(14 yıl önce)25 temmuz, saat 23:47
Genç çocuk arkadaşlarıyla beraber çıktığı kafeden gülerek vedalaştı. Bu gün çok fazla müşteri vardı ve yoğunluktan beş dakika dinlemeye vakit bulamamıştı. Arkadaşları biraz eğlenmek kafa dağıtmak istemiş ancak genç çocuk arkadaşlarının teklifini kibarca red etmişti. Çünkü yarın biriciğinin doğum günüydü ve onu yarın sabah ilk önce pastaneye ardından lunaparka götürecekti. Zaten aylardır kardeşinin doğum gününe para biriktirmek için çalışıyordu bu kafede.
Hem kendisinin de kılını kıpırtadacak hali yoktu arkadaşlarıysa, fazla enerjiye sahipti. Genç çocuk bunları düşünmeyi bırakıp derince esneyerek gözlerini sıkıca kapayıp açtı. Hızla bir kaç kez tekrar etti gözlerini kapatıp açmayı. Ardından kapüşonlusunun fermuarını kapatıp şapkasını kafasına geçirdi. Yaz ayının ortalarında olsalar da, geceleri hava gündüz sıcağının aksine çok soğuk oluyordu.
Genç çocuk kafasını kaldırıp gökyüzündeki parlayan küçük yıldızları izledi birkaç dakika. Değerlisinin şuan ne hayaller ile uykuya daldığını tamin ede biliyordu. Tebessüm ederek elini pantalonunun cebine attı ve telefonuyla birlikte bir birine girmiş kulaklığını çıkardı. Yavaş yavaş ilerlerken kulaklığının düğümlerini dikkatlice açmaya başladı. Çalıştığı kafeden bir kaç metre uzaktaki karanlık çıkmaz sokağın önünden geçerken duyduğu seslerle yüzünü sokağa döndü.
Karşısında gördüğü çocukla kulaklığını cebine atarak tebessüm edib yanına ilerledi:
"Merhaba delikanlı. Naber? Napıyorsun gecenin bu saatinde burda? Senin için hiç uygun değil bu saatte buralar. Başına bir iş gelmeden evine dönsen iyi olur."15-16 yaşında görünen çocuk sessizce arkaya doğru ilerlerken genç onunla konuşmaya devam ediyordu:
"Bak, benden korkmana yada kaçmana gerek yok. İsmim Ardil. Paraya ihtiyacın varsa vere bilirim. Ya da başka bir şeye ihtiyacın varsa yardımcı ola bilirim."Bu zaman küçük çocuk genç adamdan değil arkasındaki siyah giyimli kişiden korkarak geri geri gidiyordu. Şuan konuşmayı en çok istediği andı. Ne yapacağını şaşıran çocuk yüzündeki korku ifadesiyle parmağını kaldırarak gencin arkasını işaret etti. Ardil şaşırarak genç çocuğun gösterdiği yere yüzünü çevirip bakarken yüzüne yediği yumrukla iki büklüm oldu. Siyah giyimli adam hiç zaman kaybetmeden elindeki bıçağı tereddütsüz bir şekilde sertçe Ardil'in karnına sapladı. İki büklüm olan Ardil ne olduğunu anlamadan acı içinde inledi. Bıçağı saplayan adam hiç acımadan bıçağı çıkarıp defalarca kez tekrardan sapladı. Ardil gözlerini ebediyete kapatırken son kez genç çocuğun yüzüne baktı.
Siyahlı adam seri adımlarla genç çocuğun yanına varıp tişörtünün yakasından tutarak duvara fırlattı. Çocuk tüm gücüyle direnirken gözyaşları içinde siyahlı adamın yüzünü aklına kazıdı. Çocuk kafasını taşa çarpıp bilincini kaybederken silahlı adam elindeki bıçağı çocuğun eline bıraktı. Ardil'in telefonunu alarak genç çocuğun arkadaşına konum ve acil gelmesi gerektiğini söyleyen kısa bir mesaj attı. Ardından hızlı adımlarla ordan uzaklaşıp ilerde park edilmiş arabaya bindi. Araba süratle uzaklaşırken cinayete şahit olan bir kişi daha vardı.
-------------------------------------------
Yeni bir kitap farklı bir kurgu. İyi okumalar ✨Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.
Ardil ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ZAMANLARIN İZİNDEN
Romance"Sen artık özgürsün Barlas! İstediğini yapa bilirsin. İstediğin yere gide bilirsin..." "Gitmek kolay derler hep ancak ve lakin ben kalmanın nasıl bir hiss olduğunu bilmek istiyorum." Bir miras sevdası yüzünden kurban giden can, yitib giden gençlik v...