlıyorum ama yüzünüzü göremiyorum. Her şey çok net ama yüzünüz o kadar bulanık ki..?"
"Benimle gel."

Onu takip ettim, başka yapabileceğim bir şey yoktu.

Birlikte odadan çıktık. En kalabalık odaya girdik. Kimsenin yüzünü göremiyordum. Rüya olduğundan şuphelenmeye başladım.

"Kimsenin yüzünü göremiyor musun? Görebildiğin bir yüz var mı?"

"Hayır, göremiyorum"
"Hastaneden çık, derin bir nefes al ve tekrar gel. Belki uzun süre uyuduğundan dolayıdır"

Koşarak hastaneden çıktım çünkü bu saçmalığa son vermek istiyordum. Sinirlerim bozulmaya başladı. Ani bir baş ağrısı geldi. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum, aklıma her türlü şey geliyordu. Kör mü olacaktım?! Koskoca AKyuvar şirketinin varisi ben kör mü olacaktım?

Son olan olayları düşünmeye başladım. O sırada bir banka oturdum. Her şeyi sırasıyla düşündüm. Kız aslında kafamı çok kurcalıyordu, onu düşünmek istiyordum ama şimdi sırası değildi.

Baş ağrısının yanında sırt ağrımda çoğalmaya başladı uzun bir süre oturunca. Ayağa kalktım ve hastaneye tekrar girmeye karar verdim. Ilk adımımı büyük bir solukla attım.

Yavaş adımlarla doktorumun odasına yöneldim. Kapıyı çaldım, içeriye girdim. "Otur" dedi ve döküldü

"Fazla korkmana gerek yok, kör değilsin ve başka bir olay yaşamadığın sürece olmayacaksın. Hastalığının ismi prosopagnozi. Insanların yüzünü bulanık görme durumu. Uzun bir süre böyle olabilir ama tabii bazı hastaların kısa sürede geçme ihtimali var. Şu an o kadar nadir bir hastalık ki sanırım Türkiye'de senden başka prosopagnozi rahatsızlığına yakalanan yok. Ben senin için uzun bir süre bu konuyu araştıracağım. Son olarak soruyorum. Bu olayda en son gördüğün insan yüzü kimdi?

"Suçlunun yüzünü göremedim ama bir kız vardı. Bunu neden sordun?

"O kızı kısa süre içinde yanıma getir."


Devamı için tahminlerinizi yorumlarda bekliyorumm.

KIRACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin