Buyurun Başkomiserim? Bxb

Tanıtım

Selamm

Nasılsınız? Ben iyiyim teşekkür ederim.

Size bir kurguyla geldim ama bölümler düzenli gelmez. Yani bu kitap burada kalacak bende yazmaya çalışacağım inşallah.

Çünkü bende hemen sıkılma gibi bir huy var. Görüşlerinizi merak ettiğim için yayınlıyorum.

Keyifli okumalarr

Yorum bırakmayı unutmayın!

_________

"Akay benimle gel." Koridorda hızlı hızlı yürürken, yanından geçtiği çocuğa seslenmişti. Çocuk elindeki dosyaları yanındaki adamın eline tutuşturdu ve hızlı adımlarla Çınar başkomiserinin peşinden ilerledi. Çınar odaya girince, biraz bekledi. Daha sonra kapıyı çalıp içeri girdi.

"Buyrun başkomiserim?" Başını kaldırıp adamın gözlerine baktı. Çınar yavaş adımlarla Akay'ın yanına geldi ve etrafında yürümeye başladı.

"Biliyorum." Dedi. Etrafında yürürken gözlerini gözlerine çıkardı. Çınar yarım ağız sırıtıp karşısındaki oğlana biraz daha yaklaştı. Uzak kalamıyordu.

"Anlamadım?" Çevresinde dönüp duran adamdan dolayı sıcak basan vücudunu kontrol altına almaya çalıştı. Her yakınlaşmada ilk günkü heyecanını korurdu.

Çınar çocuğun arkasına geçip yürümeyi bıraktı. Uzun boy avantajından dolayı, önündeki bedenin başı, göğsüne denk geliyordu. Büyük ellerini yavaşça kaldırıp Akay'ın karnına yasladı. Bu temasla nefes alışverişi hızlanmıştı Akay'ın.

"Dosyayı müdüre eksik gönderdiğini." Akay gerginlikle tırnak etrafındaki derisini soymaya başladı. Yine azar yiyecekti.

"Tamamlayamadım. Son güne bıraktım ve yetişmedi." Çınar başkomiser Akay'ın ellerini tutup, derisini yolmasını engelledi. Canını acıtıyordu salak.

"Ben sana; işini eksik yapma, son güne bırakma. Yapamıyorsan yardım istemeyi bil demedim mi?" Akay dün aldığı ayakkabılarına bakıp hüzünle iç çekti. Ayakkabının burun kısmında lekeler oluşmuştu. Üstelik sabah silmesine rağmen çıkmamıştı.

"Akay!" Akay irkilerek Çınar'ın kolları arasında ona dondü.

"Ben en son ne dedim?" Akay biraz düşünüp bulamayınca lafı çevirmeye başladı.

"Ben en son ne dedim, dediniz." Çınar kafasını eğip ensesini sertçe kaşıdı.

"Seni koruyanda kabahat. Dosya müdürün eline geçmeden düzelttim. Bir daha da böyle bir aptallık yapmayacaksın, duydun mu?" Akay koyu kahve gözlere bakıp kafasını iki yana salladı.

"Ama sevgilim, ben polis olmak için eğitim gördüm. Benim masa başında ne işim var ya? Ben elimde silahla saha saha dolaşacaktım. Şimdi elimde kağıtlarla masa masa dolaşıyorum. Hak mı bu?" Çınar'ın aklını çekmek için ona biraz yanaştı ve vücudunu ona yasladı.

"Evde değil, karakoldayız Akay. Resmi çerçevede konuş." Akay oflayarak birkaç adım geriye gidip vücutlarını ayırdı. Onu kolları arasında hapsederken karakolda değillerdi sanki! Yeni mi aklına gelmişti?

"Az kaldı hem. Yerine birini bulmuşlar. 1,5 ayı bulurmuş gelmesi." Akay'ın elini tutup kendisine çevirdi.

"Asma suratını bebeğim." Akay omuzlarını kaldırıp indirdi. Bu yaşına kadar polislik hayaliyle yanıp tutuşmuştu. Kendini zapt edemiyordu.

"Çınar beni anlamıyorsun ki? Hemşire sanılan doktorlar gibi hissediyorum. Ben çocukluğumdan beri polislik hayalleri kuruyorum. Odam polis müzesi gibi." Çınar ellerini Akay'ın ensesine sarıp göğsüne doğru çekti. Saçlarının üzerine öpücük bırakıp, dudaklarını çekmeden okşamaya başladı.

"Söz veriyorum 1.5 aydan daha kısa sürede gelmesini sağlayacağım. Sıkma canını, az kaldı." Akay kaldırdığı kollarını adamın beline dolayarak göğsüne sığındı. Biraz daha sabredecekti mecbur.

●●●

Selammm 💖

Tanıtım burada bitti.

Bölümler sık gelmez, bilginize.

Kendinize dikkat edin.

Hoşcakalın.

🐶🐶