/11/-Kapanmayacak yaralar-

11 3 0
                                    

Bu olanlar daha önce de olmuştu LANET OLSUN. "Bana bittiğini söylemiştin." diye kükredim o'na. "NEDEN TEKRAR BAŞLADIN."

Tekrar 0y0şturucu almaya başlamıştı. Eskiden kötü çevresi yüzünden başlamıştı. Ama birbirimize bu yolda söz verdik ve o beni bende o'nu iyileştirmiştim. Öyle sanıyodum. Bu zamana kadar bunu sadece 2'miz biliyorduk sadece kimse değil.

"Bazı yaralar açıldı yıldız'ım. Hemde iyileşemeyecek şekilde." Messi ne olduğunu anlamadı. Tanımadığım biriyle Neymar'ı omuzlayıp götürdüler. Şimdiye kadar bunu anlatmamamın nedeni bana "Unut." demişti. Bana "Her şeyi unut. O herifi de benim yaptığım yanlışlarıda. Sadece iyi şeylere odaklan, yeni bi sayfa açalım kendimize." demişti.

"Söz mü? Ama sözden caymak yok."

"Söz." (geçmiş zamandan bi alıntı)

***

"Ambulansı aramayın." dedim. "Pansumanını burada yaparız. Hem ciddi bi şeyi yok." 

Amacımın ne olduğunu anlayıp yüzüme ufak bi tebessüm attı. "Birileri beni düşünüyor sonunda."

Eğer kanında 0y0şturucu olduğu ortaya çıkarsa bu bilgi bi şekilde yayılırdı ve kariyeri anında biterdi. Allahtan 10-11 kişiydik şu an ve t@şşak kafalıda nasıl bi şans varsa gazeteciler bile yoktu ordada.

Takım koçu "Ciddi bi şeyi olabilir." dedi. 

"Yok." dedi Neymar ve gücünü göstermek istercesine doğruldu. "Sapa sağlamım sadece biraz..." eliyle geğiren ağzını kapattı. "İçtim de."

Koçun da kafası attı. "Sen iyi misin?. 1-2 Saat sonra maçınız var ve senin yaptığın. Ceza alıcaksın Bay Jr."

Aman çokta s!k!mde dercesine elini savurdu Neymar. 

"Tamam, öncelikle revire gidelim o zaman." dedi Messi.

Koç tekrar ağzını açtı. "Sen dur, maçınız var şu embesille uğraşmayın. Yok yere bizi de teleşlandırdı. Gidin antrenmanınıza devam edin."

Messi karşı çıkıcaktı ama elimle kolunu tuttum. "Ben göz kulak olurum o'na." Tabi Vaia göz kulak olduğun için bu hale geldi. dedi iç sesim.

İtiraz etme gibi bi şansı olmadığından onlar odadan ayrılırken bi 5-6 kişi kalmıştık.  "Siz de gidin. Yalnız kalmam lazım şununla yoksa sonra daha kötü başımı yicek." Alaycılığı hala üstündeydi. Nasıl beceriyordu bu durumu bilmiyordum.

Herkes çıktı ama 1 kişi hariç Olivia. "Revire gittiğinden emin olmam lazım." dedi.

"Ben götürürüm şimdi o'nu aklın kalmasın."

Neymar'a son bi bakış attı ve Neymar da o'nu gözleriyle onayladı. Kolundan tuttum ve duşa soktum o'nu. Kapıyı arkamızdan kapatır kapatmaz "Ne zaman başladın?" dedim.

Soruma cevap vermedi bi süre daha sessiz kaldı. "NE ZAMAN DEDİM NEYMAR?"

Oturduğu yerden ayağa kalktı. Zorlukla ayıktı. "Bu seni ilgilendirir mi ki?"

"Söz vermiştin." dedim. "Attığın her bi adımda haberim olmak zorunda."

"Peki sen? Benim niye senin her adımında haberim olamıyor. Bir birimize destek olucağımız içinde söz vermiştik. Sen bu sözü tutmazken benim tutmamı bekleme."

"Ben tuttum. Hiç çıkmadım ama sen?"

Dibime kadar girdi. "Dudakların öyle söylemiyor ama..." hüzünlü bi şekilde içmi çekmişti yoksa bana mı öyle gelmişti biliyorum. "Ondan hoşlandığını söyleseydin belki bi şeyler değişirdi."

"Benim kimseden hoşlandığım yok. Açık konuş." dedim o'na.

"Dün,seni Halaand ile gördüm. O'nu öperken..." bi anda ağlamaya başladı. "Madem o'nu seviyordun Vaia. Benim gözümün içine bakarak bana neden ümit verdin."

"Ne öpmesi ve sen?" Jude'nin söyliceği Halaandın son anda engel olduğu şey buydu demekki. ÜSTÜNE NEYMAR BENİ CİDDEN YOK HAYIR NE YAPTIM BEN. "Sen sadece takılıyorsun sandım." dedim. Başka söyliyecek bi şeyim yoktu. 

"Her gün senin için ölüp diriliyordum vaia. Ama dün gece sizi görünce... çok kırıldım, çok parçalandım. 1000 yerimden bıçaklanmışa döndüm."

Artık bende ağlıyordum. "Üzgünüm..."

"Üzülürsen bende üzülürüm. Üzülme lütfen..."elleriyle kafamı ona bakmamı sağladı. Gözlerindeki parlak yıldız ölmüştü resmen.

"O'nu seviyor musun?." dedi sesi artık suyun altından gelen bi buğultu gibi sessizdi sanki.

"Hayır" demek isterdim ama diyemedim. Kelimeleri dudaklarıma ulaşmasına engelleyen bi şey vardı 1 çift mavi göz. Sadece ağladım. 

Ses çıkmayınca Neymar yüzümü bıraktı ve yanımdaki duvara yumruğunu geçirdi. Hala ağlıyordu. Yere damlayan kanın sesi kulaklarıma doldu.

"Seni seviyorum." dedi. Bi şey değiştirmesini umarak. Ama olmadı. O'nunla olmak isterdim ama o'nu sevmiyordum bi dosttan öte. İkimizede daha fazla işkenceden başka bi şey getirmezdi ilişkimiz.

Yanağımdan öpücekti ama durdu. Nefesi boğazıma çarptı ve geri çekildi. "Umarım mutlu olursunuz. Her ikinizde." dedi ve ondan duyduğum son sözler bunların olucağını bilmeden kapıyı büyük bi gürültüyle çarpıp çıktı.

OnsraWhere stories live. Discover now