[1] Gökçil

28 6 0
                                    

İyi okumalar... Lütfen düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın(her türlü eleştiriye açığım. Yanlışlarım olursa belirtin lütfen). Bölüm başlığına kızın ismini yazdım çünkü onu tanımamız gerek. Bu bölümde çok fazla karakterle tanış ola biliriz. Eğer okumak istemezseniz ve sizin için saçmaysa yarıda bırakın.
Medyada; Madrigal - Yaşayamam Bu Benle♪

(Bölümden kenar bir konu ama Watynin Türkiyede erişime izni yasaklanmış. Çok saçma bence. Burası bazılarının ekmek teknesi, bazılarının bağımlılığı, bazılarının umut ışığı bazılarının insanlardan uzak durduğu hayal dünyası... Burayı kapatamazlar.)

Kitaba nasıl ve ne zaman başladığınızı yaza bilir misiniz?

-------------------------------------------
(Ekim 27)

Havalar sonbaharın gelmesine rağmen sıcak geçiyordu son bir kaç gündür. Bir hafta kadar önce hiç yağmur yağmamış gibi güneş parlıyordu gökyüzünde.

Hocanın saatine bakarak:
"Bu günlük bu kadar arkadaşlar. Haftaya ödevlerinizin teslim tarihi, şimdi serbestsiniz." demesiyle öğrenciler ders kitaplarını toplamaya başlamıştı bile. Hoca çantasını toplayıp sınıftan çıktığında ayaklanan bir kaç kişi sınıfı terk ederken bazıları gruplar şeklinde toplanarak günün özetini yapıyor bazıları teker teker odayı terk ediyordu. Kafasını önündeki masasın üstüne koyan genç kız hem bunaltıcı güneş ışınlarından hemde yorgun geçen ders haftasından kesinlikle bıkmıştı. Ama çalışmayı bırakmayı kesinlikle düşünmüyordu. Geçen her dakika onun için zaman kaybı anlamına geliyordu. Yoğun düşünceler içinde kafasını masadan kaldırarak ellerini saçlarına geçirip gergince karıştırdı. Elleriyle yüzünü kapatıp gözlerine kısa bir masaj yaparken yanına yaklaşan ayak sesleriyle ellerini gözlerinden çekti. Yorgun bir gülümseme bahşetti sınıf arkadaşlarına. Kızlardan birisi:
"Gökçil." diye ismini anınca genç kız da yanıtladı:
"Efendim Aleyna?"

İsmi Aleyna olan kız devam etti konuşmasına:
"Biliyorsun aşırı yoğun ve yorucu bir haftaydı. Yarın hafta sonu olduğundan bu gün kızlarla dışarı çıkıp yorgunluğumuzu atmak istiyoruz. Seni de davet ediyoruz."

Genç kız dudaklarını büzerek omuzlarını düşürdü. Üzgün ve yorgun bir sesle:
"Teklifiniz için çok teşekkür ederim kızlar. Lakin üzülerek söylüyorum ki, bu hafta da aranıza katılamayacağım. Çalışmam gereken bir kaç konu var ve onları not alıp toparlamam gerek. Ama gelecek hafta ödev tesliminden sonra sizinle bir yerlere gitsek nasıl olur?"

Zeliha tüm yorgunluğuna inat güzel gülümsemesini sunarak söyledi:
"Tamamdır o zaman, sözünü aldık. Gelecek hafta bizimlesin ve asla itiraz kabul etmeyeceğiz."

Genç kız tebessümünü bozmadan yanıtladı arkadaşını:
"Sözüm sözdür. Biliyorsunuz ki, verdiğim sözleri hep tutarım. Size iyi eğlenceler şimdiden. Ve tekrardan teşekkür ederim teklif için. Gelecek hafta görüşürüz."

Kızlar:
"Görüşürüz." deyip giderken, Gökçil de çantasını toplayarak ayağa kalktı. Yorgun da olsa kütüphaneye gitmesi gerekiyordu.

Genç kız kampüsden ayrılıp sokağa çıktığında dışarıdaki serin havaya tebessüm etti. İçerde saatlerdir dört duvar arasında olmak bunaltmıştı onu. Son bahardı nede olsa. Bir gün sıcak geçerken aniden hava bozula biliyordu. Ama seviyordu bu havayı. Çünkü genç kız kendisi de karmaşık haldeydi. Kendisini son bahardaki hava durumuna benzetirdi. Aniden değişirdi duyguları ne hissettiğini kestiremezdi. Sonbaharda açan güneşli günler gibi azdı mutlu olduğu zamanlar. Ve bu mutluluğu aniden bastıran yağmurlar gibi bozulurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SESSİZ ZAMANLARIN İZİNDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin