/7/-Açılış Partisi-

14 3 0
                                    

Hindistan'ın oyuncularından biri topa vurayım derken Erling'in kafasına top niyetini vurmuştu resmen. Hemen belimdeki hırkamı çıkarttım ve yarasının üzerine bastırdım. "AĞ" diye bağırdı.

"Üzgünüm ama kanamayı durdurmamız lazım." hemen sedyeyi getirdiler.

Doktor olduğunu düşündüğüm kadın "Kafasına dikkat edin hasar almış olabilir." Birisi kafasını tuttu ve sedyeye taşıdılar. Herkes yerine dönerken, sedyeyi takip ettim. Revire girdiğimizde Erling artık acıdan fazla kıvranmıyordu. Doktor baktı ve "Ciddi bi şey değil. Sadece sıyırmış. Şanslısınız."

Derin bi nefes aldım Erling'in başını sararlarken. Bi anda bana baktı ve güldü. "Tazı gibi peşimden ne koş- ağ"

Doktor bandajı biraz sıkmıştı. "Kusura bakmayın."

"Sahaya çıkmam lazım..."

"İYİCE YAR KAFANI." diye çıkıştım.

Doktorda bana katıldı. "Maç zaten bitmek üzere, artık çıkmanızın anlamı yok gibi, ki öndesiniz de."

"Tamam o zaman." H.

"İyi olduğuna göre izlemeye gidelim bari."

Kafa salladı. Önden o çıktı arkadan da ben. Bekleme yerlerinde "Buraya oturabilirsin." dedi eliyle Norveç bekleme yerini gösterirken. İtiraz etmenim bi anlamı yoktu ve oturdum. O da hemen yanıma kuruldu. Bi kaç oyuncu daha vardı ama bi kaç koltuk uzağımızdalardı.

"Bu seneki maçı kazanırsan ne yapmayı planlıyorsun." V.

"Rahat bi tatile çıkıcam." Bana çevirdi yüzünü "Eğer kazanırsam sana da beleş bilet çıkar."

"Önce bi kazanda." dedim.

"Bu özelliğini seviyorum. Bi şey olduğunda hemen anlıyorsun ve o şeye ayak uyduruyorsun."

"Ne yani tatil işi şaka mıydı?"

İçten bi şekilde güldü. Gülüşü çok huzurluydu. "Hayır tabi ki de, hem sıkıcı olur tek başıma. "

Sadece ikimiz mi? diye sormak istedim ama yanlış anlamasından korktuğumdan ağzımı açamadım.

"Bi kaç arkadaşım daha gelir, tabi kazanırsam." Bakışları sahaya geri döndü. "Aslına bakarsan umurumda değil, sanırım kazanmasam bile o tatil gerçekleşecek."

Gülümsedim bilmediğim bi şekilde. İyi ki yüzüme bakmıyordu. "Güzel." diye geveledim sadece.

***

Maç tahmin ettiğimiz gibi bitmişti. Norveç kazanmıştı ama bi anlık Hindistanlıların gol atacağını düşünüp kafayı yemiştik de neyse. Evimde rahat bi şekilde uzanmanın hayalini kurarken Olivia geldi.

"Vaia, akşama Norveçlilerin kutlama maçı olacakmış. Fifa'ya açılış gibi bi şey olacak yani. Gidelim mi?"

"Hmm bilmem ki."

"Bütün takımlar orada. HADİ AMA BERABER GİDELİM LÜTFEN."

O'na döndüm. "Yoksa biri mi var?"

Kızarmaya başladı. "Ne, hayır..." kafasını aşağıya eğdi. "Belki..."

"Kim peki bu?" V.

"Dalga geçmek yok."

"BANA NEYMAR DEME! Şuraya bayılırım."

Durdu bana öylece baktı. "CİDDİ MİSİN?"

"Bağırma." O.

"O kadar erkek var. Bula bula. Ah bak Olivia. Neymar aşk adamı değil. Yani belki bi istisna olur onu bilemem ama zevk için gelmiş bu dünyaya resmen."

OnsraWhere stories live. Discover now